Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan 3 kritik açıklama! 6 ilde alarm... İstanbul ve Ankara listede yok
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüsle ilgili yoğun bakım konusunda sorun yaşanan iller, getirilecek aşının nasıl seçildiği, Türkiye'de nüfusun kaçta kaçına aşı yapılacağı ve eczanelerle ilgili olmak üzere çok önemli açıklamalarda bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yoğun bakım yatağı konusunda sıkıntı yaşanan ve takibe alınan şehirleri açıkladı. Koca ayrıca Aşı ile ilgili merak edilen kritik soruları da yanıtlarken aşı yapılacak kişi sayısı, bu aşılamanın ne kadar sürede yapılacağı ve aşıyı bireysel olarak almak isteyenlerin nerelerden bulacağı gibi başlıklardaki merakı
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu'nun sorularını yanıtlan Bakan Koca'nın ağzından aşı çalışmaları ve pandeminin kontrol altına alınması noktasında gelinen aşama:
Koruyuculuk konusunda bu aşamada hiçbir aşı için net süre verilemiyor. Bunu, uygulama yaygınlaştıkça göreceğiz. Geleneksel yöntemlerle üretilen yani virüsün izole edildiği, inaktif hale getirildiği aşıların 6-8 ay, duruma göre bir yıl koruyucu olduğunu biliyoruz.
SOĞUK ZİNCİR SIKINTIMIZ YOK
Aşılama için bir planlama yapıyoruz. Aşılamayı yaygın yapmayı ve birinci basamağı etkili kullanmak istiyoruz. Vatandaşın kolay erişebileceği bir sistemimiz var. Dağıtım ve soğuk zincir imkanlarımız da güçlü.
NEDEN İNAKTİF AŞI TERCİH ETTİK?
Aşıların menşeinden ziyade üretim yöntemi, güvenlik ve etkinliğine bakılmalı. En güvenilir olan geleneksel yöntemle geliştirilen inaktif aşı türü. Bu, üretimi kolay olmayan, maliyeti yüksek bir aşıdır. İnaktif aşılar, farklı hastalıklar için uzun yıllardır ülkemizde uygulanmakta olan ve uzun dönem güvenlilikleri bilinen aşılardır.
Diğer aşı, yani mRNA aşısı genetik yoldan etki eden ve daha kısa sürede üretilebilen bir aşıdır. İnsanlarda yeni uygulanan bir teknolojiyle hazırlanmaktadır. Çalışmalarda kısa dönem sonuçları başarılı olmuştur, orta ve uzun vadede sonuçları bilinmemektedir. Yurtdışından inaktif aşıyı özellikle tercih ettik. Bizim Nisan'dan sonra kendi aşımız çıkacak. Yani, ithal aşıya ihtiyacımız da kalmayacak.
VATANDAŞ AŞIYI ECZANEDEN KENDİ ALABİLİR
Çin talebimize bu kadar karşılık verebildi. Aşısına güveniyor. Kendi ihtiyacını ve dış talebi yönettiğini söylüyor. Diğer aşılarla ilgili de işbirliğimiz devam ediyor. Bulabildiğimiz diğer aşıyı getirteceğiz. Ruhsatını almış bir aşı, başvuru sonrası Türkiye'de de test ve onaydan geçerse, eczaneden satışına izin verebiliriz. İnaktif aşı dışında uluslararası süreçlerden geçmiş diğer aşılara da erişim sağlanacak.
NÜFUSUN YÜZDE 60'INI HIZLA AŞILAYACAĞIZ
Nüfusun en az yüzde 60'ının aşılanması gerekiyor. Bu durumda 50 milyon kişiyi en erken dönemde aşılamamız lazım. Erken dönemde dünyayla birlikte en yaygın aşılamayı yapan ülkelerden biri olacağız. Mart ayından bu yana hastalığı atlatanları da hesaba kattığımızda aşılama ve bağışıklık kazananlarla birlikte çok ciddi yol almış olacağız.
6 İLDE SORUN YAŞIYORUZ
Dünyada birinci dalga henüz bitmedi. Bu durum zirve süreçlerle yaşanıyor. İstanbul 3. zirveyi, Anadolu 2. zirveyi gördü. Son alınan tedbirlerin etkisinin iki hafta sonra görüleceğini düşünüyoruz. Önce vaka, sonra hastaneye yatış sayısı, sonra yoğun bakıma geçiş, daha sonra entübe olan hasta sayısı düşüyor. En sonunda kaybettiğimiz hasta sayısı azalıyor. Dolayısıyla vaka sayısıyla birlikte hastane yükünün de azalması önemli. Yoğun bakım doluluğu konusunda Adana, İzmir, Samsun, Hatay, Antalya, Ordu gibi illerde sorun yaşıyoruz. İstanbul ve Ankara daha kontrol altında.
YERLİ VE MİLLİ AŞIMIZ GÜVENİLİR VE ULUSLARARASI DÜZEYDE OLACAK
Türkiye yerli aşıda tüm prosedürleri yerine getiriyor ve süreçler Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarıyla birebir uyumlu. Hiçbir eksiğimiz yok. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuzun vereceği ruhsat uluslararası olarak geçerli. Yerli olarak 4'ü inaktif olmak üzere mRNA ve vektör aşılarıyla beraber geliştirilmekte olan 16 aşı adayımız var. Bunlardan Faz-1 çalışmaları devam eden aşımız inaktif yani en güvenilir olan geleneksel yöntemlerle olan aşı.