Saadet Partisi'nin baş döndüren görüşme trafiği ne anlama geliyor?
Partiler arası ittifak görüşmeleri hız kesmeden devam ediyor. Ancak Saadet Partisi bu noktada dikkatleri üzerine çekiyor. Partiler neden bu kadar sık Saadet Partisi'ni ziyaret ediyor? Saadet Partisi için bu görüşmeler ne ifade ediyor?
Türkiye gündemi günden güne sürekli olarak değişiyor olsa da seçim çalışmaları hiçbir zaman gündemden düşmüyor. Hal böyleyken partiler arası ziyaretler de sıklık kazandı. Ancak o ziyaretlerin odağında “Milli Görüş” geleneğine sahip Saadet Partisi ayrı bir yer tutuyor.
Bir süredir Saadet Partisi hem Millet İttifakı’ndan hem de Cumhur İttifakı’ndan birçok partinin adeta uğrak noktası haline geldi. Önce Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü ziyareti, ardından HDP’li Pervin Buldan’ın Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nu ziyareti ve son olarak da Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Recai Kutan’ı ziyareti…
Erdoğan’ın “Milli Görüş” kökenli Osman Nuri Kabaktepe’yi İstanbul İl Başkanı olarak tanıtırken kullandığı “1994 ruhuyla 2023 hedeflerimizi gerçekleştirecek bir arkadaşımız” ifadeleri, “Acaba ‘Milli Görüş’ geleneğine bir dönüş mü oluyor?” sorusunu akıllara getirdi.
KILIÇDAROĞLU ERBAKAN'I ANMA PROGRAMINA KATILDI
Diğer yandan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da 27 Şubat günü Saadet Partisi Genel Başkanı Merhum Necmettin Erbakan'ı Anma Programına katıldı. Kılıçdaroğlu, birçok siyasinin katıldığı programda Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk ile yan yana oturdu. CHP Genel Başkanı programda bir konuşma da gerçekleştirdi.
Tüm bu gelişmeler ışığında ‘Saadet Partisi ittifak mı değiştiriyor, yönetim kadrosunda değişiklikler mi olacak?’ gibi sorular da siyaset noktasında merak uyandırırken, Optimar Araştırma Şirketi Genel Müdürü Hilmi Daşdemir ve Gazeteci Mehmet Tezkan haberglobal.com.tr için cevaplandırdı.
“’MİLLİ GÖRÜŞ’ GELENEĞİNİN ELBETTE ETKİSİ VAR”
Partilerin Saadet Partisi’ne olan ziyaretlerinin tek başına ‘Milli Görüş’e dönüş olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eden Daşdemir, yine de geçtiğimiz yerel seçimlerde özellikle İstanbul’da Saadet Partisi’nin özgül ağırlığının fazla olduğu görüşünde. Öte yandan ziyaretler özelinde bir değerlendirmede bulunan Daşdemir, “‘Milli Görüş’ geleneğinin elbette etkisi var. Sonuçta Ak Parti’nin çıkışı ‘Milli Görüş’ geleneğinden geliyor. Saadet Partisi içerisinde Temel Karamollaoğlu ve çevresindekiler Millet İttifakı içerisinde yer almak isterken, Cumhur İttifakı içerisinde yer almak isteyen de bir grup var. Aynı zamanda ‘Milli Görüş’ geleneğinin şu anki tek temsilcisi Saadet Partisi değil, Yeniden Refah Partisi de öyle” açıklamasında bulunuyor.
Bu iki grubun önemine değinen Daşdemir, Saadet Partisi içerisindeki yapıyı şöyle özetliyor: Saadet Partisi’nin şöyle bir yapısı var: Partide Yüksek İstişare Kurulu anonim şirketin yönetim kurulu gibidir. Genel Başkan Temel Karamollaoğlu da burada Genel Başkan olarak CEO konumunda düşünebiliriz.
AK PARTİ ‘MİLLİ GÖRÜŞ’ GÖMLEĞİNİ TEKRAR MI GİYİYOR?
Gazeteci Mehmet Tezkan, Erdoğan'ın Saadet Partisi ziyaretlerini "Milli Görüş" hareketine geri dönüşün olmadığı yönünde yorumluyor. Bu gibi ziyaretleri Saadet Partisi'ni Millet İttifakı'ndan koparıp Cumhur İttifakı'na çekme çabaları olarak gören Tezkan, "Saadet Partisi’nin büyük bir oyu yok. Ak Parti ‘Milli Görüş’ gömleğini çok önceden zaten çıkardı" değerlendirmesinde bulunuyor.
Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Daşdemir, Ak Parti’nin Milli Görüş dışında hiçbir zaman bir pozisyon almadığını vurguluyor. Bu sebeple bunun bir dönüş olarak adlandırılamayacağını ifade eden Demirdaş, “Parti yönetimi daha geniş bir tabana oturtulmuş olsa da Milli Görüş geleneğinin yansımalarını parti yöneticilerinin birçok eyleminde ve konuşmalarında görebilirsiniz. Ak Parti burada sadece tabanını genişletti ve merkeze taşıdı” diyor.
“YÜZDE 1’LİK OY BİLE ÇOK ÖNEMLİ”
Daşdemir seçim konusuna da değinerek, yüzde 1’lik oyun dahi ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle Saadet Partisi’nin alacağı pozisyonun kritik olacağını belirten Daşdemir, yaptıkları bir araştırmaya parmak basarak, şu ifadeleri kullanıyor:
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sayın Asiltürk’e ziyaretinin ardından yaptığımız araştırmada “Saadet Partisi Cumhur İttifakı içerisinde yer alırsa nasıl karşılanır?” sorusunu sorduk. Gelen yanıtlarda yüzde 33 olumlu yüzde 25 olumsuz olarak yanıtlar aldık. Geriye kalan kesim de kararsız olduğunu iletti.
HDP’NİN SAADET PARTİSİ’Nİ ZİYARETİ NE ANLAMA GELİYOR?
Milli Görüş hareketinin doksanlı yıllarda da Kürtçü akımlara hoşgörü ile yaklaştığını söyleyen Daşdemir, HDP’nin de Millet İttifakı ile aynı blokta yer aldığını belirterek, “Saadet Partisi’nin HDP ile görüşmesi çok da yadırganacak bir durum değil” ifadelerini kullanıyor.
SAADET PARTİSİ’NDE GENEL BAŞKANLIK DEĞİŞEBİLİR
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün tavrının Cumhur İttifakı’ndan yana olacağını belirten Demirdaş, bu sebeple bir yönetim değişikliğinin de gündeme geldiğini vurguluyor. Genel Başkanlık koltuğu için Temel Karamollaoğlu yerine Mete Gündoğan’ın düşünüldüğünü ifade eden Demirdaş, “İlerleyen süreçte bu konu tekrar gündeme gelebilir. Saadet Partisi’nin içerisinde bir ayrışma olabilir" değerlendirmesinde bulunuyor.
"GENEL BAŞKAN KARAMOLLAOĞLU DİK BİR DURUŞ SERGİLİYOR"
Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu'nun sürekli "Benim yerim belli" mesajı verdiğinin altını çizen Gazeteci Tezkan, "Saadet Partisi'nde Genel Başkan Temel Karamollaoğlu dik bir duruş sergiliyor" diyor. Ak Parti bir reform açıkladığında Saadet Partisi'nin zihniyet vurgusu yaparak "Ben reforma değil, zihniyete bakarım" dediğini hatırlatan Tezkan, Ak Parti'nin SP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk üzerinden eski kadrolarını yanına çekmeye çalışabileceğini belirterek,"Öyle bir şey olsa da Asiltürk’ün eskisi gibi ne bir siyasi gücü var ne de yaşı kendi tabanıyla bu gibi şeyleri istişare etmeye el veriyor" diyor.
“SAADET PARTİSİ’NDE BİR MAKAS DEĞİŞİMİ OLACAK”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Mustafa Kamalak ve Ali Aktaş gibi isimlerin Millet İttifakı’nın içerisinde yer almak isteyeceğini söyleyen Demirdaş, “Saadet Partisi’nde bir makas değişimi olacak” açıklamasında bulunuyor.
Demirdaş, 16 Nisan 2017 anayasa değişikliği sürecinde dahi ittifaklar oluştuğunu vurgulayarak, “Bu ayrım genel olarak Erdoğan ve AK Partiye karşıtlık üzerinden okunuyordu. 2018 öncesinde birçok taraf beş benzemez olarak tanımlanıyordu. Farklı duruşları olmalarına rağmen bu birlikteliği korudular, ta ki parti içlerinden istifalar olana kadar” diyor.
"MİLLET İTTİFAKI DAĞILMIYOR ÇÜNKÜ ORTADA TEK BİR GAYE VAR"
Muhalefet tarafında bir kümeleşme olduğunu söyleyen Tezkan, muhalefetin parlamenter sistem vurgusu yaparak aslında bu kümeleşmeyi diri tuttuğunun altını çiziyor. Muhalefetin dağılmama sebebinin gerekçisini rejim değişikliği olarak gören Tezkan, "Ortada ortak bir gaye var. İktidar tarafı da ortaya bir iddia koyamayarak defans haline geçiyor. Çünkü uzun zaman ülkeyi yönetiyorlar ve özgürlük getirebilecek pozisyonda da değiller" ifadelerini kullanıyor.
İktidarın daha iyi bir rejim vaadinde bulunamamasını da şu anki rejimi iktidarın getirmiş olmasına bağlayan Tezkan, Ak Parti'nin Saadet Partisi ziyaretine değinerek, "Bu gibi gelişmeleri karşı tarafı yıpratma ve zayıflatma çabaları olarak görüyorum. Yeni ittifakların oluşacağını düşünmüyorum çünkü dediğim gibi ortada şu an tek bir amaç var o da parlamenter rejim. Bu gerçekleştikten sonra başka yerde durabilirler" değerlendirmesini yapıyor.
“ÖZELLİKLE MUHALEFETTE ÇOK GRİ ALAN VAR”
Muharrem İnce, Mustafa Sarıgül ve Ümit Özdağ’ın yeni partiler kuracağını söyleyen Demirdaş, bu durumun muhalefette çok fazla gri alan oluşturduğunu söylüyor. Özellikle muhalefet tarafında parti politikalarını benimsemeyen çok fazla kişi olduğunun altını çizen Demirdaş, “Bu kişiler muhalefette yeni kurulan partiler içerisinde kendilerini yakın gördükleri bir parti bulduklarında oraya yönelecekler. 2023 yılına kadar siyaseti de bence bu durum belirleyecek” diyerek sözlerini noktalıyor.
Kaynak: Web Özel