O kaynak zehir saçıyor! İstanbul'da su krizi kapıda
İstanbul barajlarındaki doluluk ortalaması yüzde 35’e düşerken, kuraklığın sürmesi durumunda kasım ayından itibaren Avrupa Yakası için su kesintilerinin kaçınılmaz olacağı belirtildi Susuzluğa son çare olarak düşünülen Sakarya Nehri ise adeta zehir saçıyor.
İstanbul’a su temin edilen barajlardaki doluluk oranı yüzde 35’e gerilerken, ortaya çıkan tablo endişe veriyor. 2014 yılının ardından barajlardaki en düşük seviyenin yaşandığı İstanbul'da, gözler Melen ve Sakarya Nehri'ne çevrilmiş durumda. Sonbahar döneminin kurak geçmesi durumunda Melen Çayı'ndan temin edilen suyun Kasım ayı itibarıyla megakent için yetersiz kalacağı gündeme gelirken, uzmanlar ise böyle bir durumda son çare olarak kirliliği tescilli Sakarya Nehri'nde İstanbul verileceğini söylediler.
TERKOS BİLE YÜZDE 22'YE DÜŞTÜ
İstanbul'a İSKİ tarafından günde ortalama 3 milyon metreküp su verilirken, bu miktarın 2 milyon metreküplük kısmı Avrupa Yakası'nda tüketiliyor. Halihazırda ise Ömerli ve Darlık barajları dışındaki barajlar neredeyse kuruma noktasına gelirken; Büyükçekmece Barajındaki doluluk yüzde 16, Alibey Barajında yüzde 17, Sazlıdere'de yüzde 19 ve Terkos'ta yüzde 22 seviyesine gerilemiş durumda. Pabuçdere ile Kazandere'deki doluluk ise yüzde 10' seviyesinin altına inmiş durumda.
4.SINIF SU ÖZELLİĞİNDE
Uzmanları son çare olarak devreye alınacağını söyledikleri Sakarya Nehri ise adeta zehir saçıyor. Sakarya Nehri'nde en önemli ölçüm çalışması sayılan Kalite İzleme çalışmasında örnekler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Mobil Su ve Atık Su Laboratuvarında incelenmiş, numunelerin azot, fekal koliform, KOİ, serbest klor, oksijen doygunluğu, amonyum azotu, nitrit azotu, toplam fosfor açısından 3 ve 4. sınıf su kaynağı olduğu saptanmıştı. Benzer şekilde, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin hazırladığı Sakarya Nehri’ne ilişkin raporda da, su kalitesinin çok kirlenmiş veya kirlenmiş kategorisinde olduğu belirtilenmişti.
MECBUR KALINIR
İstanbul'u bekleyen susuzluk riskine karşı, 'haberglobal.com.tr'nin sorularını yanıtlayan DSİ eski yöneticisi ve Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız ise Melen Nehri'nden çekilen su miktarının yaz aylarında bir miktar düştüğünü ve ilave bir kaynağın devreye alınmış olabileceğini öne sürdü. "Bu kaynağın Sakarya Nehri olması ihtimal dahilinde" diyen Yıldız, "Kuraklık birkaç ay daha devam ederse mecburen Sakarya Nehri'nden su pompalanmaya başlanır" dedi.
ASIL SORUN SU KALİTESİ
İstanbul için asıl sorunun su kalitesinde yaşanacağını da dile getiren Yıldız, "Eylül ve Ekim aylarının kurak geçmesi durumunda Melen Nehri'nin de debisi düşeceğinden, Avrupa Yakası'na Kasım ayından itibaren su verilemez. Acilen su talebi yönetimine geçilmesi gerekir" diye konuştu.
ÇOK CİDDİ ARITILMALI
Yıldız, Sakarya Nehri'ndeki ağır metal kirliliğine de dikkat çekerek, şunları söyledi: "Sakarya'NI nsuyu, 3. ve 4. sınıf dediğimiz kirli su niteliğinde. Şebekeye çok ciddi ileri artıma ve filtreden geçirerek vermeniz gerekir. İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki Cumhuriyet Arıtma Tesisi oldukça iyi bir tesis ancak tam kapasite ile çalışması durumunda ağır metalin ne kadarı arıtılır bilmiyoruz."
SU KRİZİ KAPIDA
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz Ve İç su Kaynakları Yönetimi Bölümü'nden Prof. Dr. Meriç Albay ise henüz Sakarya Nehri'nden su pompalanması gibi bir durum olmadığını belirterek, "Ancak sonbaharın sonuna doğru çok büyük sıkıntı olursa mecburen Sakarya'dan su çekilecektir. Bunu yaparken arıtma tekniklerinin sonuna kadar uygulanması gerekir. Eğer beklenen yağılar olmazsa, Kasım ayını bulmadan ciddi su sıkıntı yaşanır" ifadelerini kullandı.
DİP SUYU TEHLİKESİ
Barajlardaki dip suyu tehlikesine de dikkat çeken Prof. Dr. Albay, "Dip suyunda çamur, organik yük arttığında bazı riskler doğabiliyor. İstanbul'un yıllık su tüketimi 1.3 milyon metreküpten fazla. Bir damla suyu bile boşa akıtmamak gerekir. 2 yıl üst üste kuraklık olması susuzluk krizi demek" dedi.
Kaynak: Web Özel