Onlar giderse her şey biter... Dikkat! Arıları sıcak çarpmasın

Tarım ve Orman Bakanlığı, küresel iklim değişikliğinin arıcılık üzerindeki sosyo-ekonomik ve kültürel etkilerini araştırmak, arı işletmelerinin iklim değişikliğine uyumuna yönelik politika önerileri geliştirmek için proje başlattı. Uygulamaya konulan ve “Türkiye’de İklim Değişikliğinin Arıcılık İşletmeleri Üzerine Etkilerinin Araştırılması Projesi” ile elde edilecek veriler ışığında, iklim değişikliğine uyuma yönelik politika önerileri geliştirilecek. 

21 KENTTE 525 İŞLETME KAPSAMDA

Projenin kapsamını, Türkiye’de 7 bölgede arıcılık yapan işletmelerden derlenen veriler oluşturacak. 7 bölgeyi temsilen aktif kovan sayısı bakımından en fazla olan İzmir, Muğla, Aydın, Ordu, Trabzon, Giresun, Adana, Mersin, Antalya, Bitlis, Van, Bingöl, Siirt, Diyarbakır, Şanlıurfa, Sivas, Konya, Ankara, Balıkesir, Sakarya ve Bursa araştırma alanı olarak seçildi. Toplam 21 ilde faaliyet gösteren 525 işletme ziyaret edilerek veriler sahadan toplanacak. Projede işletmelerin 10 yıl ve 20 yıl önceki durumları sorgulanarak yıllar içerisindeki değişimler iklim değişikliği açısından irdelenecek.

BAL KALİTESİ ETKİLENEBİLİR

Proje kapsamında yapılan açıklamada bal arılarının tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ve insan sağlığı açısından öneminin birçok çalışmayla ortaya konulduğuna vurgu yapıldı. Bakanlığın çalışmasına göre, iklim koşulları arıcılıkta bal kalitesini ve verimini etkileyen ekolojik faktörler arasında yer alıyor. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, (TAGEM) iklim değişikliğinin bazı bitkilerin ve çiçeklerin kaybına, polen ve nektara ulaşamayacak olan bal arılarının veriminde ve bal kalitesinde azalmalara, açlığa bağlı olarak da bal arılarında kayıplara neden olabildiğini kaydediyor. İklim değişikliğinin bitki çeşitliliğine sebep olması da, dolaylı yoldan arıları olumsuz etkiliyor.

SICAKLIK REKOLTEYİ DÜŞÜRDÜ

Başlatılan çalışmayla ilgili Uzman Biyolog ve Türkiye Bal Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Sezer haberglobal.com.tr'ye değerlendirmelerde bulundu. Geçen yıl rekoltenin düşük olduğunu belirten Sezer şunları söyledi: “Rekolte bu yıl geçen yıla göre daha da düşük. Yüzde 50'nin üzerinde bir azalma var. Bunun sebeplerinden biri iklimdeki değişiklikler. Mesela bu yıl arıcılık sektörü açısından mevsim bir ay geç geldi. Arıcılar nektarla karşı karşıya gelebilmesi için arı popülasyonlarını hazırlıyordu. Ama umdukları tarihte tabiat daha yeni yeni ısınmaya başladı. Arılar, bal döneminde de nektar yapacak çiçek bulamadıkları için bal üretimi düşük oldu.”

ARI YAŞAMI DEVAM ETMELİ

Alınması gereken tedbirlerle ilgili konuşan Sezer şunları ifade etti: “Bu durum sadece bal üretimini etkilemekle kalmadı arıların sonraki yaşamını da etkiledi. Arılara besin takviyesi yapılmazsa bal üretimi daha da düşük olacak. Tarım Bakanlığı'nın, Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü ile arıcıların arı beslemesinde kullandıkları şekeri düşük maliyetle temin etmeleri için çalışma başlatması gerekebilir. Arıların yaşamı çok önemli. Sürdürülebilir bir yaşam için arı olmalı. Arı olmazsa polinasyon olmaz, polinasyon olmazsa meyve ve sebze olmaz. Bunun için arı yaşamına ihtiyacımız var. Bunun için de yapılması gereken, eldeki araçlarla üreticilerin desteklenmesi ve bu şekerin temin edilmesidir.”

ARICIYA YER TEMİN EDİLMELİ

Biyolog ve bal üreticisi Ekrem Argunan da ani sıcaklık artışlarının bitki çeşitliliğine zarar verdiğini belirterek, bal üretiminin olumsuz etkilendiğini söyledi. Bal üretiminde ciddi bir düşüş olduğunu belirten Argunan üreticileri destekleyecek projelerin gündeme gelmesi gerektiğini kaydetti. Argunan bal üreticilerine devlet tarafından yeni yerler temin edilmesinin ilk başta gelen tedbir olacağını belirterek, "Üreticiler de bu bölgelere endemik bitki türleri ekebilir. Örneğin erik ağaçları erken çiçek açıyor. Arıcılar için erik ağacı önemli. Bu tür ekimler yapılabilir" dedi. 

Kaynak: Web Özel