Neden yalan söyleriz? 'Kendini korumak, iyi izlenim vermek, çıkar sağlamak'

Bazı insanlar kendilerine alternatif bir gerçeklik yaratarak düzenli olarak yalan söylüyor ve bu söyledikleri yalana inanıyorlar. Peki bir insanın hastalık derecesinde yalan söylediği nasıl anlaşılır? Karşınızdakinin yalan söyleme hastalığı olduğunu anlayabilir misiniz?

Son Güncelleme:

Yıllarca saklansa da, "Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkma gibi kötü bir huyu vardır" sözünde olduğu gibi yalanların bir ömrü vardır. 

Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi'ne ataması yapılan ardından bütün belgelerinin sahte olduğu belirlenen sözde Doçent Zehra Zulal Atalay Laçin olayına bakalım:

Aksaray Üniversitesi'nin doçentlik için başvuran Laçin'le ilgili yapılan araştırmalarda akademik hayatıyla ilgili söylediği her şeyin baştan sona yalan olduğu ortaya çıkmıştı. Laçin'in mezunu olduğunu iddia ettiği ODTÜ diploması 2006 yılına aitti. Diplomasında rektörü Ahmet Acar'ın imzası var. Ancak o dönemde Ahmet Acar'ın rektör olmadığı belirlendi.

Laçin, yüksek lisans eğitimini Manchester Üniversitesi'nde Dr. Andreja Zevnik danışmanlığında hazırladığı tez ile 2000 yılında tamamladığını beyan etti. Ancak Dr. Andreja Zevnik, 2011 yılında doktora eğitimini tamamlamış. Laçin'in üniversiteye sunduğu CV'de yer alan hemen tüm bilgilerin yalan olduğu, CV'deki akademik çalışmaların gerçekte Zeynep Atalay isimli akademisyene ait olduğu ifade edildi. 

Peki bir insan neden yalan söyleme ihtiyacı hisseder? Bir süre sonra bu yalana kendini de inandırır mı? Yalan zinciri nasıl yönetilir?

Kimlerin hangi nedenlerle yalan söyledikleri, ne tür yalanları makul karşıladıkları ile ilgili çalışmalar ve araştırmalar yürüten İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlisi Gelişim Psikoloğu Dr. Muhammed Şükrü Aydın ile yalan üzerine çalışmaları olan psikolojik danışman Prof. Dr. Bilge Uzun, konuya açıklık getiriyor.

Prof. Dr. Bilge Uzun

'HER YALAN YENİSİNİ DOĞURUR'

Yalanın kaynağının özünde, düşük benlik saygısı olduğunu belirten Prof. Bilge Uzun, yalan söyleyen kişinin kendini olduğu şekilde kabul ettiremediğinden, gerçek dışı bir durumun yani bir hayalin içine sığınarak gerçeği saptırdığını söylüyor. Her yalanın yeni bir yalanı doğurduğunu söyleyen Uzun, “Yalan söyleyen kişi bir girdapta savrularak yeni yalanlar üretir. Ve yalan zinciri oluşur" diyor.

"SÜRPRİZ UNSUR DETAYI"

Yalan zincirini yönetmenin zorluğuna dikkat çeken Uzun, yalanı söyleyen kişiyi tanıyor olmanın faydalarını ise şöyle anlatıyor; "Yalan söyleyen kişi farkında olmadan bazı mikro ifadeler yansıtacaktır. Bu ifadeleri ancak kişiyi tanıyorsanız tespit edebilirsiniz. Yüz ifadelerinin yanı sıra kişinin kullandığı kelimelere dikkat etmek, sorulara verdiği cevapları değerlendirmek de önemlidir.  Yalan söylediğini düşündüğünüz kişiye kafa karıştıracak türden sorular sormak ya da bir olayı sondan başa doğru anlatmasını istemek zihinsel yükleme yöntemiyle kişiyi zorlayacak belki de itiraf etmesini sağlayacaktır." 

'MİTOMANİ' HASTALIĞI

Yalan söyleyen kişinin çoğu zaman söylediği şeye inanmak durumunda kaldığını dile getiren Uzun, "Aksi durumda mutlaka açık verir" diyor.

Yalan söylemenin zamanla kronikleşen bir hastalığa döndüğünü söyleyen Uzun, "Çoğu zaman hiç gerekmese de zihin yalan senaryolar oluşturur. Bu durum mitomani yani 'yalan söyleme hastalığı'dır. Mitomanlar çevresindeki insanlara amaçsız ve sebepsiz şekilde yalanlar söyler. Amaç, karşısındaki kişi ya da kişileri kandırmaktan çok o an kurguladığı yalanın keyfini sürmektir" ifadelerini kullanıyor.

Yalan söylemenin kurnazlık gerektirdiğini ancak yüksek zeka belirtisi olarak görülmemesi gerektiğini dile getiren Uzun, "Çok iyi yalan söyleyen ve yalanda usta olanlar, kendi söyledikleri yalana önce kendileri inanırlar. Lakin kendi yalanına inanan ne kadar zekidir, önce kendini kandırarak bir zeka yanılsamasına uğrar, sonra karşısındakini kandırarak bu yanılsamayı pekiştirir. Yüksek zekası bir yanılsamadır" dedi.

7'DEN DEN 70'E HERKES YALAN SÖYLER

Yalana ilişkin olumsuz yöndeki tutumların oldukça açık olmasına karşın insanların gün içerisinde birçok kez yalan söyleyebildiğini belirten Dr. Muhammed Şükrü Aydın, Türkiye'de yalan üzerine yapmış oldukları araştırmadan örnek sundu. "Neden yalan söyleriz?" sorusuna araştırmadaki şu cevabı veriyor: 

📌Kendini korumak

📌Daha iyi bir izlenim vermek

📌Menfaat ve çıkar sağlamak

📌Başkalarına yarar sağlamak

MANİPÜLE YETENEĞİ

Bir kişinin yalan söyleyebilmesi için ilk olarak gerçek olan bilgiyi bastırması gerektiğine dikkat çeken Aydın, yalan söyleyecek kişinin "Başkalarının düşünce ve kanılarını da manipüle edebileceğini düşünmesi gerekmeli." ifadelerini kullanıyor. Aydın, yalan söyleme ve kandırma davranışlarında bilişsel becerilerin önemli rol aldığını belirterek, "Yalan söylemek doğruyu söylemekten daha meşakkatli bir iş gibi görünüyor" diye konuştu.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber