Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete sert eleştiri: HDP'ye verilen her taviz, Kandil'e verilir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında gündeme dair soruları yanıtladı. Akşener'in deprem bölgesindeki yeni konutlara yönelik iddialarına 'biz yaparız dersek, yaparız" şeklinde yanıt veren Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun HDP ziyaretini de, "HDP'ye verilen her taviz, Kandil'e verilir' diyerek eleştirdi.

Son Güncelleme:

Son dakika haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında gündeme dair soruları yanıtladı. Akşener'in deprem bölgesindeki yeni konutlara yönelik iddialarına 'biz yaparız dersek, yaparız" şeklinde yanıt veren Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun HDP ziyaretini de, "HDP'ye verilen her taviz, Kandil'e verilir' diyerek eleştirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları:

-Bu hafta Pazartesi günü Adıyaman'daydık. 50 bini aşkın ebediyete uğurladığımız vatandaşımız var. Bizim gözümüzde onlar şehit ve peygamberimize komşudur. Yakınlarıyla görüşüyoruz, hepsinin canı yanmış vaziyette. Onların acısını biraz paylaşabiliyorsak ne mutlu bize. 

-Kahramanmaraş'a gittik, önceki hafta Hatay'daydık. Gaziantep'e gideceğiz bir ihtimal Kilis'e de gideceğiz, sonra da Elazığ'da olmayı planlıyoruz. Temel atma törenleri yapıyor ve vatandaşlarla iftarda buluşuyoruz. Sonra da depremzedelerimizi yalnız bırakmayacağız. Bir planımız da şu, Cumhur İttifakı olarak buraları birlikte dolaşmayı da planlıyoruz. 

-Biz bu adımları atarken en çok üzüldüğümüz konulardan biri, 850 ayaklarını kollarını kaybetmiş kardeşlerimiz var. Bunların süratle protezlerini yapıyoruz. Bunların içinde iki ayağını, annesini ve babasını da kaybetmiş olanlar var. Bir tanesi teyzesinin kızı hemşire, onunla beraber hayat sürdürüyor. Çok da tatlı bir kızımız, yaşı 16. Hanımla ziyaret ettik, protezleri ayarlanmıştı. Bu rakam az değil 850 kişi.

-"Devletim bana dört dörtlük sahip çıkmadı" dedirtmeyiz, vatandaşlarımız bu hassasiyeti gösteriyor. Güvenli konutları yapan kadrolar iş başında. Adıyaman'da 4 bin üstünde, Kahramanmaraş'ta 7 bin üstünde, Gaziantep'te, Hatay'da 3 bin 122 konutların inşasına başladık. Köy evlerinden bazıları bitme aşamasına geldi. Toplam 27 bin 949 konutun inşasına başlamış durumdayız, hatta köy evlerinden bazıları bitme aşamasına geldi, yaza kadar bunları da bitireceğiz.

-Hayatında inşaat görmeyenler bizi eleştiriyor. Özellikle mıcır kullanarak, demirleri de görüyorsunuz, konutların demirlerini de böyle atıyoruz, hassasiyet yüksek. TOKİ zaten kendini ispatlamış, zemine de dikkat ediyoruz. Sulak değil, kullanılan yerler daha çok kaya. Böyle bir zeminde temelleri atıyoruz. Ben bu işin başından beri içindeyim. Bir doktor müsveddesi çıkmış konuşuyor, acaba hiç inşaatla işi olmuş mu? Öbür tarafta da hanımefendi o da maşallah inşaat mühendisi olmuş. 

-Murat Kurum kardeşimi aradım. Biz müdahale ederiz dediler, yaptılar, sonra o haberi geri çektiler. Biz bir şey yaptık dersek, biz bunu yaparız dediysek yaparız Meral Hanım. Benim adım Tayyip, buna dikkat et, soyadım da Erdoğan, Meral Hanım. 20 yıllık iktidarda İstanbul İzmir otoyollarına dikkat et, bir fire var mı? Kocaeli'ne de bak. Orada yaşıyorsun, bir çürük çarık varsa orada tamam. Maalesef, yanlış yere kafanı çarpıyorsun, beni kendinle uğraştırma.

-Tabii, muhalefet herkesi kendisi gibi beceriksiz sanıyor, yaptıkları bir şey yok. Elazığ hariç hepsini gezdim ama muhalefetin büyükşehir belediyelerinden kimseyi göremedim. Partimizin bütün belediyeleri, istisnasız, kardeş belediyeler ilan etmek suretiyle deprem bölgelerinde kendilerine zemin oluşturdu, çalışıyorlar. Çadırkent, konteyner kent, prefabrik ev kuruyorlar. Çalışmalar, 7/24 sürdürülüyor. 

-Hatay Valisine dedim, açıklamanı yap. Kullanma suyu ile içme suyunu birbirine karıştırmasınlar, ikisi farklı, biz içme suyunda oraya yüzlerce binlerce tırla içme suyu göndereceğiz, dedik. Bizim gönderdiğimiz şişe suları kullansınlar dedik, önce uygulamadılar ama sonra uygulamaya geçtiler. Önce sıkıntılar yaşadık ama sonra bunları aştık. Daha bugün bile hala benim askerime yoklar burada diyorlar, polisime, jandarmama yoklar diyorlar. Elinize dilinize dursun, ya. Hepsi oradalar. Bu askere böyle ihanet olur mu? Bu ihaneti bir teröristler bir de bu muhalefet yapıyor. Zaten bazı ağızları biliyoruz, halleri tutuyor gelip askere saldırıyorlar. Halkım Mehmet'iyle kucaklaşıyor, sarmaş dolaş oluyor. Onlarla iftar yaptık, oranın verdiği dinamizm içindeler.

-Ey muhalefet, size askerime, polisime, jandarmama hakaret etmekle ekmek çıkmaz, avcunuzu yalarsınız, biz asrın felaketinin üzerinden asrın mücadelesiyle gelirken onları hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz. 

KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ

-İçişleri ve Çevre ve Şehirlik Bakanı oraya gittiler, işleri başlattı. Milletimiz, yaparsa AK Parti yapar dedi, konutları dağıttık. Hey, Bay Bay Kemal, Karabağlar' da kim var? Hani, kentsel dönüşüm diyorsunuz, rantsal dönüşüme çevirdiler onu, Hadi yapacaksan yap da görelim. 

-İmarla ilgili yasal düzenlemeler var, bu olaylardan sonra en son İstanbul'da 130 bu alanlarda söz sahibi olan mühendislerle hocalarla, genişçe bir toplantı yaptık. İkincisi de Bakanım kendisiyle yaptı. Yeni bir adımı, düzenlemeyi yapmak zorunludur, dedik. Allah lütfeder, görev bize tekrar gelirse, şu anda hocalarımızla çalışıyoruz, ama yasal düzenlemeleri de yaparak bir adım atabiliriz. Bu evde filanca oturuyor ne yapılacak buna denilerek bunun kararını yasa yoluyla vermemiz lazım.

-İmar affı falan diye artık düşünemeyiz. Kararı artık yasa yoluyla vereceğiz, düşünecek vakit yok. İstanbul depremini de sürekli konuşmamak lazım, birçok yerde evleri yıkamadık, bu da korkuya neden oluyor. Özhaseki, oraları ziyaret etti, kiraysa kira... Sizi taşıyalım, evleri yapalım, gelin oturun, dedik. Bazıları şu kadar çocuğum var, iki daire isterim, üç daire isterim dedi. Muhalefetin tahrikleriyle de bunları yapmak da zorlanıyorsunuz. Biz dinlemedik, yaptık.

-Evlerini yıktırmayanlar, artık geliyorlar, ne olur bizim evlerimizi de yıkın, diyorlar. Yapılanları gördüler, istediler, 3 yıl önce 'evet' deselerdi, çok da güzel olacaktı ama anlamıyorlar, açıkta kalırım sanıyorlar. Bu felaketler olunca başka çare yok dediler herhalde. Buraları süratle değişime gidiyoruz. Fikirtepe'de binalar yıkıldı ve yerlerine güzel binalar yapıldı. 

-Askerimize böyle hakarette bulunanlar, vatan hainidir. Bunlar ne milli ne de yerli. Bunların vatanını sevmek gibi derdi yok. Bütün bunlar Bay Bay Kemal'in ana muhalefetin başındaki zatın kimi ziyaret ettiği belli. Terörün parlamentodaki uzantılarını ziyaret ediyor. Acaba, buradan ne elde edecek? 

-Kandil, isimlerini vermemize gerek yok. ne tür açıklamaları ortada olduğu gibi, demek ki biz doğru yoldayız. Onlar askeri, iktidarı kötülüyorsa demek ki doğru yoldayız. Onlar bizim silahımız kötülüyor ve o teröristler için kullanılıyor. Nerede terörist varsa hepsinin tepesine ineceğiz. Ana muhalefetin başındaki zat, Demirtaş'ı, Apo'yu kurtarmaktan söz ediyor. Diyarbakır'da yavrularımızı öldürenler, Demirtaş'ın talimatıyla sokakta çocuklarımızı öldürmedi mi? Meral Hanım da içinde olmak üzere şimdi 7 oldular, nasıl çıkaracaklarını düşünüyor. Milletim 14 Mayıs'ta hesabını soracak. 

-Bölgedeki askeri birliklerimiz ilk andan itibaren vatandaşımızın yaralarını sarmaya başladı. Deprem bölgesinde yapılanları inkar etmek, Türk milletine ihanet etmektir. Askerimizin faaliyetleri, resmi kayıtlarda ve yazışmalarda mevcut. Saptıranların amacı milli birliğe ve askere olan güveni sarsmak. Kızılay ve AFAD için de aynı şeyi yaptılar. 

-Enkaz kaldırma işlerini daha çok Bakanlık yapıyor, AFAD, çadır kurma işlerini sürdürüyor. 

-Muhalefet ile HDP arasında özellikle yerel yönetimlerin özerklik şartı, içeridekilerin çıkarılması gibi konuların görüşüldüğü konuşuluyor. Her şeyden önce HDP'ye verilecek her taviz, PKK'ya yani Kandil'e verilmiş demektir. Bir 7'inci ortak var demiştim. Belki birileri onu hiç dikkate almadı ama ana muhalefetin ziyaretiyle ortaya çıkmış oldu. Parti merkezinde değil, korktu, parlamentoda ziyaret etti. Sadece HDP'ye değil birbirlerine bakışı da zararlı. Meral Hanım, hani noter masası, hani kumar masası, neden geri döndün o masaya oturdun, ne oldu? Bu masadakiler hep birbirlerine yan gözle bakıyor.

-Manavgat'ın Belediye Başkanı bir hanımefendi, biz artık terör örgütleriyle birlikte olanlarla yürümeyiz, bir milletvekilinin neden ayrıldığını kendisi açıkladı. İnsanı en çok yoran şey, belirsizliktir. 7'li masa şimdiden yorgundur, bitiktir, karşımızda kaybedenler kulübü gibi bir masa var. Kendi başarısı, yeteneğiyle bir yere gelmiş olan var mı? Kimi kasetle geldi, kiminin biz elinden tuttuk, kimi gittiği her yeri birbirine karıştırdı. Aralarındaki kavgayı demokrasi diye yutturmaya çalışıyorlar, istedikleri kadar dövüşsünler ama şu tabloya bakıp da ülke siyaseti adına üzülmemek mümkün değil diyor.

-Kılıçdaroğlu, HDP ile gelecek dönemde yapılacakları görüştük diyor, Akşener, onlar masaya gelemez diyor. CHP'ye PKK'nın İslam düşmanlığını gizleme, İYİ Parti'ye bölücü politikalarını gizleme görevi verilmiş. Firari FETÖ'cüler, bu alacakaranlık kuşağı sayesinde yeniden ortaya çıkmak için gün yüzüne çıkıyor. 14 Mayıs'ta millet bunlara cevabını verecek. Son dönemlerde, özellikle Kandil'den bazı yayınlar veriliyor. Bu yayınlarda neler söylendiğini herhalde dinliyorsunuz, ne diyorlar, CHP'yi biz getiriyoruz, 6'lı masayı biz getiriyoruz.

MUHARREM İNCE DE TERÖR ÖRGÜTLERİYLE YAN YANA OLANLARLA BİRLİKTE

-Masanın başını HDP-CHP çekiyor. 14 Mayıs'ta Erdoğan'dan bu ülkeyi temizleyeceğiz. Onlara bir şey daha katıldı, son dönemde aday olan zat, o da bakıyorsunuz aynı şeyleri söylüyor, Türkiye'nin Erdoğan'dan kurtulması lazım, Erdoğan sana ne yaptı, yazıklar olsun ya. Şu anda terör örgütleriyle yan yana olanlarla yan yanasın, aday da oldun, sonunda seni bir yere koymadılar, şimdi de kalktın aday oldun, acaba seni yanlarına alacaklar mı diye senin de kapını çaldılar, bununla da, acaba sana da bir şeyler çıkar mı bunun da gayreti içerisindesin. Bu millet, hesapların en güzelini soracak. 

-Her şey açık net, ne diyor? Yüz yıllık Cumhuriyeti biz yıkacağız, değiştireceğiz diyor. Bay Bay Kemal, sen kiminle konuşuyorsun? Demek ki görüştüğünüz konular bunlar. Şu anda parlamentodaki bu partinin başındaki kişinin beyanları açık. Bizim milletimiz bunları izlemiyor mu? Tüm bunlara rağmen terörü kaynağında kurutmaya devam edeceğiz. Caddelerde nasıl bunlar, bombalanarak öldürülüyordu, biz bunlara karşı AK Parti olarak gereken dersi, Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te verdik, bunları sindirdik. Hala da aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Terörist başları ile parlamentodaki uzantısı bu örgütün uzantısıdır, bu terörist değildir diyebilir miyiz? Ana muhalefetin başı, bunlarla bir ortaklık kuruyor. 

6284 SAYILI KANUN

-Bu konu bir kumar, ailenin korunması önceliğimiz. Özgürlük adıyla LGBTİ gibi sapkın hayat tarzlarının toplumuza empoze edilmesine rıza gösteremeyiz. Sapkın akımlarla mücadele edeceğiz, tüm insanlığın görevidir. Şiddet meselesi başta olmak üzere kadınlarımızın hakkına yönelik hiçbir müdahaleye müsaade etmeyiz. Gökkuşağı masası, aile birimini delik deşik etme niyetindeler. Devletimiz, bunlara fırsat vermeyecektir. 6'lı masanın altından açtığınız zaman bu çıkıyor. Kadınlara yönelik çok önemli kazanımlar AK Parti döneminde yükseldi. En önemli engel, başörtüsü yasağı tarihe kalktı. Kamuda istihdam yüzde 40'a ulaştı. Yüzde 27'lerde olan kadınların iş gücü katılımı, rekor kırarak yüzde 36 oldu.

-Kadına yönelik şiddetle mücadelede en kararlı adımları biz attık, hayatın her alanında destekledik, son yıllarda gösterdikleri başarılarla gururumuz oldu. Kadına yönelik şiddet ile ilgili verdiğimiz savaş, hiçbir dönemde verilmedi, buna dursun diyebilir miyiz? Böyle bir şey mümkün mü? Kadınlara verdiğimizi CHP kendi iktidarında vermedi. 

-Gençlere hep güvendik, seçme yaşını 18 yaptık ve sonra da bunun seçme ve seçilme olması lazım dedik. Niye onlar yapamadı da biz yaptık. Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacaksınız, dediler. İstanbul'u 18'inmde fetheden Fatih, hangi iradeye sahipse onun nesli de bunu gerçekleştirecektir, dedik. Küresel ve yerel vesayetçilerle mücadele ede ede bu noktaya getirdik.

-Bunlar bir taraftan Akkuyu'yu görelim derler, alın götürün görsünler deriz, muhteşem bir eser derler. Sonra Ankara'ya gelince de yapılan ne var ki, derler. İHA'ları, SİHA'ları düzelteceğiz derler. Ya sen neyi durduruyorsun ya? Bunun yanında elektrik ve kömür santralleri bizim için olmazsa olmaz yatırımlar. Bunlarla ciddi manada bir enerji depolayacağız, bize bu yetmez, bu 3 taneyi de inşallah önümüzdeki zamanda halletmemiz lazım ki, Türkiye enerjide bir sıkıntı yaşamasın. Dünya enerjide de sıkıntılar yaşadı, Almanya nükleer santralleri kurma kararı verdi. Akkuyu'ya nükleer tesis statüsü verilebilir, 27'sinde Putin de gelebilir. Akkuyu'nun ilk adımını da atacağız. 

AK PARTİ VEKİL LİSTESİ

-Parti içinde demokrasiyi en şeffaf yürüten teşkilat, AK Parti'dir. Milletvekili listelerimizde birtakım yenilenmeler mutlaka olacaktır. Kabinede sahip olduğumuz enerjiyi meclis çatısı altında değerlendirecekler. Her adayımız, en iyi hizmet edeceği yerden aday olacak. AK Parti, ben değil biz partisidir. Gelecek hafta bunları bir neticeye bağlayacağız.

-20 yıldır 2023 seçimlerine hazırlanıyoruz. 100'üncü yılın önemini biliyoruz. Türkiye Yüzyılı ile seçim kampanyasının ilk fişeğini attık. İnsanlarımız yas tutuyor, evlerini kaybedenler yas tutuyor, böyle bir iklimde kimse vur patlasın, çal oynasın kampanya yapamaz, yapmamalı, bizler depremzedelerimizin acısına saygılı bir şekilde yürüteceğiz kampanyayı. Erdoğan stili denen bir tarz var artık siyasette, yüz yüze gönül gönüle yürüteceğiz. Halkımız sessiz ama derinden bir seçim kampanyası yaşayacak. 

-Ülkemizi savaşa sokmayacağız, aile kurumunu koruyacağız, Suriye ağırlıklı olmak üzere göç konusunda daha hassas olacağız. Rusya ile Ukrayna arasındaki süreci, ciddi bir arabuluculuk nihayete erdireceğiz.

KENDİ LOGOSUYLA GİREN PARTİLER, GELECEĞE ÖYLE YÜRÜYECEK

-Seçime kendi logosuyla girme kararlılığı içindeki partilerimiz, buradan ne alırsa geleceğe de onunla yürüyecek. Bunu aramızda sık sık görüşüyoruz. Temennimiz, sistemin gelişmesi gereken taraflar var, bunlar ele alınacak. Şimdiden konuşmak faydalı değil. Türkiye Yüzyılı inşası sürecinde biz hayata geçireceğimiz planları hazırlamaya başladık. 

-Kültürel, siyasal, ekonomik, aile hangi alanda ne var ne yok hepsini kamuoyu ile paylaşacağız, Türkiye Yüzyılı seçimlerinde neler yapacağız? Sloganımızı, 'Durmak yok, doğru yollarla yola devam' diyerek sloganımızı güncelliyoruz. Şimdi sıra asıl büyük hamleyi yapmaya geldi. 14 Mayıs'ın hemen ertesinde hemen deprem yaralarının sarılması ve yeni yüzyılın hedeflerine ilişkin çalışmaları başlatmaktır. Çıkmış bir tanesi, Sivas'a hızlı trene ne gerek var diyor, bu adam Sivaslı. Böyle şeyleri biz bu beyefendiden beklemezdik. 

SON ANKETLER NE DİYOR?

-Ben alana bakarım, hele hele 11 ilimizde bu depremin olduğu dönemde gelen kamuoyu araştırmalarının sağlığını kabullenmek doğru değil. En son Adıyaman'daydık, meydanda 20 bin kişi vardı. Bu alanda olanlar, havalimanından alana gelene kadar yollardaki insanların yoğunluğu anlatılır gibi değildi. Meydanların dilidir, esas olan. 

-Algı operasyonlarına biz alışkınız, yine benzer yollara başvuruyorlar. Bu millet feraset sahibidir. Masa başında hazırladıkları anketlerle kendilerini kandırsınlar. Yine de sosyal medyada bunların yaydıkları yalanlara karşı biz meydanları boş bırakmıyoruz. İletişim Başkanlığımız yalanların doğrusunu ortaya koymaya devam ediyor. Depremin ilk gününden bu yana 52 dezenformasyon yalanlandı. Depremin ikinci gününden bu yana dezenformasyon bildirim sistemine 10 bin bildirim yapıldı. Seçim sürecinde dezenformasyonla mücadele daha önemli.

KILIÇDAROĞLU'NUN TOGG'A İLİŞKİN İDDİASI

-Kılıçdaroğlu'nun yalandan başka ürettiği bir şey yok, olsa da satılmaz dedi, bu kuraya 177 bin kişi müracaat etti. TOGG için rekor sayıda bir ön sipariş başvurusu yapıldı. Kurada çıkanlara hayırlı olsun, diyorum. 

DÜNYADAKİ BANKACILIK KRİZİ

-Yüksek faiz teorisi tutmadı, bunun bedelini ödüyorlar. Artan enflasyon karşısındaki para politikaları küresel piyasaları baskılayarak küresel resesyona sürükleyebilir, bunu tekrar tekrar ifade ettik. Uyarılarımıza rağmen gerçek oldu. Küresel ekonomik aktivite, önemli ölçüde baskılanmış oldu. 

-Amerika'da 3 banka iflas etti. Öce İsveç Bankası sonra da başka Avrupa bankalarına da sıçradı, küresel finansal istikrarı, bu gelişmeler tehdit ediyor. 

AYASOFYA POLEMİĞİ

- Meral Hanım, cumhurbaşkanının imzasının olduğu genelgeyi herhalde gördün. Açtık mı? Açtık. Karamollaoğlu "Ayasofya'nın bir bölümünü müze olarak kullanırız" diyor. Bir başkası "Yapılanın adı siyasi yüzsüzlüktür" diyor. Şu anda yanında olan Temel efendi ile beraber hangi esaslar üzerinde hareket ediyor? Rahmetli Erbakan hocamızın esasları üzerinde. Şimdi bakın, ne hale geldiler, milletin Ayasofya'nın zincirlerinden kurtarılmasının kimlerin hayali olduğunu çok iyi biliyoruz. Başörtüsüne 1 metrekarelik bez parçası diyen Bay Bay Kemal, ne çabuk unuttu kaldırılması için başvuru yaptığını. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Milletçe buna hazır olmalıyız, Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz ve inşallah sokulmayacaktır. 

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber