Paniğe gerek yok. "Komplocular yine mi iş başında?

Kovid-19 aşısı olanların kalp sağlığı açısından ciddi risk altında olduğuna yönelik iddialar ile Almanya'da BioNTech aleyhine açılan dava paniğe neden oldu. Pandemi döneminde binlerce hastayı tedavi eden bilim insanları ise aşı karşıtlarının halkı kandırdığı uyarısını yineledi.

Son Güncelleme:

Kovid-19 pandemisi geride kalmasına rağmen, 'mRNA aşısı ve etkilerine' yönelik tartışmalar halen devam ediyor. Tartışmaların fitilini ateşleyen hadislerin ilki Almanya'da yaşanırken, ülkede mRNA aşısını üreten BioNTech'e 'aşının yan etkileri'  iddiasıyla avukat Tobias Ulbrich öncülüğünde dava açıldı.  Bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye'de ise Kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Yusuf Kalko tarafından geçtiğimiz gün, 'Kovid ve aşısını olduysanız Allah aşkına kalbinizi muhakkak kontrol ettirin. Sahadan bildiriyorum, sorun çok ciddi" şeklindeki iddiası insanlarda paniğe sevk etti. 

Kovid-19 aşısı olan birçok kişi 'Acaba kalbimde hasar olacak mı?' endişesine kapılırken, 'haberglobal.com.tr'ye konuşan uzmanlar, hem dava süreci, hem de Kovid-19 aşılarının kalp krizine yol açtığına yönelik iddiaların yanlı ve yanlış söylemlerle servis edildiğine dikkat çektiler. 

Almanya'daki davayı açan avukat Tobias Ulbrich'in komplo teorilerini yayan kişilerden olduğu öne sürülüyor. Fotoğraf: AA

 ZARARI SAPTANSA PİYASADAN ÇEKİLİRDİ 

Almanya’da açılan dava üzerinden aşı karşıtlarının harekete geçtiğini, toplumda tedirginliğe ve aşılardan uzaklaşmaya yol açabilecek abartılı komplo teorilerini yeniden pompalamaya başladığını dile getiren Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Başkanı, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Tayfun Uzbay ise sorularımızı yanıtlarken, "Aşılara acil kullanım onayı verilmiş olsa da süreç içinde dünyada 2.5 milyar civarında insan aşılandı. Bu çok büyük bir popülasyon ve söylendiği gibi zararlı etkileri olsaydı aşılar kullanımdan çekilirdi" dedi.

Almanya'daki davaya ilişkin de konuşan Prof.Dr.Uzbay, "Dava Almanya’da açıldı. Bu tip davalar aşı karşıtı lobinin kışkırtma ve faaliyetleri arasında olabilir. Dava kazanılırsa konu emsal teşkil ederek birçok kişi dava açıp bilim insanlarından veya ilaç endüstrisinden para koparmaya çalışabilir. Aşılar önleyici tıbbın en önemli silahı. Uğur Şahin ve Özlem Türeci çifti, Almanya'daki dava sonrası çalışmalarını ABD'de sürdürebilir" diye konuştu. 

Doç.Dr.Tok: " Kovid-19 aşılarını yoğun bakıma düşmemek ve hayatta kalmak için olduk." Fotoğraf: AA

RUTİN KONTROLLER ZATEN YAPTIRILMALI  

Artan tartışmalar üzerine mRNA'a aşısı olanlarda 'kalp krizi riski olup olmadığını' sorduğumuz Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr.İftihar Köksal ise vatandaşları aşı karşıtlarını yanlış söylemlerine karşı uyardı: "Aşıların kalıcı hasar bırakan yan etkilerine şahit olmadık. Hastalığı ağır geçirenlerde ciddi kalp sorunları ile akciğerlerde hasar gibi sorunlar yaşandı. Hafif semptomla Kovid-19'u atlatanların kalp doktoruna gitmesi veya risk altında olması gibi bir durum yok." 

HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYORLAR

Pandemi boyunca binlerce hasta gördüğünü de sözlerine ekleyen Prof.Dr.Köksal, uyarılarının devamında ise  "Aşı yapılanlarda beyin sisi veya kalp hasarı gibi semptomlara rastlamadım. Dahası uzun dönemli olarak yan etkiden söz etmek bile mümkün değil. Kovid-19 aşılarını lokal diye tabir ettiğimiz ve aşı olduktan sonraki yan etkileri aşı yerinde kızarıklık, halsizlik, kırgınlık, kas-eklem ağrıları şeklinde ortaya çıktı. İnsanları paniğe sürükleyecek açıklamaların gündeme getirilmesi etik ve doğru değil. Spekülasyonlar yayıp, halk sağlığını tehdit ediyorlar" dedi. 

Prof.Dr.Köksal: "İnsanları paniğe sürükleyecek açıklamaların gündeme getirilmesi etik ve doğru değil." Fotoğraf: AA

KAZANÇ PEŞİNDE OLABİLİRLER

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr.Duran Tok da,  aşı karşıtlarının bilimsel ispatı olmayan argümanlar üzerinden yanlı ve yanlış bilgiler servis edildiğinin altını çizdi. Hastalığa bağlı risklerin çok daha tehlikeli olduğuna değinen Doç.Dr.Tok, " Kovid-19 aşılarını yoğun bakıma düşmemek ve hayatta kalmak için olduk. Aşılar piyasaya sürülmeden önce FAZ 1, FAZ 2 ve FAZ 3 çalışmaları yapıldı.  FAZ 4 çalışmaları ise halen devam ettiği gibi  ciddi yan etki bulgularına rastlanmadı. Almanya'daki davanın maddi kazanç ve farklı ilaç lobileri arasındaki rekabetten kaynaklanıyor olabilir. Kovid-19 aşısı olanların kalp sağlığının tehdit altında olduğu doğru değil. Paniğe gerek yok" diye konuştu. 

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr.Fehmi Tabak da, şimdiye kadar aşı olup ciddi yan etki yaşayan kişilerle karşılaşmadıklarını vurgularken, "Hastalığı ağır geçiren birçok kişi de kalp ve damar sorunları ortaya çıktı. Aşılar sayesinde on binlerce insanımızın yaşamı kurtuldu. Aşı karşıtları bilimsel dayanak ileri sürmeden spekülasyon yapıyorlar" ifadelerini kullandı.

BAŞLARINDAKİ KİŞİ KOMPLOCU ULBRİCH

Öte yandan  Viroloji Uzmanı Dr.Semih Tareen ise yaşanan tartışmaların sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Almanya'daki davayı açanların başında Tobias Ulbrich isimli avukatın, komplo teorilerini yayan ve uzmanlığı nakliyecilik hukuku olan biri olduğuna dikkat çekerek, "Avukata göre ispat yükü Almanya’da diğer ülkelere kolay daha düşük. Yani, aşı ile alakası doğrudan ispatlanamasa bile tazminatı kazanabileceklerini iddia ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber