Polis memuru ila il emniyet müdür yardımcısı arasındaki ‘Beni tanımadın mı’ kavgasında yeni gelişme
Antalya'da asayişten sorumlu il emniyet müdür yardımcısı Mustafa Hilmi Özgönül ile lojmanda 'Beni tanımadın mı' tartışması yaşayan polis memuru Uğur Ergün arasındaki hukuk mücadelesinde karar çıktı.
Olay, geçen yıl Uncalı Polis Lojmanları’nda gerçekleşti. Görev bölgesine gitmek için resmi kıyafetiyle lojmandaki dairesinden çıkan Uğur Ergün, merdivenlerde üzerinde sivil kıyafet bulunan Mustafa Hilmi Özgönül ile karşılaştı. Özgönül’den şüphelenen Ergün, apartmanda ne işi olduğunu sordu.
Bunun üzerine Özgönül, il emniyet müdür yardımcısı olduğunu söyleyerek, “Beni tanımıyor musun sen” dedi ve polis memuru Ergün ile tartışmaya başladı.
Apartmandaki tartışmayı duyan polis memurunun eşi Şükran Ergün de olaya dahil oldu.
Taraflar hep birlikte apartman dışına çıkarken, Özgönül, Asayiş Şube Müdürü Furkan Satılmış Gediktaş’ı cep telefonundan arayarak lojmanın bulunduğu bölgeye ekip göndermesini, kendisinin de olay yerine gelmesini istedi.
Bir süre sonra resmi ekipler olay yerine geldi. Karşılıklı suçlamaların devam etmesi üzerine Özgönül, Fatih Polis Merkezi’ne giderek Ergün’ün makam aracının kapısını eliyle iterek kendisinin olay yerinden ayrılmasına izin vermediğini iddia etti ve tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlamasıyla şikayetçi oldu.
Suçlamaları reddeden Ergün ise makam aracından parmak izi alınmasını talep etti ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na tehdit ve hakaret iddiasıyla başvuru yaptı.
Ergün, olay sonrası Yunus timlerindeki görevinden alınarak, Hassas Yerleri Koruma Şube Müdürlüğü’nde görevlendirildi.
Polis memuru Uğur Ergün hakkında ayrıca ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlamasıyla kamu davası açıldı.
SAVCI BERAAT İSTEDİ
Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına, sanık Uğur Ergün ile taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanığın şikayetçiye karşı atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatına karar verilmesini istedi.
Şikayetçi vekili esas hakkındaki mütalaaya katılmadığını belirterek, dinlenen tanıkların beyanlarına göre sanığın suçunun sabit olduğunu söyledi.
Sanık müdafisi avukat Halil İbrahim Şeran ise savcılığın mütalaasına katıldıklarını belirterek, “Soruşturma aşamasında tanıkların şikayetçinin baskısı ile ifade verdikleri tespit edilmiştir. Tanıkların baskı altında ifade verdikleri müfettiş raporu ile ortaya çıkmıştır. Tarafsız olarak beyanda bulunan tanıklar ifadelerinde müvekkilin atılı suçu işlemediğini belirtmiştir. Müvekkilin beraatını talep ediyorum” dedi.
Mahkeme kararında, “Her ne kadar sanık Uğur Ergün hakkında ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan cezalandırılması talebiyle mahkememizde kamu davası açılmış ise de sanığın savunmasının aksini gösterir, atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, bu itibarla yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından atılı suçtan sanığın beraatına karar verilmiştir” denildi.
Şikayetçi avukatının davayı istinafa göndereceği öğrenildi.
Kaynak: DHA