Nefes almak mucize, metrobüs değil ıstırap yolu

İstanbul'un en önemli aktarma sistemleri olan metrobüslerde sabah işe gidiş ile akşam eve dönüş saatlerinde adeta izdiham yaşanırken, ortaya çıkan görüntüler yaşanan vahameti gözler önüne seriyor. Neredeyse günün her saati yoğunluk yaşanan metrobüslerde, zirve saatlerde ise balık istifi yolculuk ediliyor. Aktarma istasyonları da dolup taşarken, uzmanlar ısrarla mevcut haliyle sistemin sürdürülemez olduğunu söylüyor.

Son Güncelleme:

İstanbul'da okulların açılmasıyla birlikte hem trafik hem de toplu taşımada eziyet dönemi de başladı. Megakentin en önemli aktarma sistemleri olan metrobüslerde sabah işe gidiş ile akşam eve dönüş saatlerinde adeta izdiham yaşanırken, vatandaşlar da canından bezmiş durumda. Metrobüs hattında günde bir milyondan fazla yolcu taşınırken, sistem, artan yolcu sayısı nedeniyle konfordan uzak. Bu tabloya; son günlerde metrobüs hattında yaşanan kaza, yangın ve arızalar da eklenince, İstanbul için içinden çıkılmaz bir durum oluşuyor. Uzmanlar ise Eylül ayının başından bu yana ısrarla alternatif sistemlerin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor.

Zincirlikuyu ve Cevizlibağ duraklarındaki yoğunluk neredeyse günün her saatine yayılıyor. 

NEFES ALINMIYOR!

Yaşanan aksaklıkları bizzat görmek için kısa bir metrobüs seyahatine çıkıyoruz. Toplam 52 kilometre uzunluğundaki, 44 istasyona sahip metrobüs hattında özellikle sabah ve akşam saatlerinde büyük çile yaşandığını söylemek abartı olmaz. Sabah 08.00'de ilk durak Söğütlüçeşme'den son durak Beylikdüzü'ne kadar süren yolculuğumuz, çileye dönüşüyor. İlk ve son duraklarda ciddi yoğunluk dikkatimizden kaçmazken, en zor inip, bindiğimiz iki durak ise Zincirlikuyu ve Cevizlibağ oluyor. Tablo akşam saatlerinde de değişmiyor. Aracın içindeyken adeta nefes almakta bile zorlandığımız anlar oluyor. 

BZ HATTINDAKİ ÇİLE 

Metrobüse binerken itiş, kakış ile koltuk kapma yarışları ise en çok BZ hatlarında gözümüze çarpıyor. Sabah işe gidiş ve akşam eve dönüş saatlerinde Zincirlikuyu'dan, Küçükçekmece'ye kadar balık istifi bir halde, ayakta gitmek durumunda kalıyoruz. Mecidiyeköy, Şirinevler ve Uzunçayır duraklarında da yoğunluğun eksik olmadığı gözümüze ilişirken,  saat 10.30 ile 15.30 arasındaki dilimde araçlardaki yoğunluğun bir nebze azaldığına şahit oluyoruz.  

Akbil basma sırası da sıklıkla yaşanan durumlardan.

AKSAKLIK KAÇINILMAZ

Saha gözlemlerimizden sonra, neler yapılması gerektiğini sorduğumuz İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi ve Ulaşım Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ise metrobüsün ülkeye kazandırılmasında büyük emekleri olduğunu belirtirken, "2007 yılında sistem 400 bin yolcu kapasiteli olarak düşünüldü. Günümüzde günde bir milyon yolcu taşınıyor ve konfor kriterleri tamamen kaybolmuş durumda. Bu durum haliyle teknik aksaklıkların yaşanmasına da neden oluyor. Araçlar hemen eskirkeni arızalar yaşanıyor. 2 milyon kilometre yapmış araçlar bile söz konusu. Bu araçlar resmen sürücü marifeti ile yol gidiyor. Israrla söylüyoruz. Metrobüs hattının vakit kaybetmeksizin lastik tekerlekli metroya çevrilmesi ve otonom sisteme geçilmesi gerekiyor" diye konuştu. 

KALICI OLMAMALIYDI

İTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Halit Özen de metrobüsün mevcut yükünü taşımadığını düşünenlerden. Özen'in önerileri ise şöyle: "Sistem şu an kapasitesin üstünde hizmet veriyor. Mutlaka lastik tekerlekli çözüme geçilmeli. Bunun için de istasyon boyları uzatılmalı, taşıt arasındaki sıklıklar azalmalı. Metrobüs geçici bir çözümdü ancak zaman içinde  kalıcı oldu. Sistem ilk dönemler trafiği rahatlatma anlamında önemli görünüyordu ancak yeni çözümler üretilmeli."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber