Mistik görüntünün arkasındaki tehlike: Sis
İstanbul bugün beyaz bir örtüye uyandı. Sis özellikle sabah saatlerinde kendini yoğun olarak hissettirirken, bu doğa olayı hava kirliliği ile birleşince ölümcül sonuçları olabiliyor.
İstanbul bu sabaha Tevfik Fikret’in Sis şiirinin vücut bulmuş hali gibi uyandı. Gözün gözü görmediği sabahta sürücüler daha dikkatli otomobil kullandı, günün aydınlandığının farkına varmak zor oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne göre; yatay görüş mesafesi 1 kilometrenin altına düşmesi sisin özelliklerinden. Stratus bulutunun yüksek basınç etkisinde yerde veya yere yakın seviyede oluşması olarak da bilinmekte.
Sis hava kirliliğini artırıyor. Sisli hava sadece görüş mesafesini düşürmüyor aynı zamanda insan sağlığı için de zararlı. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Haluk Mumcuoğlu “Kronik kalp hastaları, kronik kalp yetmezliği hastaları, 65 yaş üzerindekiler ve 12 yaşından küçük çocuklar sisli havalarda mümkün olduğunda dışarı çıkmamalı” diyor. Mumcuoğlu özellikle alerjik reaksiyonları olan insanların sisten uzak durması gerektiği görüşünde. Bu durumlarda dışarı çıkacak insanları pandemide pek çoğumuzun aşina olduğu partikülleri süzen maskelerden takmaları öneriliyor.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ'NÜN LİMİTLERİNİN ÜZERİNDE
Geçen yıl 4-8 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da günler süren bir sis dalgası yaşanmış, bunun sonucunda 4-8 Kasım tarihlerinde, İstanbul’da PM 10 ve PM 2.5 kirliliğinin, zirve yaptığı görülmüştü. Özellikle sis fotoğraflarının çekildiği 5-6 Kasım günleri incelendiğinde, PM 10 ortalamasının 63 mikrogramla, PM 2.5 ortalamasının ise 38 mikrogramla, Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ)’nün tanımladığı limitlerin üstünde olduğu saptanmıştı. Özellikle Greenpeace tarafından yapılan bir ölçümde, Çağlayan-Mecidiyeköy arasında ciddi bir hava kirliliği tespit edilmişti.
Haber Global Meteoroloji Editörü Bünyamin Sürmeli geçen yıl Şubat ayında İstanbul'u esir alan sis hakkında hava kirliliği bağlamında şu yorumu yapmıştı: Biz rutin olarak her gün atmosfere belli bir miktar kirleticiyi yayıyoruz. Egzozlar ve sanayi bacalarından çıkan gazları örnek gösterebiliriz. Hava bazen bu kirleticileri yere doğru basıyor ve biz bu kirliği havayı solumak zorunda kalıyoruz. Yüksek hava basıncı birkaç gündür üzerimizde kımıldamadan duruyor.
Sis zaman zaman ölümcül de olabilir. Aralık 1952’de Londra’ya çöken sis 12 bin insanın toksik madde solumaktan ötürü yaşamını yitirmesine sebep oldu. Aradan 60 yıl geçmesine rağmen söz konusu toksik maddenin içinde ne olduğu bilinmiyor. Sis sebebiyle yükselemeyen havanın içindeki asit partikülleri üzerinde çalışmalar yapıldı. Zaman zaman hava kirliliği sisin sebebi de olabilir.
34 BİN ERKEN ÖLÜM
Greenpeace Türkiye’nin ‘Türkiye’de hava kirliliği yükü’ başlığı ile yayınladığı rapora göre; Türkiye’de hava kirliliği sebebiyle 2021 yılında 34 bin erken ölüm gerçekleşti. 2021’de ölçüm yapılabilen noktalara bakıldığında yüzde 49 ile Iğdır artan ölüm riski açısından ilk sırada yer alıyor. İstanbul, 8 bin 895 can kaybıyla PM 2.5 kirliliğine en fazla erken ölümün olduğu şehir.
Kanunlara göre Türkiye’de bazı alanlar hava kirliliğine karşı yasa ile korunuyor. Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin 30. maddesine göre; yeni tesislerin kurulmaması ve gerekli durumlarda tesislerde kullanılan yakıtların yasaklanması veya kısıtlanması gibi düzenlemeler söz konusu.
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun 2021 yılında yaptığı bir çalışmaya göre 2020 yılında Türkiye’nin hava kirliliği en yüksek noktası Ankara Siteler mevkii oldu. Burada 490 ug/m3 değer ölçüldü.
Sisin çok farklı türleri var.
Radyasyon sisi:
Açık ve durgun gecelerde ısı kaybı sebebiyle yer yüzeyi ve yüzeye yakın hava soğumakta. Yerden yukarı doğru yükseklik arttıkça atmosferde ters bir sıcaklık dağılımı ortaya çıkıyor. Alt seviyelerde hava soğuk olduğundan yükseklik arttıkça sıcaklık da artmakta. Soğuma havanın çiğ noktasına kadar indiği anda ise sis meydana geliyor. Gece başlayan sis hava ısındıkça öğleye doğru ortadan kalkmakta.
Adveksiyon:
Öte yandan sıcak ve nemli havanın soğuk bir yüzey üzerine hareketi ile alt katmanların soğuyarak su buharının yoğunlaşması sonucu oluşan sislere adveksiyon (yatay hava hareketi) ismi veriliyor.
Oroğrafik:
Yatay hareket eden havanın yer şekli etkisiyle yükselerek soğuması neticesinde oluşan sislere ise oroğrafik ismi verilmekte.
Cephe sisleri:
Soğuk ve sıcak hava kütlesinin karşılaşması sonucunda, soğuk havanın yükselerek soğumasına ise cephe sisleri ismi veriliyor.
Kaynaklar: AA, Yeni Şafak, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, The Times, haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel