MHP lideri Bahçeli: Soma'yı hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklıdır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Amasra'yı konuşurken 8 yıl önceki Soma'yı hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklıdır. Biz maden ocağından kardeşlerimizin çıkarılmasını beklerken, sosyal medyadan provokasyona heves edenler hem alçak hem ahlaksızdır" dedi.

Son Güncelleme:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

TTK Amasra Müesssese Müdürlüğü'ne bağlı bir madende meydana gelen patlamada hayatlar sönmüştür. 41 madencimiz bu patlamada son nefesini vermiştir. 5 madencimizin durumu da ağırdır.

İhmal varsa gün yüzüne çıkarılacaktır. Biz de bunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Acı üzerinde istismar yapmanın mert ve onurlu bir tavırla ilgisi olamaz. Sorumlusu var ise adli ve idari açıdan hesabı sorulacaktır. Aksini düşünmek bile abestir.

SOMA'YI HATIRLATMAK MAKSATLIDIR, HASTALIKLIDIR

Maden ocağındaki patlamayı bahane ederek, felakete siyasi içerik oluşturmak için el ovuşturan kim varsa dürüst ve iyi niyetli görülmeyecektir. Facianın failleri varsa, tespit edilirse hesabı da sorulacaktır. Amasra'yı konuşurken 8 yıl önceki Soma'yı hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklıdır. Biz maden ocağından kardeşlerimizin çıkarılmasını beklerken, sosyal medyadan provokasyona heves edenler hem alçak hem ahlaksızdır.

SAYIŞTAY RAPORU AÇIKLAMASI

Sayıştay'ın 2017 ve 2019 raporlarında Amasra bölümlerini servis edenlerin önü, arkası araştırılmalıdır. Sayıştay raporları kazı yapılması risklerine dikkat çekilmiş, önlemler sıralanmış. Denetçiler her şeyi görüyor da müessese çalışanları mı bilmiyor? Böyle bir iddia aklın ve mantığın neresinde yer alacaktır. Denetim fonksiyonun devlet hayatındaki önemini biliyoruz. Sayıştay raporlarının siyasi muhalefet haline dönüştürülmesini manidar buluyoruz.

MESELE AMASRA'NIN GÖZYAŞLARINI SİLMEKTİR

Maden ocaklarında gaz içerikleri yüksek değil mi, uyulması gereken kurum için yönergeler bilinmiyor mu? Hangi vicdan sahibi maden ocaklarında felaketlere göz yumabilir? Fırsatçılık yapanların kanında leke vardır.

Amasra'daki patlama hepimizi yakmıştır. Zillet partilerinin teker teker bu felaketi siyaset malzemesi yaparak gürültü kirliliğine yol açacak olmaları, utanmaz bakışın nerelere kadar tutulduğunu da gösterecektir. Her ihtimal değerlendirilecek. Mesele bundan sonra aynı acılarla karşılaşmamaktır. Mesele güç birliğiyle Amasra'nın gözyaşlarını silmektir.

ON YILLARDIR 2023'ÜN DÜŞÜNÜ KURUYORDUK

Türkiye, eski Türkiye değildir. Nereye ulaşmak istediğimizin bilincindeyiz. Çok çalışıyoruz, nefes alır gibi mücadele ediyoruz. Parti olarak on yıllardır 2023'ün düşünü kuruyorduk. Yüzyılla sözleşmeyi 22 yıl önce yaparak önümüze büyük hedefler koymuştuk. Bütün illerimizi heyecanla dolaştık. Şimdi de köy köy geziyor, davasının onurunu bilmiş dava arkadaşlarımızla siyasi çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz. 

8 SAAT NEREDEYDİN, KİMLERLE GÖRÜŞTÜN

New York'un en işlek caddesine çıkarak ergenler gibi video çekmek, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'na kara çalmaya çalışmak adamlık değildir, mertlik değildir. Zillet İttifakı'nın neresinde doğrunun izi vardır? CHP Genel Başkanı'nın neresi doğrudur?

Kılıçdaroğlu'nun ABD'de ne yaptığı, kimin dümen suyuna girdiği, kimlerin eline baktığı az çok bellidir. Gazetecileri de atlatarak 8 saat kaybolması kuşkuludur. Kılıçdaroğlu'na soruyorum, 8 saat içinde neredeydin, kimlerle fiskos yaptın? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını açıklamalıdır. FETÖ'cülerle görüp görüşmediğini açıklamak zorundadır. Türkiye'de bulamadığını ABD'de aramak müflis siyasetçinin son çırpınışıdır.

Kılıçdaroğlu'nun gölgeli ziyaretinin ardından ABD bileti alan İP'in yolu yol değildir. Okyanus ötesinde rol dağılımı yapılmıştır. ABD'yi tavaf etmeye başlamışlar. Zillet ittifakı Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusunun cevabını yanlış yerde aramaktadır. CHP yönetimi virajı alamamış, arabayı devirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı seçecek güç ne AB'dir ne ABD'dir, sadece ve sadece büyük Türk milletidir. CHP yitirdiği iradesini emperyalizmin kanlı siyasetinde bulma çabası içindedir.

MÜHİM VE ACİL BİR İHTİYAÇ KARŞILANDI

Bildiğiniz gibi sosyal medya tehlikeli bir mecradır. Bu mecrada her türlü haşarat da meydanı boş bulduğundan at oynatmaktadır. Gelişmiş ülkelerde benzerlerine şahit olunduğu üzere, sosyal medyanın hukuki ve ahlaki sınırlara getirilmesi, yalan ve iftira mahiyetli haberlerin önüne geçilmesi iç barış ve huzur ortamı için büyük bir zaruretti. Geçen hafta “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” AK Parti ve MHP’nin mücadele ve müdahalesiyle kabul edilerek yasalaşmıştır. Bu itibarla hepinize teşekkür ediyorum. Allah’a şükür, mühim ve acil bir ihtiyaç milli irade vasıtasıyla karşılanmıştır.

NERESİ HATALI, NERESİ ZULÜM

Zillet ittifakı 29. maddeyi terörize ederek olmadık yollara müracaat edip mezkur kanunun görüşmelerini sabote etmeye kalkışmıştır. Peki ne diyor 29. madde? 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na 217. maddesinden sonra gelmek üzere “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” üst başlıklı şu ifadeler eklenmiştir:

'Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Fail suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.'

Zillet ittifakının, çıkarcı yandaşların, buçuk aydınların, kiralık kalemlerin saldırdığı, sulandırdığı ve feryat ettiği meşhur madde budur. Halk arasında endişe, korku ve panik yaratanlara cezai sorumluluk yüklemenin neresi hatalıdır? Ülkemizin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni, genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayanlara yasal tedbir alınmasının neresi zulümdür?

ÇEKİCİ TELEFONA DEĞİL, KAFANA VURURSAN...

CHP’li bir milletvekili, eline çekici alıp Genel Kurul kürsüsünde telefon kıracak kadar alçalabilmiştir. Sen o çekici telefona değil, kafana vurursan belki ayılabilir, kendine gelebilirsin. Bu çekiç Genel Kurul’a nasıl getirilmiş, kürsüye nasıl çıkarılmıştır? Çekiç de aynen bir silah gibi suç unsuru değil midir? Bu haliyle çekicin mesela kalaşnikoftan ne farkı vardır? Biz Genel Kurul salonunda ne çekiçli eylemcilere ne de kalaşnikoflu teröristlere bilinsin ki, tahammül edemeyiz, sessiz kalamayız, seyirci olamayız.

YALAN HABERE BEL BAĞLAMAYAN RAHATSIZ OLMAZ

Zillet ittifakının haberi olsun, ne yapsalar boşuna, köprü suyun öte yakasında kaldı. Yalan habere bel bağlamayanlar bu yasadan rahatsız olmaz. İftiraya prim vermeyenler, kamu düzenini bozmayı aklından geçirmeyenler, ülkemizin iç ve dış güvenliğini zedelemek için pusuya yatmayanlar bu yasadan asla memnuniyetsizlik duymaz. Geçiniz bunları, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, insan onuruyla insan haysiyetini savunan hiç kimse bu yasaya dudak bükmez, bükemez, bükmemiştir. Dezenformasyon yasası hıyanetin, bozgunculuğun ve rezaletin sosyal medya ayağına kilit vurmuştur. Çok da güzel olmuş, maşeri vicdan 'oh be' demiştir. İşte kuyu, işte suyu, işte milletimizin huzuru, kast etmeye çalışanlar olursa bedelini sonuna kadar ödemeye hazır olmalıdırlar.

ABD BÜYÜKELÇİSİ'NE YANIT: TÜRKİYE’DE APTAL YOK

MHP lideri Bahçeli, MHP Grup Toplantısı çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine, ABD Büyükelçisi Flake’in Yunanistan açıklamasına cevap verdi. Bahçeli, ABD Büyükelçisi Flake’in açıklamalarına ilişkin, “Aptallar herkesi aptal zannetmesin. Türkiye’de aptal yok” cevabını verdi.

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber