Mardin Dargeçit'li Mehmet Selim Acar'ın evi boşaltılan karakol oldu

Mehmet Selim Acar 65 yaşında. Batman İl Özel İdare kurumundan emekli olduktan sonra doksanlı yıllarda terör nedeniyle boşaltılan Çelik köyüne geri dönmüş. Evini onarmış bahçesini yeniden ayağa kaldırmış. Elektriğini suyunu çekmiş ve hayalini kurduğu hayvancılığa başlamış. Ancak işler beklediği gibi gitmemiş. 

"200 haneli köyde eşim ve ben yaşıyorduk. Bazı bazı diğer köylüler geliyor bağlarına bahçelerine bakıyorlardı. Çünkü köy dağıldıktan sonra köylü de Türkiye'nin her yerine dağıldı. İstanbul'a İzmir'e gittiler. Kimse kalmadı. Doksanlarda köy boşaltılmıştı. Terör aman vermedi bize. O zamanlar ben Batman İl Özel İdare'de memurdum. Biz de oraya gittik. Ama emekli olduktan sonra, hanımla birlikte köye döndük. Çocukları da evlendirmiştik."

Fotoğraf: Burak Emek

"ÇELİK'E ALİYE REMO..."

Çelik köyünün tarihi eskilere dayanıyor. Civardaki 33 köy Çelik'e bağlı ve Çelik'e Aliye Remo adı verilen ağa tarafından yönetilmiş. Mehmet Selim Acar, büyük dedesi olan Çelik'e Aliye Remo'dan övgüyle bahsediyor.

Fotoğraf: Burak Emek

"Dedem adaletli bir insandı. Ağa dediğin hep kötü değildir. Köylülerin her türlü ihtiyacına koşarmış, kimin ne eksiği varsa tamam edermiş. Mardin Sürgücü'deki Avenan Ağası'nın damadıymış. O günlerden beri kökümüz burada, buraları biliriz buraları tanırız."

Bir gün köyüne gelen yetkililer köyün istimlâk edileceği haberini vermişler. Ilısu Barajı'nda su tutulmaya başlandığını, köyünün de suların altında kalacağını böylelikle öğrenmiş.

Fotoğraf: Burak Emek

"Barajı biliyorduk ama sularının nerelere geleceğini, nerelerin su altında kalacağını bilmiyorduk. Bizim köyün aşağısında Çattepe köyü var. Bu barajın kaynakları orada birleşir. Dicle, Botan, Kezer Çayı, Batman Çayı, Küçük Su hep orada birleşir ve baraja su olur. İşte içinde çimdiğimiz, balığını yediğimiz o sular şimdi evimizin kapısına geldi. Önce elektrikler kesildi, sonra sular gitti. Baraj da yükselince mecburen çıktık köyden."

SULAR YÜKSELİYOR

Çelik köyü baraj havzası içinde kalan yerlerden biri ve köyün yüzde sekseni artık suların altında. Eşini ve hayvanlarını alan Mehmet Selim Acar köyün üst rafında boşaltılan Çelik Karakolu'na yerleşmiş. Yıllarca bölgeyi ve insanları teröre karşı koruyan ve bu uğurda pek çok şehit veren Çelik Karakolu şimdilerde onlara yuva olmuş.

Fotoğraf: Burak Emek

"Sular yükselince çıktık mecburen. Bahçemde incir, elma, nar, ceviz, badem ağaçları vardı. Hepsi suların altında kaldı. Yılların emeği hep gitti. Biz de geldik bu karakola. Karakol burayı boşaltmıştı üs bölgesine taşınmışlardı. Buralar yıkılacaktı. Komutana gittim 'yerim yok burada barınayım' dedim. Sağ olsun kırmadı. Ben de gelip yerleştim. Suyumuz yok, aşağıda bir pınar var oradan bidonlarla taşıyorum, elektrik yok bu bölgedeki elektrikleri hep kestiler. Zor oluyor ama idare ediyoruz. Yukarıya ev yaptılar bize. Ama hayvanlarım var orası uygun değil. Mecburen burada idare edeceğim bir süre."

HAYVANLAR SATILACAK

Mehmet Selim Acar'ın eşiyle birlikte yerleştikleri karakol köye göre daha yüksek bir noktada ancak orası da baraj havzasının altına düşüyor. Tahminlere göre 4-5 ay içerisinde o bölge de suların altında kalacak. Kış aylarındaki yağışların şiddeti de zaman açısından belirleyici olacak. Mehmet Selim Acar bunu biliyor ve hazırlıklarına şimdiden başlamış.

Fotoğraf: Burak Emek

"Gideceğim yere hayvanları götüremem, yerim yok, iki göz ev ancak benimle hanıma yeter. Hayvanları mecburen satacağım. Şimdiden alıcılarla görüşmeye başladım. Suların buraya ulaşmasını bekliyorum, baktım ki yükseliyor, yetişiyor buraya, satacağım. Biz muhacir olduk. Yerimiz yurdumuz kalmadı. Şimdi insan nereye giderse ben şimdi Batman'a gidersem Batmanlı değilim. Ben Diyarbakır'a gidersem de Diyarbakırlı değilim. Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım fakat ben oralı değilim. Ben Çelike Ramo köyündeyim. Burayı demeyince kimse beni tanımıyor. Orası da gitti, bizim yapacağımız bir şey yoktur."