'Haftada bir gün götürüyorum, kızım çabuk unutuyor'

Zihinsel, işitsel, bedensel ve görme engeli olan vatandaşlara özel eğitim veren kurumlar ekonomik olarak zorda. Devletin öğrenci başına ödeme yaptığı bu eğitim kurumları asgari ücretin yarısını destek ödemesi olarak istiyor. Bazıları okulların kapanma riski ile karşı karşıya olduğunu düşünüyor.

Son Güncelleme:

Ulusal Engelli Veri Tabanı’na göre Türkiye'de 1 buçuk milyondan fazla engelli birey bulunuyor. Engelsiz Yaşama Derneği (Ey-Der) ise resmi olmayan rakamın 9 milyona yaklaştığını savunuyor. Bu bireylerin 525 bini, Türkiye'deki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim görüyor. Özel Eğitim Kurumları Derneği'nin verilerine göre 3 bin 315 eğitim kurumunda 51 bin personel hizmet veriyor.

Ancak geçtiğimiz günlerde Özel Eğitim Kurumları Derneği gazetelere verdikleri bir ilanla artan akaryakıt maliyetleri ve yükselen enflasyon yüzünden kapanma noktasına geldiklerini açıkladı. Dernek, her öğrenci için devletin ödediği desteğin arttırılmasını talep etti. Dernek açıklamasında şu ifadeleri kullandı:  

"Son bir yılda en büyük gider kalemlerimizden personel ücretleri yüzde 50, akaryakıt 300, kırtasiye yüzde 300, temizlik ürünleri yüzde 200 ve gıda yüzde 150 oranında artmıştır. Bunun yanında kurumumuza yapılan artış sadece yüzde 35 oranında kalmıştır. Bu şartlar altında özel eğitim hizmetlerine yapılan ödeme kaleminde bir düzenleme yapılmazsa kurumlarımız kapanacaktır." 

'ÖDENEN ÜCRETLERDE DÜZENLEME TALEP EDİYORUZ'

İstanbul Rehabilitasyon Merkezleri Derneği (İSREM) Başkanı Engin Güven, ülkemizde zihinsel, bedensel, işitme ve görme engelinin yanı sıra, yaygın gelişim bozukluğu, öğrenme güçlüğü tanısı ve dil konuşma bozukluğu olmak üzere toplam yedi farklı alanda özel gereksinimli bireylere eğitim verdiklerini söyledi.

Güven, "Bu tanıdaki özel gereksinimi olan bireyleri evlerinden alıyoruz. Bu öğrencilere bire bir özel eğitim veriyoruz ve evlerine geri bırakıyoruz" dedi. Güven, tüm öğrencilerin bireysel eğitim aldığını, bunların yüzde 20'sinin ayrıca grup eğitimi aldığını söyledi.

Engin Güven (ortada) İstanbul Rehabilitasyon Merkezleri Derneği ilçe temsilcileri ile beraber. 

Güven, Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetlemesi ve onayından sonra kendilerine devlet tarafından bir ödeme yapıldığının altını çiziyor. 

İstanbul Rehabilitasyon Merkezleri Derneği Başkanı, "Bu ödeme 2006 yılında bir öğrenciye 8 bireysel artı 4 grup eğitim verince, asgari ücretin o dönemki yüzde 90'ı olan 380 TL idi. Bugün için 1164 TL alıyoruz" dedi. Asgari ücrette bir yılda yüzde 50 artış olduğunu (son asgari ücret zammı hariç) ama kendilerine yüzde 35 zam verildiğini söyleyen Güven, "En büyük giderimiz personel gideri. Onun dışında kırtasiye, temizlik malzemeleri ve akaryakıt" dedi ve ekledi: "Enflasyon yüzünden yılbaşında alığımız zam eridi. Personel maaşını ödeyemez duruma geldik. Bunlar eğitimli personel, asgari ücretin üzerinde maaş alıyorlar"

Güven, öğrenci başına ödenen ücretin her sene arttığını fakat tek bir belli kritere bağlı olmadığını aktardı. Özel eğitim veren okul işletmecisi kurumların devletin teşvik ve hibelerinden de yararlanamadığını söyledi. Özel eğitim kurumları öğrenci başına aylık asgari ücretin yarısının kendilerine ödenmesi gerektiğini düşünüyor.

VELİLERDEN ORTAK SES: AMAN KAPATILMASIN!

Bu kurumlardan eğitim alan öğrencilerin velileri de kurumların kapanmalarından endişeli. Kızını 13 yıldır İSREM'e bağlı bir kuruma götüren Gülseren Üstündağ, verilen eğitimden, hizmetten ve öğretmenlerden çok memnun olduğunu belirtti. Üstündağ şunları söyledi:

"Devletten ricam aman kapatılmasın. 68 yaşında bir anneyim. Kızım için eğitim şart. Haftada bir gün eğitime götürüyorum. Kızım çabuk unutuyor. Öğretmenleri bıkmadan usanmadan tekrar tekrar öğretiyor. Rehberlik öğretmeni bu eğitimin mutlaka devam etmesini öneriyor."

Adını açıklamak istemeyen başka bir veli ise oğlunun 5 senedir bu eğitim kurumlarına gittiğini ve haftada 2 gün bu eğitimi aldığını belirtti. Öğrenci velisi, öğretmenlerin kalitesinden ve eğitim kurumundan çok memnun olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

"Oğluma evde bakmak çok zor. Eğer bu kurumlar kapanırsa biz ne yaparız? Devletten ricam lütfen bu kurumlara sahip çıksın."

'ÖĞRETMENLER UZUN SÜREDİR SIKINTI YAŞIYOR' 

Faruk Unsal İstanbul'da yaşayan bir özel eğitim uzmanı. Unsal, rehabilitasyon merkezlerinin kapanma riski olduğunu, ancak çalışan personelin ve eğitimcilerin çok uzun zamandır sıkıntılar yaşadığını dile getiriyor.

Unsal özellikle sertifikalı eğitmenlerin ücret mağduriyeti yaşadığını belirterek şunları söylüyor: "Bazı kurumlarda sertifikalı öğretmenler asgari ücret ve asgari ücretin altında ücretlere çalıştırılabiliyor. Özel eğitim uzmanlarına daha fazla eğitim saati yazılırken, sertifikalı öğretmenler daha az saat yazılıyor. Sertifikalı öğretmenler de kendisi için yazılan saate göre ücret alıyor. Ancak kendisine yazılan saatten daha fazla çalışmaları talep edilebiliyor"

Özel eğimin uzun bir süreç olduğunu ve sabır istediğini söyleyen Unsal, bazı ailelerin eğitimin yavaş ilerlemesini eğitimciye mal ettiğini ve bu yüzden bazı eğitimcilerin işini kaybedebildiğini söylüyor. Öte yandan öğrencilerin davranış problemleri sergileyebildiğini, bunun sonucu eğitimcinin gördüğü fiziksel zararların bir yaptırımı olmadığını savunuyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber