PISA 2018 sonuçları açıklandı! MEB ilk değerlendirmeyi yaptı!

PISA 2018 sonuçlarına göre Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde, üç alanda puanlarını istatistiksel olarak anlamlı artıran üç ülkeden biri oldu.

Son Güncelleme:

Eğitimde uluslararası kıyaslama konusunda önemli raporlardan biri olan PISA sonuçları açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı, rapora ilişkin ilk değerlendirmesini yaptı. İşte MEB'in değerlendirmesinden satır başları:

Okuma becerileri alanındaki değerlendirme sonuçlarına göre ülke ve ekonomilerin ortalama puanları 340 ile 555 arasında değişmektedir. Türkiye performansını 2015 yılına göre önemli ölçüde artırarak ortalama puanını 428’ten 466’ya çıkarmıştır. Türkiye’nin ortalama puanı (466), katılımcı ülke ve ekonomilerin okuma becerileri alanındaki ortalama puanından (453) daha yüksektir. Bu performansı ile Türkiye okuma becerileri sıralamasında 79 ülke arasında 40. sırada, 37 OECD ülkesi arasında ise 31. sırada yer almıştır. Katılımcı ülke sayısı artmasına rağmen Türkiye, okuma becerileri alanında 50. sıradan 40. sıraya yükselmiştir. Okuma becerileri alanında Türkiye, PISA 2018’de PISA 2015’e göre ortalama puanını en çok artıran ikinci ülke olmuştur. Bu alanda en yüksek başarıyı B-S-J-Z (Çin), Singapur, Makao (Çin), Hong Kong (Çin) ve Estonya göstermiştir. Fas, Lübnan, Kosova, Dominik Cumhuriyeti ve Filipinler ise en düşük başarıyı gösteren ülke ve ekonomilerdir. 

OKUMA BECERİLERİ...

Türkiye, okuma becerileri alanında okullar arasındaki farkın en yüksek olduğu 10 ülkeden biridir. Okul içi performans farkları açısından ise OECD ortalaması altında yer almaktadır. Dolayısıyla Türkiye’de öğrencilerin performans düzeyleri okullar arasında önemli bir değişim göstermekte ancak okulların içindeki değişimler sınırlı kalmaktadır. 
Matematik alanındaki sonuçlara göre, ülke ve ekonomilerin ortalama puanları 325 ile 591 arasında değişmektedir. Türkiye performansını 2015 yılına göre önemli ölçüde artırarak ortalama puanını 420’den 454’e çıkarmıştır.



MATEMATİK ALANINDA...
Matematik alanında elde edilen 454 puan, Türkiye’nin PISA uygulamalarında elde ettiği en yüksek puandır. Bu performansı ile Türkiye matematik alanı sıralamasında 79 ülke arasında 42. sırada, 37 OECD ülkesi arasında ise 33. sırada yer almıştır. Katılımcı ülke sayısı artmasına rağmen Türkiye, matematik alanında 50. sıradan 42. sıraya yükselmiştir. Türkiye matematik alanında, PISA 2018’de PISA 2015’e göre ortalama puanını en çok artıran ülkedir. Bu alanda en yüksek başarıyı gösteren ülke ve ekonomiler B-S-J-Z (Çin), Singapur, Makao (Çin), Hong Kong (Çin) ve Tayvan’dır. Fas, Kosova, Panama, Filipinler ve Dominik Cumhuriyeti en düşük başarıyı gösteren ülke ve ekonomilerdir. 



FEN ALANINDA...
Fen alanında ülke ve ekonomilerin ortalama puanları 336 ile 590 arasında değişmektedir. Türkiye performansını 2015 yılına göre önemli ölçüde artırmış, ortalama puanını 425’ten 468’e çıkarmıştır. PISA 2018’de elde edilen bu puan, PISA döngüleri boyunca Türkiye’nin fen alanında elde ettiği en yüksek puandır. Türkiye’nin ortalama puanı (468), katılımcı ülke ve ekonomilerin fen alanındaki ortalama puanından (458) daha yüksektir. Bu performansı ile Türkiye fen alanı sıralamasında 79 ülke arasında 39. sırada, 37 OECD ülkesi arasında ise 30. sırada yer almıştır. Katılımcı ülke sayısı artmasına rağmen Türkiye, fen alanında 54. sıradan 39. sıraya yükselmiştir. Fen alanındaki ortalama puanını PISA 2018’de PISA 2015’e göre en çok 
artıran ülke Türkiye olmuştur. Bu alanda en yüksek başarıyı gösteren ülke ve ekonomiler B-S-J-Z (Çin), Singapur, Makao (Çin), Estonya ve Japonya’dır. Fas, Kosova, Panama, Filipinler ve Dominik Cumhuriyeti en düşük başarıyı gösteren ülke ve ekonomilerdir. 


TÜRKİYE ÜÇ BİLİŞSEL ALANDA PERFORMANSINI ANLAMLI ÖLÇÜDE ARTIRAN ÜÇ ÜLKEDEN BİRİ
PISA 2018 uygulamasının her üç testinde ortak bulgular elde edilmiştir. Türkiye, her üç bilişsel alanda da PISA 2018’de performansını anlamlı ölçüde artıran üç ülkeden biri olmuştur. Ayrıca Türkiye, 2003 ile 2018 yılları arasında 15 yaş grubu öğrenci nüfusunun en çok arttığı ülkeler arasında her üç alanda performansını anlamlı ölçüde artıran tek ülkedir.

Bilişsel testlerde Türkiye’nin ortalama puanlarının artması, yüksek yeterlik düzeylerindeki öğrenci oranlarını 2015 yılına göre önemli ölçüde 
artırmıştır. Bölgeler düzeyinde yapılan analiz sonuçları, Ege, Batı Anadolu ve İstanbul bölgelerindeki öğrencilerin performanslarının görece yüksek olduğunu göstermiştir. 
Bununla birlikte, her üç bilişsel alanda da tüm bölgelerde ortalama puanlar önemli ölçüde artmıştır. Bu sonuç, her üç alandaki iyileşmenin tüm bölgelerde birlikte gerçekleştiğini göstermektedir. 
Okul türlerine göre yapılan analizlerde, her üç alanda da fen lisesi öğrencilerinin en başarılı öğrenci grubu olduğu belirlenmiştir. Benzer şekilde Anadolu lisesi öğrencileri, Anadolu imam hatip lisesi öğrencileri ve mesleki ve teknik Anadolu lisesi öğrencilerinden daha yüksek başarı 
göstermiştir. Ayrıca PISA 2018’de PISA 2015’e göre sosyal bilimler lisesi dışındaki tüm okul türlerinde önemli performans artışları olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçlar, elde edilen performans artışının belli bir okul türüne özel olmadığını, birçok okul türünde eş zamanlı gerçekleştiğini 
göstermektedir.Türkiye’de sosyoekonomik farklılıkların bilişsel test sonuçları üzerindeki etkisinin görece düşük olduğu görülmüştür. Sosyoekonomik düzey açısından en uç noktalarda bulunan kız ve erkek öğrencilerin ortalama puanları arasındaki fark OECD ülkelerinde hesaplanan ortalama farktan daha düşüktür. Okuma becerileri ve fen alanında kız öğrenciler erkek öğrencilerden daha yüksek performans göstermiştir. Matematik alanında ise erkek öğrencilerin kız öğrencilerden daha yüksek performans gösterdiği belirlenmiştir.

Türkiye’nin Her Üç Alandaki Okuryazarlık Performansı Önemli Ölçüde İyileşmiştir 

Türkiye, 2018 PISA uygulamasında ağırlıklı alan olan okuma becerilerinde ortalama puanını 466’ya çıkarmıştır. PISA 2015 uygulamasında 428 olan ortalama okuma becerileri puanının 466’ya ulaşması, bu alanda Türkiye’deki iyileşmenin önemli bir göstergesidir. Türkiye, okuma becerilerinde elde ettiği 466 ortalama puan ile katılımcı ülke ve ekonomilerin ortalamasının (453) üzerinde yer almıştır. Okuma becerileri alanında Türkiye gösterdiği performans ile 79 ülke arasında 40. sırada, 37 OECD ülkesi arasında ise 31. sırada bulunmaktadır. Katılımcı ülke sayısı artmasına rağmen Türkiye, okuma becerileri alanında 50. sıradan 40. sıraya yükselmiştir. 
PISA 2018’de PISA 2015’e göre okuma becerileri alanında ortalama puanını en çok artıran ikinci ülke Türkiye olmuştur. 
Matematik okuryazarlığında Türkiye, ortalama puanını 454’e çıkararak bugüne kadar PISA uygulamalarındaki en yüksek ortalama puanını elde etmiştir. PISA 2015 uygulamasında 420 olarak hesaplanan ortalama matematik puanının 2018 yılında 454’e çıkması Türkiye’nin performansını artırdığının bir göstergesidir. 
Türkiye’nin matematik okuryazarlığı ortalama puanı, katılımcı ülke ve ekonomilerin ortalama puanına (459) oldukça yakın düzeydedir. Türkiye, matematik okuryazarlığı alanındaki performansı ile 79 ülke arasında 42. sırada, 37 OECD ülkesi arasında ise 33. sırada yer almıştır. Katılımcı ülke sayısı artmasına rağmen Türkiye, okuma becerileri alanında 50. sıradan 42. sıraya yükselmiştir. PISA 2018’de PISA 2015’e göre matematik alanında ortalama puanını en çok artıran ülke Türkiye olmuştur. 
Türkiye, fen okuryazarlığı alanında ortalama puanını 468’e çıkarmıştır. Bu ortalama puan ile Türkiye bugüne kadar PISA uygulamalarında elde ettiği en yüksek ortalama puana ulaşmıştır. Ayrıca, Türkiye’nin PISA 2015 uygulamasında 425 olan ortalama fen puanının 2018 yılında 468’e çıkarması fen alanındaki performansını geliştirdiğini göstermektedir. Elde ettiği 468 ortalama puanla Türkiye, fen okuryazarlığında katılımcı ülke ve ekonomilerin ortalamasının (458) üzerinde bulunmaktadır. 
Bu alanda Türkiye, 79 ülke arasında 39. sırada, 37 OECD ülkesi arasında ise 30. sırada yer almıştır. Katılımcı ülke sayısı artmasına rağmen Türkiye, okuma becerileri alanında 54. sıradan 39. sıraya yükselmiştir. PISA 2018’de PISA 2015’e göre fen alanında ortalama puanını en çok artıran ülke Türkiye’dir. 
Türkiye, PISA 2018’de PISA 2015’e göre performansını her üç alanda da anlamlı ölçüde artıran üç ülkeden biri olmuştur. 

Üst Yeterlik Düzeylerinde Bulunan Öğrenci Oranları Artmıştır 

PISA’da ülke ve ekonomilerin performansı hakkında önemli görülen diğer bir unsur, öğrencilerin tanımlanan yeterlik düzeylerinde bulunma oranlarıdır. PISA uygulamalarında ikinci yeterlik düzeyi, öğrencilerin ilgili alanda temel becerileri gösterdiği düzey olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle ikinci yeterlik düzeyi ve üzerindeki yeterlik düzeylerinde bulunan öğrenci oranları ülke ve ekonomilerin performansına ait ayrı bir gösterge olarak 
değerlendirilmektedir.
Türkiye’nin ikinci ve üzerindeki yeterlik düzeylerindeki öğrenci oranlarının PISA 2018’de PISA 2015’e göre önemli ölçüde arttığı görülmüştür. Bu sonuç, Türkiye’de okuryazarlık açısından temel ve daha gelişmiş becerileri gösteren öğrenci oranlarında dikkat çekici artış olduğunu göstermektedir. 
Okuma becerileri alanında Türkiye’nin ikinci düzey ve üzerinde bulunan öğrenci oranı 2015 yılına göre %13,9 artış göstererek %73,9’a ulaşmıştır. Ayrıca, daha yüksek yeterlik düzeylerindeki öğrenci oranlarında da önemli artış görülmüştür. Dördüncü yeterlik düzeyindeki öğrenci oranı %5,7’den %13,5’e, beşinci yeterlik düzeyindeki öğrenci oranı %0,6’dan %3,1’e ulaşmıştır. 

Matematik okuryazarlığında ikinci düzey ve üzerinde bulunan öğrenci oranının 2015 yılına göre %14,7 arttığı belirlenmiştir. Bu artışla birlikte matematik okuryazarlığında ikinci düzey ve üzerinde bulunan öğrenci oranı %63,3’e ulaşmıştır. Üçüncü yeterlik düzeyinde bulunan öğrenci oranı %16,3’ten %20,4’e, dördüncü yeterlik düzeyinde %5,9’dan %10,9’a, beşinci yeterlik düzeyinde ise %1,1’den %3,9’a çıkmıştır. 
Fen okuryazarlığında ikinci düzey ve üzerinde bulunan öğrenci oranı ise 2015 yılına göre %19,2 artmış ve %74,9’a ulaşmıştır. Özellikle üçüncü yeterlik düzeyindeki öğrenci oranının %19,1’den %27,3’e ve dördüncü yeterlik düzeyindeki öğrenci oranının %4,8’den %12,3’e çıkması dikkat çekicidir. Beşinci yetenek düzeyinde bulunan öğrenci oranının da %0,3’ten %2,3’e çıktığı belirlenmiştir. 

Sosyoekonomik Düzeyin Öğrenci Performansı Üzerindeki Etkisi Görece Düşüktür 

Sosyoekonomik düzeyin eğitim çıktıları üzerindeki etkisinin düşük düzeyde olması, eğitimde eşitlik açısından önem teşkil etmektedir. PISA uygulamalarında öğrencilerin sosyoekonomik düzeyleri ile performansları arasındaki ilişki incelenmekte ve ülkelerin bu konudaki durumları değerlendirilmektedir. PISA 2018’te ağırlıklı alanın okuma becerileri olması nedeniyle okuma becerileri puanları ile sosyoekonomik düzey arasındaki ilişki incelenmiştir. Türkiye’de öğrencilerin sosyoekonomik düzeylerinin okuma becerileri puanlarını açıklama oranı OECD ortalamasının altındadır. 
Bu sonuç, Türkiye’de sosyoekonomik farkların okuma becerileri üzerinde görece düşük etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Sosyoekonomik farkların etkisinin düşük olması Türkiye’de eğitim eşitliği konusundaki iyileşmenin bir göstergesidir. 

Okul Türleri ve Bölgeler Arasındaki Başarı Farkları Devam Etmektedir 

Türkiye’nin PISA 2018’de gösterdiği performans artışı okul türlerinin birçoğunda görülen performans artışının bir sonucudur. Birçok okul türünde ortalama puanlar artmıştır ancak okullar arası başarı farkları önemli ölçüde varlığını devam ettirmektedir. Fen liseleri ve sosyal bilimler liseleri Türkiye ve OECD ortalamasının üzerinde performans göstermektedir. Anadolu liselerinde eğitim alan öğrenciler, her üç alanda da Anadolu imam hatip liseleri ve mesleki ve teknik Anadolu liselerinde eğitim alan öğrencilerden daha yüksek performans göstermiştir.
PISA 2018’de elde edilen performans artışı tüm bölgelerde görülen performans artışı aracılığıyla gerçekleşmiştir. Bölgelerimizde hesaplanan ortalama puanları her üç alanda da 2015’e göre önemli ölçüde artmıştır. 
Bununla birlikte bölgeler arasındaki önemli başarı farkları görülmeye devam etmektedir. Okuma puanlarının bölgelere göre dağılımı incelendiğinde, Batı Anadolu, Ege, İstanbul ve Batı Marmara bölgelerinde eğitim alan öğrencilerin ortalama puanlarının her üç alanda da daha yüksek olduğu görülmektedir. Farklı bölgelerde eğitimlerine devam eden öğrencilerin puanları arasında her üç alanda da 65 puan ve üzerinde farklar olduğu belirlenmiştir. 
Sonraki Haber