Psikolojik sorunları olan katil olayına tıp ve hukuk ne diyor?

Yıllarca psikolojik tedavi görmüş birinin 28 yaşındaki Başak Cengiz'i öldürmesi ülke gündemine oturdu. Peki böyle bir kişi için hukuki süreç nedir? Nasıl serbestçe toplumun arasında dolaşabilir?

Son Güncelleme:

İstanbul Ataşehir'de yaşanan bir cinayet tüm Türkiye’nin gündemine oturdu. Daha hayatının baharında olan 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz, 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Can Göktuğ Boz tarafından kılıç ile öldürdü.

Peki psikolojik sorunları olan tehlikeli biri dışarıda nasıl dolaşabiliyor? Uzmanlar yanıtladı:

Türkiye Psikiyatri Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Öncü 

BÖYLE BİRİNİN CEZAİ EHLİYETİNİ BELİRLEME SÜRECİ NASIL İŞLER?

Daha önce psikiyatrik tedavi ya da psikolojik destek alan kişilerin suç işlemeleri halinde kişinin kendisinin, yakınlarının, avukatının ya da mağdur veya yakınlarının beyan etmeleri ya da savcılık veya mahkemede hakimin ruhsal hastalıktan şüphelenmesi durumunda suç işlediği iddia edilen kişinin ceza sorumluluğunun belirlenmesi gündeme gelir.

CEZA SORUMLULUĞU NASIL BELİRLENİR?

Öncelikle bir hastanenin psikiyatri polikliniğine ya da Adli Tıp Şube Müdürlüğü’ne gönderilir ve gözlem altına alınmasına gerek olup olmadığı konusunda uzman doktor raporu istenir.

Suç işlediği anda ciddi bir ruhsal hastalığı olduğu konusunda tereddüt varsa mahkemeden kişinin yatırılarak gözlem yapılması kararı çıkar.

NE KADAR SÜRE GÖZLENİR?

Bu kişiler mahkeme kararı ile ya bir psikiyatri kliniğine ya da Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne yatırılarak 3 hafta süreyle gözlenirler. Bu sürede tıbbi ve psikiyatrik inceleme yapılır. Bu incelemeler sonucunda, sağlık kurulu tarafından cezai sorumluluk raporu düzenlenir.

BU KİŞİ 3 YIL BOYUNCA TEDAVİYİ REDDETMİŞ, TAKİBİ GEREKMEZ MİYDİ?

Söz konusu olayda kişinin şizofreni gibi ruhsal hastalığı olup olmadığı konusunda bir bilgimiz yok. Ancak şizofreni hastalığı olan kişilerin bir kısmı tedaviyi istemezler ve toplumun genelinden fazla suç da işlemezler.

Hastalık belirtileri arttığı dönemde kolluk gücünün eşliğinde ya da mahkeme kararı ile psikiyatri acil ünitelerine gönderilebilirler.

Uluslararası hukuk ve ülkemizdeki yasal mevzuata göre; ciddi ruhsal hastalığı olan bireyler kendisine ya da çevresine ciddi zarar verme olasılığı olduğunda mahkeme kararı ile yatırılarak tedavi edilebilirler.

Bunun dışında kendisi, ailesinin desteği veya Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerindeki görevlilerin desteği ile toplum içerisinde tedavi görürler. Olması gereken de budur. Toplum ruh sağlığı sistemin iyi olması bu sorunları azaltır.

Genç mimar Başak Cengiz, dün Ankara'da son yolculuğuna uğurlandı. Baba Avni Cengiz, tabutun başından bir an olsun ayrılmadı... Fotoğraf: DHA

BU TİP KİŞİLERİN AİLELERİNE NE GÖREV DÜŞÜYOR?

Belirtilerden şüphelendiklerinde aileler muhakkak bir psikiyatristten görüş almamalılar. Belirtilerin ağırlaşması ve kişinin kendisine ya da çevresine zarar verme olasılığı olduğunda resmi makamlar ile iletişime geçilip hastaneye yatış sağlanmalı.

Can Göktüğ Boz'un aynı zamanda avukatı olan annesi Ayşe Nejla Yomralıoğlu da mahkemede, oğlunun psikolojik tedavi gördüğünü belirterek, "Verilen ilaçları düzenli kullandıramadık. Son 2-3 senedir tedaviyi reddediyor ve benimle görüşmemektedir. Sıkıntıların arttığını, akıl sağlığının yerinde olmadığını ben de gözlemledim" demişti.

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Suç işleyen kişilerin ciddi ruhsal hastalık etkisinde suç işleyip işlemedikleri konusunda bilirkişilerden rapor alındıktan sonra, eğer kişinin ceza sorumluluğunu etkileyecek bir ruhsal hastalık saptanmamışsa (ki daha hafif düzeyde bir ruhsal hastalığı olabilir de) ceza sorumluluğu tam olduğundan ceza verilir.

Hafif düzeyde bir ruhsal hastalığı varsa cezaevinde tedavi görür. Ceza sorumluluğunu kısmen etkileyen bir ruhsal hastalığı varsa indirimli ceza verilir, mahkemece ve gerekirse tedavisi hastanede yapılır.

Eğer ciddi ruhsal hastalık etkisinde suçu işlemişse ve rapor bu doğrultuda ise akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak koruma ve tedavi kararı verilir ve kişi bölgesinde Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Kliniği olan bir hastaneye ya da Bölge Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nin Adli Psikiyatri Kliniğine gönderilerek yatırılır.

SAĞLIK TAKİBİ SIKINTILI

İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu, suçu işleyen kişi suçun ne anlama geldiğini bilmiyorsa ona ceza verilmeyeceğini söylüyor.

Durakoğlu, ceza verilememesinin serbest bırakılması anlamına gelmediğini belirterek, "Belirli zaman aralıklarıyla tedavisinin gerçekleştirilmesi ve dosyasına tedavi ile ilgili sonuçların ulaştırılması gerekir. Dünyanın her yerinde böyle" diyor.

Durakoğlu, bundan sonraki sağlık sürecinde sorun yaşandığını ifade ederek, "Eskiden ceza kanununun 46'ncı maddesi olduğu için 46'lık derlerdi. Sağlık açısından takibi maalesef Türkiye'de sağlıklı şekilde yapılamıyor" şeklinde konuştu.

VASİ TAYİNİ VARSA SORUMLULUK DOĞAR

Durakoğlu, Boz'un ailesinin hukuki anlamda bir sorumluluğunun olup olmadığı ile ilgili ise şunları söyledi: "Eğer vasi tayini söz konusu olursa vasinin sorumluluğu olabilir. Ancak akli melekeleri yerine geldiği, artık normal toplum içinde yaşanabilir şekilde rapor verildiyse zaten vasi tayini de mümkün değil ve hatta tayin edilmiş bir vasi varsa işine son verilir. Normalde sağlıklı bir kişi olduğuna kanaat getirilirse kasten adam öldürmeden ceza alır."

ACILI AİLE: NASIL SERBESTÇE GEZER?

Başak Cengiz’in ağabeyi kardeşini öldüren katilin sokaklarda serbestçe gezmesinden şikayetçi. Acılı ağabey, “Bu adamın akli dengesi bozuksa neden dışarıda duruyor bu bir mazeret değil. Bence planlı bir şekilde öldürdü" şeklinde konuştu.

Acılı Baba Avni Cengiz ise “Katilin aklı başında değil diyorlar meczupmuş. Öyle bir şey olur mu aklı başında değilse yakalasınlar içeriye atsınlar. Yazık değil mi?” diyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber