Maskeleri atmaya hazır mıyız? -Bence de kalkmalı... -Bunu kabul edemem!
Avrupa ülkeleri aşılama oranlarına ve Omicron'un görece hafif geçen yapısına güvenerek maskeleri zorunluluklarını kaldırmaya başladı. Son olarak Fransa, 20 Şubat'ta maskeleri atmaya hazırlanıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da bu yönde sinyalleri verdi. Peki maskelere veda etmeye hazır mıyız?
Pandemi ile geçen dolu dolu iki yılın ardından tüm dünyanın iple çektiği o günler yavaş yavaş geliyor. Ülkeler yavaş yavaş maske zorunluluğunu kaldırmaya başlıyor. İki yıl önce bir anda hayatımıza giren ve günlük yaşamımızın önemli bir parçasına dönüşen maskeler gerçekten çıkacak mı? Son Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu yönde bir sinyal verdi:
“Bundan böyle hasta olana test yapılsın istiyoruz. Hasta olan kendisini korusun maskesini taksın. İzole etmiş olsun. Belirtiler artarsa hastaneye yatsın. Bundan sonra daha basite indirgemek gerekiyor.
Gelecek hafta çarşamba veya perşembe günü bir basın toplantımız olacak. Salgınla mücadelede geldiğimiz noktayı ve bundan sonra neler yapılacağına ilişkin süreci anlatacağız. Maskelerin ne zaman çıkacağı konusu da dahil olmak üzere bundan sonra neler yapılacağını net bir şekilde ifade edeceğiz.”
Bakan Koca ayrıca Omicron varyantına bağlı vaka sayılarının gelecek haftadan itibaren düşüşe geçeceğini de ifade etti.
DELTA KADAR ENDİŞE VERMEYİNCE...
Dünya çapında ciddi bir endişeye sebebiyet veren ve öldürücülük açısından Omicron'dan çok daha tehlikeli olan Delta varyantının ardından baskın varyant artık Omicron oldu. Omicron'un Delta kadar tehlikeli olmadığı (özellikle aşı süreci tamamlanmış bireylerde) pek çok farklı çalışmayla ifade edilirken söz konusu varyantın daha önceki tüm varyantlardan daha hızlı yayıldığı da açıkça görülüyordu.
Bu sebeple dünyanın dört bir yanında vaka sayıları rekor seviyede artarken endişeler ne ilk dalgalar ne de Delta varyantı kadardı. Bunun sonucunda Avrupa ülkeleri önemli ölçüde rahatlama yoluna girmeye karar verdi. Danimarka 1 Şubat'ta maske zorunluluğunu kaldırdı. Fransa ise 20 Şubat'ta kaldıracak.
Peki insanlar maskeleri hemen çıkarıp atacak mı? Birkaç kez dünya çapında bu gözlemlerin aktarıldığı ve bu sorunun sorulduğu makaleleri ele aldık. ABD'de 2021 ilkbaharında yaz için maskeleri atma ihtimali doğduğunda vatandaşların önemli bir kısmı “Ben bir süre daha kapalı alanda maske takmaya devam edeceğim” demekteydi.
California Üniversitesi Irvine Tıp Fakültesi'nden Dr. Susan Huang ise bunun kişiden kişiye değişeceğini ve bireylerin risk toleranslarının değişkenlik göstermesinin normal olduğunu söylüyor ve şu çarpıcı örneği veriyordu:
“(Kış sona erdiğinde) risk almaktan kaçınanlar kışlık kıyafetlerini giymeyi sürdürürken, risk alanlar 10 derecede şort giymeye başlıyor... Sonunda (yaz gelecek ve) herkes şort giyecek!”
MASKELERİ ATMAYA HAZIR MIYIZ?
Peki vatandaşlar ne diyor? Maskeleri çıkarıp atmaya hazır mıyız?
Bir süredir iş arayan 27 yaşındaki Serpil Ağtoprak, “Maske zorunluluğunun kalkması durumunda ben de herhangi bir rahatsızlık hissetmeden maske kullanma mecburiyetinde kalmayacağım. Bence kalkmalı; veya isteyen takmalı istemeyen takmamalı. Ben zorunluluk kalkarsa takmayı düşünmüyorum” diyor.
İstanbul'da işçi olarak çalışan 31 yaşındaki Kemal Sala ise maske zorunluluğunun kalkmasını olumlu karşılayacağını ifade ederek “Bence de kalkmalı ancak kapalı mekanlarda uygulama kısmen devam edebilir” diye konuşuyor ve hastane, AVM gibi kapalı alanlarda maske takmaya devam edebileceğini söylüyor.
“Maske kullanımının kaldırılmasını onaylamıyorum” diyen 27 yaşındaki sosyal medya uzmanı Buse Erdoğan ise “Çünkü aşı yaptırmış olsak da bulaşma riski ortadan kalkmadı. Hâlâ birçok vaka çıkıyor. Bu sebeple ben maske takmaya devam ederim. Ama bu durumun insanları rehavete sokacağını düşünüyorum” ifadelerini kullanıyor.
'KABUL EDEMİYORUM'
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. İftihar Köksal ise “Bu yönde bir karar alınırsa bunu kabul edemem. Çünkü aşılanmış olsak da maskenin çok koruyucu olduğunu gözlerimizle görenlerden ve yaşayanlardanız” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Toplu taşıma araçlarında çok risk alırız. Toplu bulunulması gereken alanlarda özellikle kronik rahatsızlığı olanlar ya da aşılanmamış olanlar için çok büyük bir risk... Hatırlatma dozunu yaptıranların sayısı çok azaldı. Çok daha fazla gevşeriz. Ölüm oranlarında ve vaka oranlarında çok fazla artış olur. Henüz bu kararları almak için çok erken.”
Haber: Metin Aktaşoğlu, Gökhan Kam
Kaynak: Web Özel