Bugüne kadar çok sayıda bitkinin keşfine öncülük eden Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yıldırım, Muğla'nın Akyaka bölgesinde yaşayan doğasever Yasemin Silier'in paylaştığı bitki fotoğraflarından yola çıkarak çalışmalara başladı. Daha sonra Muğla'da bitkiler üzerine amatör çalışmalar yapan emekli İngilizce öğretmeni Bülent Elmas ile Göcek Tüneli yakınlarındaki alana giden Yıldırım, türe ait örnekler topladı. Doktora öğrencisi Tuğkan Özdöl ile çalışmaları yoğunlaştıran Yıldırım, Türkiye'de onosma cinsi uzmanı olan Mersin Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıza Binzet'i de sürece dahil etti. Göcek Tüneli yakınlarında yayılış gösteren türün, literatürde kaydının olmadığını belirleyen Yıldırım, Binzet ve Özdöl, konuyla ilgili hazırladıkları bilimsel makaleyi, Yeni Zelanda kökenli Phytotaxa Dergisi'ne gönderdi. Derginin son sayısında yayımlanan makaleyle literatüre kazandırılan bitkiye "Muğla emceği", bilimsel olarak ise "Onosma serpentinica" adı verildi. "Ülkemizde bu grupta toplam tür sayısı 105'e çıktı" Prof. Dr. Hasan Yıldırım, AA muhabirine, daha önce birçok doğasever tarafından fotoğraflanan Muğla emceğinin, Anadolu'nun doğusu ve güneyi ile İç Anadolu'da yaygın bir tür olan kaya emceği (Onosma alborosea) ile karıştırılmasının yanlış tanımlanmasına neden olduğunu belirtti. Bu türün detayda kaya emceği ile aynı grupta dahi olmadığını vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti: "Keşfettiğimiz türümüzü şu ana kadar sadece Fethiye sınırlarında tespit ettik, ülkemize has bir endemiktir. Bununla beraber ülkemizdeki emzik otu ya da emcek otu olarak bilinen bu grupta toplam tür sayısı 105'e çıkmış, 62 tanesi ülkemizde endemik olarak saptanmış durumdadır.Dünyadaki sayıya baktığımızda onosma cinsi genel olarak kuzeybatı, güneybatı ve doğu Asya, Orta Doğu ve ülkemizin de içerisinde bulunduğu Akdeniz Havzası'nda yayılış gösterir. Toplamda 300 tür civarında dünyada mevcutken ülkemizdeki bu büyük çeşitlilik oldukça değerlidir.Bu tür daha önce birçok doğasever tarafında da resmedilmesine rağmen genellikle Doğu Anadolu'da ve İç Anadolu'da yayılış gösteren 'kaya emceği' olarak bilinen bir türle karıştırılmış. Fakat yaptığımız detaylı çalışmalarda bu türün şu ana kadar bilim dünyasına tanıtılmamış bir tür olduğu sonucuna vararak kaydını yaptık." Bu türün neslinin korunması adına tür eylem çalışmalarının başlatılmasının önemine değinen Yıldırım, çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.