Neden özür dilemekte zorlanıyoruz?
İlişkiler her zaman yolunda gitmeyebiliyor. Fikir ayrılıklarında ya da kavgalarda özür dilemek ise tansiyonu düşürüyor ve ilişkilerin ömrünü uzatıyor. Uzmanlar, içtenlikle dilenen özrün bir erdem olduğuna dikkat çekiyor.
İnsan hayatının kusursuzun temsili olmadığını ve her bireyin hataları ile bir bütün olduğunu ifade eden uzmanlar, ancak bireyin hata yapmanın kusurlu olmak, eksik olmak, yetersiz olmak gibi anlamlara geldiği öğretilerle büyüdüyse o birey için özür dilemenin zorlayıcı olduğunu söylüyor. Empati yapamama, diğerlerinin duygularını ve ihtiyaçlarını anlayamamanın basit bir özrün görünürdeki ilk engelleri olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, ‘’Ben hiç hata yapmadım diyen birisi ya kendinin farkında değildir ya da olağanüstü bir şansa sahiptir. Erdemli olan, yaptığı hatayı fark ederek telafi etmektir” dedi.
SAĞLIKLI İLETİŞİM ÖNEMLİ
“İnsan sosyal bir varlıktır, kişiler arası ilişkilerden beslenir; ancak her ilişkide sağlıklı bir iletişimden söz edemeyiz” diyen Bal, sorunsuz bir ilişki beklentisinin gerçekçi olmadığını, ancak soruna sebep olan bireyden bu durumu üstlenmesi ve telafi etmesi beklendiğini, bunun en basit görünen ama her zaman kolay olmayan yolunun ise özür dilemek olduğunu vurguladı.
İÇTEN BİR ÖZÜR
Bal, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Yolunda gitmeyen bir iletişimde bunu fark etmek, empati yapmak, hatayı kabullenmek ve sorumluluk sahibi bir birey olarak özür dilemek; toplumda sanılanın aksine bir lüks değil, olması gerekendir. İlişkilerde güven sağlayan unsur hiç hata yapmamak değil, gerektiğinde özür dilemesini bilmektir. Ancak birey hata yapmanın kusurlu olmak, eksik olmak, yetersiz olmak gibi anlamlara geldiği öğretilerle büyüdüyse o birey için özür dilemek zorlayıcıdır. Hayatında hataya yer vermeyen birisi için sarf edilen her özür ifadesi kendi mükemmelliğinden bir şeyler eksiltmektedir. Diğer yandan içtenlikle özür dileyen birisi için davranışının sorumluluğunu aldığı kabul edilir. Bu sorumluluk, değişimi beraberinde getirmelidir ve değişime hazır olmayan bir bireyin özür dilemekten kaçınması mümkündür."
Kısaca empati yapamama, diğerlerinin duygularını ve ihtiyaçlarını anlayamamanın basit bir özrün görünürdeki ilk engelleri olduğunu vurgulayan Bal, ‘’Ben hiç hata yapmadım diyen birisi ya kendinin farkında değildir ya da olağanüstü bir şansa sahiptir. Erdemli olan, yaptığı hatayı fark ederek telafi etmektir. Sorumluluktan kaçmayıp bu durumla yüzleşmek bireyin özsaygısını arttıracaktır” dedi.
Kaynak: Web Özel