Nuh sendromu, kedi istifçileri ne hissediyor?
Geçtiğimiz günlerde 150 kediyi evinde beslediği gerekçesiyle şikayet edilen ve evinden çıkartılan kadının ardından gözler, çok sayıda evcil hayvan besleyen kişilere çevrildi. Bakamayacağı sayıda evcil hayvanı sahiplenenlerin durumu ‘Nuh Sendromu’ olarak tanımlanırken; uzmanlar bu kişilerin sosyal çevrelerinde dışlandıkları söylüyor. Hukukçular ise evde kedi beslemenin tek başına tahliye sebebi olmayacağı görüşünde.
Türkiye'de çok sayıda kişi, evinde yüzlerce evcil hayvanı barındırırken, bu durum başta bina sahipleri olmak üzere gerçek hayvan severlerin de tepkisini çekiyor. Geçtiğimiz günlerde evinde 150 kedi besleyen bir kadının şikayetler üzerine yaşadığı konuttan tahliye edilmesi merak ve tartışma konusu oldu. Uzmanlar, 150 kedi besleyen kadının; Nuh Sendromuna yakalanmış olabileceğini belirtirken, hukukçular ise evcil hayvan beslemenin tek başına evden tahliye edilme sebebi olmayacağını söylediler. Öte yandan 'Evsiz Hayvanlar Raporu'na göre, Türkiye’deki kedi ve köpek popülasyonun yaklaşık yüzde 48’sinin bir evi bulunmuyor. Köpeklerin yaklaşık yüzde 21’i barınaktan, yüzde 17’si arkadaş aracılığıyla ve yüzde 15’i sokaktan sahiplenilirken, sokaktan sahiplenilen kedilerin oranı yüzde 28 seviyesinde yer aldığı belirtiliyor.
ÇOCUKLUK TRAVMASI
Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz ise başlayan tartışma sonrası, 'Nuh Sendromu'na ilişkin konuşurken, "Bu sendrom, çoğunlukla yalnız hissetme, dışlanma ve anlaşılamama gibi gerekçelerle kişinin bakamayacağı kadar çok hayvanı takıntılı şekilde istiflemesidir. Çocukluk döneminde yaşanan travmatik deneyimler, aile içi ilişkilerdeki sorunlar, sosyal izolasyon, duygusal ihmal veya istismar, düşük benlik saygısı, mükemmeliyetçi kişilik özellikleri, aşırı empati ve genetik yatkınlık gibi etmenler sendromun nedenleri arasında. Özellikle aşırı eleştirilme, reddedilme veya ihmal gibi olumsuz çocukluk deneyimleri, bireyin kendine olan güvenini zedelerken, duygusal olarak dışlanmış hissetmesine neden olabilir" dedi
TEDAVİSİ VAR MI?
Nuh Sendromu tedavisinin kişiselleştirilmiş bir plan dahilinde olacağına dikkat çeken Beyaz, “Tedavi genellikle eğitim, terapi ve destek hizmetlerini içerir. Ayrıca farmakolojik müdahale de gerekebilir. Bilişsel Davranışçı terapi, tekrarlayıcı davranışları ve rutinleri yönetmeye, duygusal düzenlemeyi geliştirmeye ve uygun sosyal davranışları öğretmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, aile eğitimi ve destek programları, aile üyelerinin bireyin ihtiyaçlarını anlamalarına, destek vermelerine ve etkili bir şekilde iletişim kurmalarına yardımcı olabilir. İlaç tedavisi bazen semptomların yönetimine yardımcı olabilir" şeklinde konuştu.
HUKUK NE DİYOR?
Ev sahibinin 150 kedi beslediği için kiracısını çıkarması durumunu hukuki açıdan yorumlayan Avukat Kevser Yıldırım ise evcil hayvan beslemenin tek başına tahliye sebebi oluşturmayacağını belirterek şunları söyledi: "Kiracının ve kiraya verenin; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18. maddesine göre, apartman sakinleri birbirlerini rahatsız etmemek, birbirlerinin hakkını çiğnememek ve yönetim planına uyma yükümlülüğü vardır. Ayrıca kiracının TBK Madde 316 kapsamında belirtildiği üzere özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu bulunmaktadır. Mahkeme evcil hayvan beslemenin KMK ve TBK’ya aykırı olup olmadığını durumun koşullarına göre değerlendirecektir."
MAHKEME KANAATİ ÖNEMLİ
"Beslenen hayvanın cinsi, sayısı, uysal olup olmadığı gibi faktörlerde mahkemenin kanaatine etki etmektedir" diyen Yıldırım, "Evcil hayvan beslemek sözleşmelerle yasaklanması tek başına tahliyeye sebep olmayacak olsa da, bu durumun sınırları olduğu ve beslenen hayvan veya hayvanların uyumlu olması, çevreye zarar vermemesi, toplumca kabul edilebilir nitelikte yaşamın mümkün olup olmadığı değerlendirilecektir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Web Özel