Özgür Özel açıkladı: CHP grubu kırmızı alarmda

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Hayvan Hakları Yasası'nda CHP grubu kırmızı alarmdadır. En üst düzey kırmızı alarmdadır. Çok özel ve sağlık sorunlarına dayalı ve birinci derece akrabaların sağlık sorunlarına dayalı mazeretler hariç, grubumuz Meclis'te mücadelesini sürdürecektir" dedi.

Son Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi. Özel, son derece verimli bir toplantı yaptıklarını belirterek, "Her iki partinin bundan önce sürdürdükleri iyi ilişkileri bir kez daha teyit eden, bundan sonraki süreç için de ülkenin yararına, Türkiye'nin yararına olabilecek her konuda yoğun bir iş birliğini de yapabileceğimizi gösteren son derece verimli bir toplantı oldu. Ben Sayın Genel Başkanımıza, kıymetli heyetime bir kez daha teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

"GEÇİNEMEYEN EMEKLİLERLE DALGA GEÇMEKTİR"

Özel, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. En düşük emekli maaşının 12 bin 500 liraya yükseltilmesine ilişkin kanun teklifini değerlendiren Özel, "Biz en düşük emekli maaşının asgari ücretin altında olmaması gerektiğini savunuyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilk iktidara geldiği gün en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretli düzeyindeydi. Bugün gelinen nokta, en düşük emekli maaşının 10 bin liradan 12 bin 500 yüz liraya çıkarılması sadece geçinemeyen emeklilerle dalga geçmektir. Bugün asgari ücret düzeyine çıkarılmayan her rakam, emeklinin cebinden bir şeyleri almaktır. Bu 10 bin lira ocak ayında verildiğinde tam 25 kilo dana kıyma alıyordun. Zamdan önce bu 16 kiloya düşmüştü. Zamla birlikte 20 kiloya çıktı. Burada verilen 2 bin liranın yani 12 bin 500 yüz liranın getirdiği nokta 20 kilo dana kıyma parası. Ocak ayına göre emeklinin sofrasından, mutfağından 5 kilo dana kıyması alınmıştır. Emeklinin maaşından 5 kilo dana kıyma parası ocaktan bugüne çalınmıştır. Dün yapılan ayarlama bir zam değil. Emeklinin hakkı olan parayı cebinden çalmaktan başka bir şey değildir. Bunu bir kez daha kabul etmeyeceğimizi ve emeklilerle birlikte en sert tepkiyi verip, mücadeleyi bu noktada devam edeceğimizi ifade etmek isterim" diye konuştu.

Özel, İzmir'de iki kişinin su birikintisine bastıktan sonra elektrik akımına kapılıp hayatını kaybetmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Vebali olanlar, özür dilesin' sözüne yanıt verdi. Özel, "Eğer suç bizdeyse biz çıkar üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiririz. Peki suç elektrik dağıtım şirketindeyse ki ilk bilirkişi raporunda bununla ilgili çok önemli işaretler var. Sayın Erdoğan, çıkıp özür dileyecek mi? 2010-2013 arası bütün elektrik dağıtımını ben mi özelleştirdim, Erdoğan mı özelleştirdi? Türkiye'yi 21 bölgeye bölüp bütün elektrik dağıtım işini verirken, Elektrik Mühendisleri Odası ve CHP, 'Elektrikte özelleştirme cinayettir' diyor muydu, demiyor muydu? 'Elektrik özelleştirmesi bakım onarımı aksatır. Bu kamu görevidir. Elektrik özelleştirmesi birtakım tedbirleri aksatır, bunların hepsi kamunun görevidir. Özele verirseniz kara bakar ve geri kalan kısmı aksatır' diyorduk. 'Elektrikte özelleştirme cinayettir' diyenlere, pazar günü yaşananlardan sonra, 'Çık özür dile' diyorlar. Suç bizdeyse ben özür dileyeceğim ama elektrik şirketindeyse Sayın Erdoğan dileyecek mi" açıklamasında bulundu.

"BARINAK YAPMAK İÇİN PARA VAR"

Sahipsiz sokak hayvanları yasa teklifine ilişkin uzun süredir değerlendirmeler yaptıklarını aktaran Özel, "Sayın Genel Başkanın vurguladığı, benim de iki grup toplantısında üzerinde durduğum Hayvan Hakları Komisyon Raporu var. O raporda, çok net olarak hayvan hakları fonu kurulması söyleniyor. Bunun geliri at yarışlarından, şans oyunlarından ve toplanan bazı yerel vergilerin küçük bir kısmı. Böylelikle devasa bir bütçe oluşuyor. Barınak yapmak için para var. Aşılama yapmak için, kısırlaştırma için para var. Ama bu kanun teklifinde altında imzaları olan bu fonun kurulmasına ilişkin bir şey yok. Ne var, para yok diye erteleme var. Kaç yılına, bundan 4 yıl sonraya, 2028 yılına barınak yapma yükümlülüğünü erteliyor. Bu şu demek; 'Para yok. Sorumluluk sizde. Yetki sizde, hayvanlar sokakta, katledin onları' demek. CHP'li belediyeler bunu yapmayacak elbet. Ama bunu yapacak birçok belediye başkanı çıkacak. 'Kamu güvenliği tehdit altındaysa' diyor. Birisine göre bir tek köpek bile kamu güvenliğini tehdit ediyor olabilir. Bunun tarifi nedir? Kamu güvenliğinin tehdit altında olup olmadığına kim karar verecek? Engelli hayvanların doğrudan itlafının önünü açan çok kötü kullanılmaya müsait bir ifade var. Bu yüzden biz buna karşı, Hayvan Hakları Yasası'nda CHP grubu kırmızı alarmdadır. En üst düzey kırmızı alarmdadır. Çok özel ve sağlık sorunlarına dayalı ve birinci derece akrabaların sağlık sorunlarına dayalı mazeretler hariç, grubumuz Meclis'te mücadelesini sürdürecektir. Kırmızı alarm halindeyiz. Bu yasanın yasalaşmaması, yok çoğunluk gücüyle yasalaşıyorsa da tarih önünde biz sorumluluklarımızı yerine getirmek üzere gereğini yapacağız" diye konuştu.

"ÜLKEMİZİN GÜNDEMİNDE OLAN SORUNLARI ELE ALDIK"

DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan ise 'Hayırlı olsun' ziyareti gerçekleştirerek yerel seçim sonuçlarıyla ilgili tebrikleri ilettiklerini belirterek, "Ülkemizin gündeminde olan sorunları ele aldık. Bunlardan birincisi ülkenin herhalde şu anda en önemli sorunu, en yakıcı sorunu geçim sorunu. Enflasyon, ekonomik sıkıntıların geniş kesimlere gittikçe daha fazla yayılması ve sosyal ayağı olmayan bir ekonomik modelin Türkiye'de son 1 yıldır uygulanmaya çalışılması. Bunları konuştuk. İkinci önemli gündem maddemiz sığınmacı sorunu ve bu bağlamda bu sorunun çözümüyle alakalı Sayın Genel Başkan'ın Suriye rejimiyle temas programı ve Sayın Esad'la görüşme planı gerçekten son derece kıymetli. Türkiye'de sadece iktidarın değil ana muhalefet partisinin de Suriye'yle bir normalleşme iradesinin ortaya konulması bizim dış politikamız açısından ve bölgemizin ilerideki istikrarı barışı ve huzuru açısından son derece kıymetli. Suriye konusundaki geniş kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Suriye sorununun çözümünün Türkiye'deki sığınmacı sorununun çözümü için de önemli bir perspektif olduğunu beraberce teyit ettik. Üçüncü önemli gündem maddemiz de Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş'un başlattığı yeni anayasa arayışı. Biliyorsunuz dün biz Meclis Başkanı'yla beraber hukukçu arkadaşlarımız, hukukçu milletvekillerimizle beraber bir toplantı gerçekleştirdik. Yeni anayasanın ana sütunlarının ne olması gerektiğini kendisine ilettik. Bugüne kadar anayasayla ilgili yaptığımız çalışmaları kendisine emanet ettik. Önümüzdeki süreçte de DEVA Partisi ve CHP arasında bir temas trafiğinin, bir diyaloğun olmasının kıymetli olacağını beraberce değerlendirdik. Yani gündemimizde bu üç konu vardı" ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber