Seçil Erzan: Emre Belözoğlu'nun parası 10 kişiye dağıtıldı, herkes doğruları söylesin ve gerçekler ortaya çıksın
'Yüksek Karlı Fon' adı altında başta futbol camiasından olmak üzere pek çok kişiyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanan eski banka müdürü Seçil Erzan ve tanıklar, bugün bir kez daha hakim karşısına çıktı. "Emre Belözoğlu'nun parası 10 kişiye dağıtıldı" diyen Erzan, kan donduran ifadeler verdi.
Seçil Erzan, bir kez daha hakim karşısına çıktı.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya bazı müştekiler ile taraf avukatları da katıldı.
OYUNCULARA ZORLA GETİRİLME KARARI
Mahkeme'nin açıkladığı ara kararda Seçil Erzan ve Ali Yörük’ün tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Mahkeme ayrıca; Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan hakkında
önümüzdeki celse hazır edilmelerine, hazır olmazlarsa haklarında zorla getirilme karar çıkarılmasına hükmetti.
Duruşma, 8 Mart 2024 tarihine ertelendi.
"BEDELİNİ ZATEN ÖDÜYORUM, CANIMLA BURADAYIM, CANIMIN BİR KIYMETİ YOK"
Duruşmada önce tanık olarak dinlenecek Semih Kaya duruşma salonuna alındı ancak sanık Seçil Erzan mahkemeden söz isteyince Kaya tekrar dışarı çıktı. Erzan mahkemede, "Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için tüm fazla aldığımı belirttiğim kişilerle ilgili MASAK raporları, HTS eşleşmeleri, özellikle gerçek mağdurlarla ilgili kayıtlar, hesaplarına yatan, çekilen tüm paraların kaynaklarının ispat edilmesini istiyorum. Sizlerden yardım istiyorum. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum. Nazlı Can’ın etrafındaki kişiler, Semih Kaya ve Fırat Özdemir hepsi araştırılsın. Kimden, ne kadar fazla aldım dediysem hepsi tek tek çıkacak, başka bir şey çıkmayacak. Kimilerinin 'Seço'suydum, kimilerinin 'kanka'sıydım. Ben banka müdürü Seçil Erzan olarak aldım paraları, bu çok net hiçbir zaman aksini söylemedim. O koltukta banka müdürü Seçil Erzan yazmasaydı kimse bana para vermezdi. Bu insanlar bana bu paraları benimle olan özel ilişkilerinden vermediler. Ben fon dedim, sistem dedim, saklama dedim, miktar var dedim. Bedelini zaten ödüyorum, canımla buradayım, canımın bir kıymeti yok, annem ortada" dedi.
"GERÇEK MAĞDURLAR VAR, EMRE BELÖZOĞLU'NUN PARASI 10 KİŞİYE DAĞITILDI"
Sözlerine devam eden Erzan, "Herkes doğruları söylesin ki bu maddi gerçekler ortaya çıksın. Ben Semih Kaya'ya fon olduğunu söyledim ama çok fazla çekme de dedim. Biraz bekle, senin adına resmi bir şekilde yaparız ondan sonra çekersin dedim. 8 Mart'ta Merve ve Tanın'ı en yakınlarım olarak Fırat Özdemir'le görüşmeye götürdüm. Ben yanlış yaptığımı anlatmaya çalıştım. Herkes daha değişik şeyler söylemeye başladı. Bana 'sen kiminle paylaşıyorsun parayı, kiminle yiyorsun' denmeye başladı, iş tamamen çığırından çıktı. Ben daha fazla faiz alan insanlara para yetiştirmeye başladım. Bu mağduriyetin sebebi benim evet ama bu para bende değil. Ben Trabzonlu bir kadın olsaydım bunlar olmazdı. Ben 8 Nisan'da her şeyi anlatmaya çalışırken evime gelirken darp edildim. Gerçek mağdurlar var, Emre Belözoğlu'nun parası 10 kişiye dağıtıldı, ana parasını alanlar da oldu, fazla alanlar da. O saatten sonra ben herkese bu işin doğru olmadığını anlatmaya çalıştım, yanlış yaptığımı da ama kimse bana inanmadı. Ben bunların hepsinin tek tek çıkmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
"BENİM ALDIĞIM MİKTAR NET OLARAK 3.5 MİLYON DOLARA YAKIN BİR RAKAMDI"
Duruşmada tanık olarak dinlenen Semih Kaya, "2011 yılında Galatasaray A takımında oynamaya başladıktan sonra Florya'da özel bankacılık hesabım açıldı. 2023 Nisan ayına kadar da devam etti. Seçil Erzan, 2021 Nisan ayında fon adı altında bir yatırım hesabı olduğunu belirtti. Avantajlarından bahsetti, ciddi şekilde getiriler elde edildiğinden bahsetti. O dönemde özel bankacılık hesabımda 300 bin dolarlık kısmını bu yatırım konusuna dahil ettim. Bana aynı şekilde resmi bir belge sundu, üzerinde Denizbank kaşesi ve imzasının bulunduğu. Ben de o şekilde Florya'da kendisine teslim ettim. Benim aldığım miktar net olarak 3.5 milyon dolara yakın bir rakamdı. Tek seferde değil, parça parça aldım, aldığım parayı da yatırdım" diye konuştu.
"ÇANTASININ ÇALINDIĞINI, AYNI ŞEKİLDE DÖVİZ İŞLEMLERİ YAPTIĞINI, BU YÜZDEN ÇANTAYA GPS TAKTIRDIĞINI SÖYLEDİ"
İçerisinden GPS cihazı çıkan çantaya ilişkin konuşan Kaya, "İçerisi boş olan çantayı Seçil Erzan bana teslim etti, ben de arka koltuğa koydum. Boş çantayı aldım çünkü bana kendisi 'sende kalsın' demişti. Mavi bir laptop çantasıydı. Arabamda bir şeyin ötmeye başladığını duydum, insan ister istemez çekiniyor. 17 Kasım'da Seçil'i aradım. O da bana, çantayı kendisine Atilla Baltaş'ın teslim ettiğini söyledi. Şikayette bulunacağımı söyledim. Sonra Baltaş ile konuştuk, yanlış anlaşılma olduğunu söyledi. Benim param sizde ne arıyor da dedi, ben de 'nerden bileyim' dedim. Bodrum'a gidip İstanbul'a döndüğüm gün GPS olayını akşamında fark ettim. Daha sonra Erzan'ın ofisinde, eşim de hatta yanımdaydı, Baltaş ile görüştük. Kendisi daha önce çantasının çalındığını, aynı şekilde döviz işlemleri yaptığını, bu yüzden çantaya GPS taktırdığını söyledi. Şikayet dilekçesini de gösterdi, ben de gördüm. Çantası çalındığı için şikayette bulunduğunu söyleyince ben de üzerinde durmadım. Hatta Erzan kendisini çok iyi saygılı tanıtmıştı. Kendisinin ona aşk beslediğini söylemişti" dedi.
"SELÇUK İNAN'I FONA DAHİL ETMEDİĞİNİ SÖYLEDİ"
Selçuk İnan’ı kendisinin fona dahil ettiğine dair çıkan haberlerin gerçek olmadığını belirten Kaya, mahkemede Seçil Erzan ile yaptığı bir yazışmayı da okudu. Yazışmada Seçil Erzan’ın, “Selçuk İnan’ı hoca söyledi” dediği kısmı okuyan Semih Kaya, Seçil Erzan’ın kendisini ikna etmek için bankanın üst düzey yöneticilerinden olan Mehmet Aydoğdu ile arasında geçen bir maili mahkemede okudu. Semih Kaya, mailin ekran görüntüsünü gösterince, mahkeme başkanı görüntünün mahkemeye verilmesini istedi.
"SEÇİL ERZAN'IN HERHALDE MATEMATİĞİNDE BİR PROBLEM VAR ÇÜNKÜ KESİNLİKLE FAZLA ALMADIM"
Kendisine yaklaşıp 10 milyon dolar alacak vaat edildiğini söyleyen Kaya, "Artık her şeyin resmileşeceği söylendiği için para göndermeye devam ettim. Erzan tamamen beni banka çalışanı olarak yönlendirdiği için para gönderdim. Seçil Erzan ile aramızda bir husumet yoktu. Hatta nişanlısı sıfatında olan Candaş Gürol ile hep birlikte yemek de yemiştik. Seçil Erzan benim onu tehdit ettiğimi söyledi" dedi. Bu sırada mahkeme başkanı, Erzan'ın 'Semih benden fazla aldı' iddialarına ne diyeceğini sordu. Kaya ise, "Seçil Erzan'ın herhalde matematiğinde bir problem var çünkü kesinlikle fazla almadım. Kendisi tarafından sürekli bir kurgu planlanılıyor, cezaevindeyken benim taksitlerimi mi ödedi?" diye yanıtladı.
"SEÇİL ERZAN KİM Kİ BANA EV ALACAK, BENİM ONA İHTİYACIM OLACAK?"
Duruşmada Seçil Erzan, Semih Kaya'ya soru sormak istedi. Erzan, "sen bana 'o para buraya gelecek' dedin mi demedin mi" diye soru yöneltince Kaya, "Ülkenin en büyük kulüplerinde, Çekya'nın en büyük kulüplerinde oynadım. Sözleşmelerine imza attığım bedeller görülürse benim böyle bir paraya ihtiyacım olmadığı anlaşılacaktır. Ben zaten o güce sahibim, Seçil Erzan kim ki bana ev alacak, benim ona ihtiyacım olacak?" ifadelerini kullandı.
ESKİ SEVGİLİSİ AVUKAT CANDAŞ GÜROL DA DİNLENDİ
Semih Kaya'nın ardından Seçil Erzan'ın eski sevgilisi avukat Candaş Gürol da tanık olarak ifade verdi. 2022 yılı Temmuz ayında Seçil Erzan ile tanıştığını söyleyen Gürol, "Benim tanıdığım dönemde bankanın Levent şubesine yeni atanmıştı. Teyzesi ve eniştesiyle de tanışmıştım. O dönem illegal bir işini görmedim. Banka tarafından sevilen ve iyi bir müdür olarak kabul edilen biriydi. Ağustos'tan Kasım ayına kadar her şey normaldi, mutluyduk. Arkadaşlarımızla buluşuyorduk, yürüyüşe gidiyorduk. Ofisine gidiyordum 2013 yılı Ocak ayında Seçil, 180 derece değişti. Konuşmamaya başladı, çözemediğim durumlar oldu. Gizli telefonlar başladı. Görüşemez olmuştuk. Aldatıldığımı düşünüyordum. Her şey çok iyiyken bir anda değişmesi beni çok etkiledi. Ayrılma gündeme geldi" dedi.
"ÇAĞLAR BENİM ÜZERİNDEN YATIRMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ, KIRAMADIM"
Müşteki İsmail İbrahim Çağlar'ın hem müvekkili, hem de eski dostu olduğunu söyleyen Candaş Gürol, "Seçil'den ayrıldığım dönemde beni aradı. Seçil'in kendisine yatırım fonundan bahsettiğini ve para yatırmayı düşündüğünü söyledi. Ben de 'sen bilirsin' dedim. Seçil'le ayrıldığımı söyledim. Bankacılık işlerinden anlamam dedim. Yurtdışındaki parasını benim üzerimden yatırmak istediğini söyledi. Ben de kıramadım. Bu paranın vergisi nasıl olacak korkusu vardı. İbrahim Çağlar'ın resmi belge aldığını söylemesi nedeniyle rahattım. Seçil'i arayıp sordum" şeklinde konuştu.
FATİH TERİM SORUSUNA "DUYGUSAL İFADE VERMİŞİM" DEDİ
Mahkeme başkanının soru üzerine Fatih Terim ile ilişkisini anlatan Candaş Gürol, "Seçil'i tanımadan bir sene önce Fatih Terim ve ailesinin avukatıydım" dedi. Mahkeme başkanı Candaş Gürol'un savcılığa verdiği ifadeyi okuyarak, "Fatih Terim'e kırgınım" kısmını sorunca Gürol, "Biraz duygusal ifade vermişim. Sonrasında Fatih hocayla konuştum. Denizbank'a para yatırdığını, o dönem kendisinin de hasar tespiti yaptığını söyledi. Ancak özel bir fondan bahsetmedi. Ben hocaya kırgın olsam ne olur olmasam ne olur. Sonrasında konuşup helalleşip ayrıldık" dedi. Seçil Erzan ile ikisini Fatih Terim'in tanıştırmadığını söyleyen Candaş Gürol, “Vesile oldu diyelim. Sadece şöyle iyi bir kızımız var dedim" dedi.
Seçil Erzan'ın fondan bahsedip bahsetmediğini sorulması üzerine Gürol, "Ben Seçil'e parasal ilişkilerini sormazdım. Zaman zaman görüşmelerinde fon dediğini duydum, yüksek kredili müşterilere fon adı altında yatırım aracı olduğunu söylemişti. Banka yöneticilerinin ismini zaman zaman duyuyordum" dedi.
"SEÇİL'İN BÖYLE BİR İŞİN İÇİNDE OLMASI HAYAL GÜCÜMÜN ÜSTÜNDE"
Avukatların dosyaya giren mesajlar üzerinden sorular sorduğu Candaş Gürol, "Seçil'in böyle bir şeyin içinde olması benim hayal gücümün bile üstünde illegal bir şey yapacağını düşünemedim. Ben usulsüz kredilerle ilgili banka içinde bir sorun olduğunu düşündüm, benim hayal gücüm bu kadardı" dedi.
Duruşmaya devam ediliyor.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, aralarında Buse Terim Bahçekapılı, Emre Belözoğlu, Emre Çolak, Fernando Muslera, Arda Turan, Selçuk İnan, Volkan Bahçekapılı’nın da bulunduğu 18 kişi ’müşteki’ sıfatıyla yer alırken; Seçil Erzan, Ali Yörük, Asiye Öztürk, Atilla Yörük, Hüseyin Eligül, Kerem Can ve Nazlı Can’un bulunduğu 7 kişi ise ’şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.
GÜVEN İLİŞKİSİNE DAYANARAK PARAYI TESLİM ETTİ, DAHA SONRA ERZAN’A ULAŞAMADI
Hazırlanan iddianamede, Denizbank’ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi müdürü olarak çalışan şüpheli Seçil Erzan’ın, müştekilerden Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisine dayanarak 2 milyon dolar parayı değerlendirmesi amacıyla elden aldığı, 3 Nisan’da 3 milyon olarak iade edeceğini bildirdiği, bunun karşılığında da müşteriye yazılı bir evrak verildiği ancak şube müdürüne ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı anlatıldı. Şüpheli Erzan’a ulaşamayınca durumun bankaya bildirildiğinin aktarıldığı iddianamede, banka tarafından araştırma yapılmaya ve Seçil Erzan’a ulaşılmaya çalışıldığı ancak ulaşılamadığı, bu nedenlerden dolayı Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmaya başlandığı kaydedildi.
KİM NE KADAR PARA YATIRDI?
İddianamede, müştekilerden Buse Terim Bahçekapılı’nın 190 bin Amerikan Doları verdiği, Emre Belözoğlu’nun bu fona para yatırması için bir kısmını Volkan Bahçekapılı ile göndermek suretiyle toplamda 4 milyon 292 bin doları şüpheli Erzan’a teslim ettiği, Fernando Muslera’nın 1 milyon 200 bin dolar teslim ettiği ancak şüpheli Erzan’ın bu paranın 700 binlik kısmını geri vererek 500 bin dolar dolandırdığı kaydedildi. Öte yandan şüpheli Erzan’ın Arda Turan’dan 13 milyon 900 bin dolar nakit elden para alıp sadece 6 milyon 400 bin doları fon getirisi olarak geri vermek suretiyle 7 milyon 500 bin dolandırdığı belirtildi. Şüphelinin Selçuk İnan’dan ise 3 milyon 685 bin dolar alıp bunun 2 milyon 150 binini fon getirisi olarak geri iade ederek toplamda 1 milyon 535 bin dolandırdığı kaydedildi.
ERZAN HAKKINDA İSTENEN CEZA 252 YILA YÜKSELDİ
18 müştekili iddianamede şüpheli Erzan’ın ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Diğer 6 şüphelinin ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Daha sonra 3 mağdurun da eklenmesiyle müşteki sayısı 21’e yükselirken, Erzan hakkında istenen hapis cezası da 77 yıldan 252 yıla kadar yükseldi.