Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Virüs yaz aylarında da hızla artıyor

Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu Toplantısının ardından koronavirüs gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Koca, 24 Haziran verilerini paylaşarak "Virüsün yaz aylarında da hızla artıyor" dedi.

Son Güncelleme:

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi'nde yaptığı açıklamalarda Bakan Koca, Covid-19 ile mücadelede son duruma dair detayları açıkladı.

Bakan Koca, sözlerine Türkiye olarak son 6 ayda korona virüs sınavına karşı başarıyla iyi bir noktaya geldiklerini ifade ederek başladı. Koca, “Her işin başı sağlık prensibiyle sağlığımızı güvence altına alırken 83 milyon birlikte bir hayatın önünü açmaya devam edeceğiz. Bugünkü hayatımız tedbirlere bağlı kalarak planlarımızı uygulayacağımız bir hayattır. Kontrollü sosyal hayatın gerektirdiklerini yerine getirdikçe hayat kalitemiz daha da artacaktır.

Tedbire daha az ihtiyaç duyulacak dönemi şimdi uyguladığımız tedbirlerle hazırlıyoruz. Çok yakına zamana kadar sokağa çıkış kısıt olmaksızın çıkabileceğimiz günler konusunda endişelerimiz vardı. Her zaman gittiğiniz mekana eski emniyet duygusu içinde bir daha ne zaman gideceğimizi bilemediğimiz zamanlardı. Mevcut durum korunması gereken bir büyük bir kazanımdır. Korona virüsle mücadelemizde bu başarı muhkemleştikçe özlediğiniz ne varsa tek tek geri döneceğiz. Başarı muhkemleştikçe her işin başı sağlık prensibiyle kaldığımız yerdeki yaşama temposuna yaklaşacağız” ifadelerini kullandı.

Maske kullanımının kişisel hukukun ihlali olduğunu belirten Bakan Koca, “Korona virüsün hayatımızın sevk ve idaresini alan bir güç olmaktan çıkmasını sağlamalıyız. Özlemini duyduğumuz şey budur. Bunun içinde hastalık riskine karşı bazı kontrol mekanizmalarını bir süre daha sıkı tutmaya mecburuz. Ağız ve burun yoluyla bulaşan mesafe kısaldıkça bulaşma riski çok artan bu virüs evimizin dışında başka insanlarla bir arada bulunduğumuzda koruyucu maske kullanmamızı zorunlu kılıyor. Korona virüs maskesi virüsün yayılmasına karşı benzer bir tedbirdir. İhtiyatlılık değil, mecburiyettir. Korona virüs maskesi virüse karşı alınacak kişisel tedbir değildir.

Ortak bir tedbirdir. Bu tedbir aynı sosyal ortamda birbiriyle etkileşim halinde olan kişilerin tamamına yapılmalıdır. Bir ortamda 3 kişi maske takıyor fakat bir kişi takmıyorsa herkes az çok risk alıyoruz demektir. Maske kullanmamak kişisel hukukun ihlalidir. Ortak mekanlar da ortak alanlarda herkesi bu kurala uymaya davet ediyorum.

Bu medeni davranışa aynı medeni davranışla karşılık verelim. Sonbaharda dünya ölçekli risk beklentisi Dünya Sağlık Örgütü'nün 2 gün önce yaptığı özellikle Güney Amerika kaynaklı olan dünyadaki en yüksek günlük vaka sayısı açıklaması bizi tedbir süreklilik konusunda uyarıyor. Bıkkınlığa düşmek bu uzun soluklu mücadele den geriye düşmek ve rehavete kapılmak riske açılmak anlamına gelir. Bildiğiniz gibi bugüne kadar 62 ile maske zorunluluğu getirilmiştir.

Maske tüm Türkiye de ortak sorumluluğumuz mecburiyet olan illerde ise sorumluluk kat kat fazladır. Bu mecburiyet vakaların arttığı veya riskin fazla olduğu zincirleme bulaşmanın uç verdiği yerlerde getirilmiştir. Geride bıraktığımız dönemde sokağa çıkma kısıtlamasının salgının önlem açısından bugün aynı önemi maske ve mesafe uygulamaları taşıdığını unutmamalıyız. Tedbirlere uymak normale dönüş yolunu kısaltacaktır” diye konuştu.

"VİRÜS YAZ AYLARINDA DA HIZLA ARTIYOR"

“Sıcaklara yenilirsek vaka sayılarının artışa geçeceğini bunlardan bir kısmını yoğun bakıma düşeceğini unutmayalım. Yaz ayları konusunda 2'nci bir uyarımız var. Salgının ilk günlerinde bilgi belirsizliğinden kaynaklanan bir hususu açıklamak istiyorum. Yılın ilk aylarında kabul gören tahminler korona virüsün daha çok kış mevsiminde etkili olacağını yaz aylarında virüsün etkisini kaybedeceğini öne sürülüyordu. Virüsün yayılma hızında azalma olmamıştır.

Virüsün hasta etme gücünde azalma konusunda ise bilimsel bir kanıt henüz yoktur. Bu iki iyimser ama yanlış kanıyı günlük hayatımıza dayanak yapmamızı ve dikkatli tedbiri elden bırakmamızı istirham ediyorum. Tedbirsiz her hizmetin hastalığa hizmet etmesi ihtimal dahilindedir.”

Mücadelenin önemli bir kısmını büyükler için verdiklerini ifade eden Koca, “Mevcut şartlarda büyüklerimiz ve kronik hastalığı olanlar, virüse karşı halen risk grubundadır. Bizim için en önemli risk grubunda bulunan veya onların çevresindeki konunun ciddiyetini unutup tedbirleri unutmasıdır. Mücadelenin çok önemli bir kısmını büyüklerimiz için verdik” dedi. Bakan Koca, gençlere seslenerek şu ifadeleri kullandı:

“Bilmenizi isterim ki dünyada iyilik, özgürlük, güzellik adına ne yapılmışsa, insanlık için hangi büyük ve ileri adım atılmışsa, bunların hepsi sizin yaşınızda kalmayı başarabilenler tarafından yapılmıştır. Bilim, sanat, buluş, sizin yaşınızın heyecanlarını, tutkularını ebediyete taşıma işidir. Gençlik bir kez gelir, onu hayatı boyunca sürdürebilenler toplumlarını, ülkelerini, dünyayı değiştirir. Bugünün dünyasını sizin yaşınıza yakın yaşlardaki insanlar değiştirdi. Düşünülenin aksine de gelecek bizi ileride beklemiyor. Geleceği, bize gençler getiriyor.”

YKS İÇİN ÖNLEMLER

Hekim olmak isteyen gençlerin sayısı her zamankinden fazla olduğunu vurgulayan Koca, "Önümüzde hepimizin heyecanla beklediği iki sınav günü var. Birkaç ay boyunca sizden bazı fedakarlıklar isteyen bir doktor ağabeyiniz olarak, bu iki günün, hayat boyu kutlamaya değer bulacağınız iki başarı günü olmasını yürekten diliyorum. Bu yıl hekim olmak isteyen gençlerin sayısı, her zamankinden fazla. Gelecekteki meslektaşlarımı şimdiden kutluyorum.

Günümüzde meslekler kişilerle değer kazanıyor. Zekaya, hayal gücüne, çalışkanlığa tüm meslekler aynı derecede ihtiyaç duyuyor. Pandemi boyunca, toplumsal sorumluluğun gereklerini yerine getirmekle kalmadınız, örnek oldunuz. Süreçte sizlerin de bizlerden beklentileri oldu. Sağlık yönünden sınava uygun şartların hazırlanması konusunda bizler elimizden geleni yaptık. Bilim Kurulumuz, uygulamayı yapacak kurumlar için Sınav Tedbir Rehberi hazırladı. Milli Eğitim Bakanlığımız ve ilgili kurumlar titiz hazırlıklarını tamamlayıp, sizlerle paylaştı" ifadelerine yer verdi.

YKS zamanı konusunda açıklamalarda bulunan Koca, "Örneğin okul girişlerindeki yığılmalarda ailelerin etkili olduğunu biliyorsunuz. Yetişkin yaşlardaki siz gençlerin girdiği bu sınavda yığılmanın daha az olacağını umuyoruz. Yine de gençlere iştirak edecek aileler olursa, kendilerinden sınav merkezinin biraz uzağında beklemelerini, gruplar oluşturmamalarını rica ediyoruz. Hepimiz, sizlerin yaşadığı sınavları yaşamış kişiler olarak, duygularınızı çok iyi anlıyor ve içtenlikle saygı duyuyoruz.

Fakat gerçeğin hakkını gerçeğe vermeliyiz. Salgın hastalık söz konusu olduğunda bir ay, iki ay sonrasını öngörmek çok zordur. Bunu, yakın günlerde bin 'in altına çektiğimiz vaka sayısının tekrar bin 500'lerin üstüne tırmandığı tablolardan da tahmin edebilirsiniz. Sınavın ertelenmesi durumunda, risk bugünden çok daha büyük olabilirdi. Bugünkü gerekçeler yarın daha da büyüyebilir. Dünya Sağlık Örgütü eylül ayı için küresel ölçekte risk öngörüsünde bulundu. Bu durumda, sınavın, ne getireceği meçhul bir zamandansa şimdi yapılmasına ilgili kurullar tarafından karar verilmesi doğru görünmektedir” şeklinde konuştu.

24 HAZİRAN 2020 KORONAVİRÜS VERİLERİ

Vaka sayımızda bir dalgalanma var. Önceki günlere kıyasla test sayımız 10.000 fazla olsa da, sonuç hepimizi riskin büyümesine karşı uyarıyor. Artışın sebebi, yazla birlikte, tedbirlerin esnetilmesi. Bu yaz tedbir dışında ikinci bir seçeneğimiz yok

Son 24 saatte korona virüs nedeniyle 24 kişinin hayatını kaybettiğini, toplam can kaybının 5 bin 25 olduğunu açıkladı. Bugün 53 bin 486 test yapılırken, bin 492 yeni vaka tanısı konuldu, bin 386 kişi ise iyileşti.

"İKİNCİ DALGAYI YAŞAMIYORUZ"

Vaka sayılarındaki artışı sonucunda net bir şekilde ikinci dalganın yaşanmadığını belirten Koca, hala birinci dalganın etkilerinin sürdüğüne değindi. Bakan Koca, “İkinci dalgayı yaşamadığımızı rahat söyleyebiliriz. Bizim şu an yaşadığımız birinci dalganın etkileri. Dünyada hala birinci dalganın etkisi devam ediyor. Yer yer dalgalanmaların olduğunu görüyoruz. Özellikle bu dönemde bazı bölgelerimizde vaka sayılarının daha da arttığını görüyoruz. Bu vaka sayılarındaki artışa rağmen; yoğun bakıma giren hastamız, yoğun bakımdan entübe edilen hastamız ve vefat eden hastamızın da azaldığını görüyoruz. Daha önce yüzde 53 oranında hastamızı kaybederken şu an yüzde 2’lere düşmüş durumdayız. Eskiye göre virüsün etkisinin düştüğünü değil; tedavi ile erken dönem yaklaşımla sonucu daha pozitif aldığımızı söyleyebiliriz. Birinci dalganın devamı olan dalgalanmaları yaşadığımızı, vaka sayılarının yer yer öngörülerimizden daha fazla olduğunu da görüyoruz” diye konuştu.


PSR ve Antikor testinde gelinen son noktayı değerlendiren Bakan Koca, kısa sürede 153 bin olarak belirlenen hedef sayıya ulaşılacağını açıkladı. Koca, “Dünyada benzer şekilde büyük ölçekte yapılan başka bir çalışma yok. 153 bin kişiyi hem PSR hem de antikor testinden geçirmeyi hedefliyoruz. Hem bulaşıcılık, taşıyıcılık oranımızı hem de bu anlamda bağışıklık oranımızı tespit etme açısından önemli görüyoruz. Toplam 153 bin kişi taranacak. Şu an 118 bin kişiyi taradık. 118 bin içinde PSR taramasıyla pozitif bulduğumuz oran binde 2,8. Son derece düşük. Antikor testi ise şu dönemde binde 8,1. Yani toplumun bağışıklığı yüzde 1’in altında. Bazı illerimizde bunun biraz daha yüksek olduğunu biliyoruz. Adıyaman, İstanbul gibi yüzde 3’ün üzerinde şehirler olduğunu biliyoruz. Birçok kimsenin toplum bağışıklığı anlamında yüksek oranlar beklediği ve bağışıklığın giderek arttırılmasının anlamlı olduğu düşünüldüğü noktada biz bu çalışmayla toplum bağışıklığının kolay gelişmediğini görüyoruz. Toplamda bu pandemiyle oluşan bağışıklık oranı yüzde 0,81. Yani toplum bağışıklığının oluşması için yüzde 60-65’ler hedeflenirken, 60-70 kat benzer pandeminin yaşanması gerekiyor. Toplumda yaygın bir taşıyıcının olmadığı, yaygın bir koruyucunun, bağışıklığında olmadığı sonucuna varıldı. Tedbirlere herkesin önem vermesi gerekiyor. Aşı gelişmedikçe, yaygın aşı yapılmadıkça bu tarz pandemi sonrası bir bağışıklıkla toplum bağışıklığının olamayacağını görmüş oluyoruz. Sanıyorum 153 bin de bir hafta, 10 gün içerisinde bitmiş olur” ifadelerini kullandı.

"VEFAT EDENLERİN YAŞ ORTALAMASI 74 OLDU"

Toplumda yaygın bir taşıyıcı ve koruyucunun olmadığını söylüyorum. Herkes aşı gelişmedikçe önlemlere dikkat etmeli. Vaka sayılarında yaş ortalaması daha önce 41 iken şu an 32'ye kadar düşmüş oldu. Ama yoğun bakıma giren, entübe olan, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yaşlarının arttığını görüyoruz. Vefat edenlerin yaş ortalaması 74 oldu. 

AŞIDA HAYVANLAR ÜZERİNDE ÇALIŞMA SÜRÜYOR

“Şu an hayvan çalışmalarında devam eden çalışmalarla ilgili sonuçların iyi olduğunu ama insan çalışmalarına, klinik çalışmalarına zannediyorum eylül-ekimden önce gelmek şu an için zor görünüyor. Ayrıca Türkiye olarak bildiğiniz gibi daha önce Rusya ile görüşmelerimiz olmuştu. Aşı Bilim Kurulu'nun yaptığı 3'üncü çalışma oldu. Çin ile de dün benzer bir görüşme yapıldı.Rusya ve Çin ile aşı çalışmalarını özellikle klinik araştırma, klinik çalışma safhasında birlikte yapma noktasında da genel bir yaklaşım içindeyiz. Rusya ile bu anlamda daha ileride olduğumuzu söyleyebilirim. Dünyada ise aşının Çin'in biraz daha önde olduğunu, İngiltere'de de benzer şekilde ikinci fazdan geçildiğini biliyoruz ama bununla ilgili daha net, önümüzdeki bir iki ay için sonuç alınacak şekilde bir yaklaşım içinde olmamalıyız. Zannediyorum 4-6 aydan önce dünyada aşıyla ilgili somut bir gelişimin olacağını söylemek biraz zor” diye konuştu.

YENİ KISITLAMA OLACAK MI?

"Önümüzdeki dönemde benzer şekilde yeni bir kısıtlamayı Bilim Kurulu'nda gündemimize almadık ve şu an düşünmüyoruz. Kontrollü sosyal hayatın tedbirlerle devamını önemsiyoruz. Tedbirlere uyduğumuz oranda tehdit ortadan kalkar. Herkesin bu anlamda hassasiyet göstermesi gereken maske, mesafe ve el temizliğine özellikle dikkat. İller, ilçeler, köyler bazında zaten yapılıyor bu. Birtakım benzer kısıtlamaları İl Hıfzıssıhha Kurulları alabilir. Ülke genelinde bu anlamda bir kısıtlama gündemimizde olmadı."

KURBAN BAYRAMI'NDA SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI OLACAK MI?

Bilim Kurulu'nda Kurban Bayramı'nda bir kısıtlılık olmasıyla ilgili bir konu gündeme gelmedi. Henüz zaman var. Önümüzdeki haftalarda vakaların seyri belirleyici olacak.

Sonraki Haber