Mamak Belediye Başkanı Murat Köse: Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni gayrinizami yapı yönetiyor
Haber Global ekranlarında yayınlanan Siyaset Özel programının bu haftaki konuğu ABB AK Parti Grup Başkanvekili ve Mamak Belediye Başkanı Murat Köse oldu. Canlı yayında Mansur Yavaş ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Köse, "ABB'yi gayrinizami yapı yönetiyor" dedi.
Haber Global ekranlarında yayınlanan Senem Toluay Ilgaz'ın moderatörlüğündeki Siyaset Özel programının bu haftaki konuğu ABB AK Parti Grup Başkanvekili ve Mamak Belediye Başkanı Murat Köse oldu.
Murat Köse'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
SIĞINMACI TARTIŞMALARINA NE DİYOR?
11 yıla yakındır Ankara'da bu sorunları yaşıyoruz. Anadolu yüzyıllardır analık yapmış, yurt olmuş bir yer. Bizim ilk geldiğimizde de konuştuğumuz konular buydu. İki tane çalıştay yaptık. Göç ve Uyum başlığıyla. Mamak'ta 45 bin göçmen misafirimiz var ama.
Mamak'ı çok modern bir şehir haline getiriyoruz. Göçmenlerle ilgili zaman zaman uyumla ilgili sorunlar gördük. Bize düşen misafirleri, toplumun diğer kesimleriyle nasıl uyumlu hale getireceğimizdi. Daha çok yaşam şekilleriyle ilgili şikayetler alıyoruz. Ekonomik olarak kendi yerlerini açıyorlar ve biraz mevcut yapıyı değiştiriyor. Altındağ bölgesinde daha yoğun bir yerleşim halindelerdi. İkametler yasaklanınca, mevcut yapı daha kontrollü hale geldi. Savaşın olduğu yerde, can güvenliğinin olmadığı yerde nasıl savaşacaklar? Ukrayna'da bir devlet var, örgütlenme var. Burada bombalar bırakıldı. Bize düşen yerel yönetim olarak onların uyumunu sağlamak. Zaman zaman kanaat önderleriyle toplantı yapıp onların beklentilerini karşılamaya çalışıyoruz.
Bizim geleneğimizde de var. Ensar-muhacir karşılaşması vardır. Türkiye'de 3 milyon 700 bin Suriyeli ve diğerleriyle birlikte 5 milyon sığınmacı olduğu söyleniyor. Avrupa ülkeleri az göçmen alıyor ve o bile sorun oluşturuyor. Bize milyonlarca insan gelmiş, bazı insanların endişeleri oluyor. Geri gönderilmeleri ulusal bir boyut. Bir hükümet politikasıdır. Toplu hareket etmeleri toplumu rahatsız edebiliyor. Bir gün parkta gördüm iki tane genç nargile içiyor. Dedim, bunu evinize yapın. Siz burada keyif yapıyorsunuz, memleketinizde savaş var, bu insanların vicdanına dokunabilir. Teorik konuşmalar işe yaramıyor. İşin sahadaki boyutunu görmek lazım.
ENFLASYON, BELEDİYECİLİĞİ NASIL ETKİLİYOR?
Öncelikle salgınla başlayan talepler oluştu. Mağazalar kapanıp, sokağa çıkma sınırlamaları olduğunda belirli ihtiyaç belirdi. İnsanlara destek olduk, ekipler kurduk. Salgında insanlar gelir kaybına uğradı. Günlükle çalışanlar gelir elde edemedi. Belediye olarak iş kaybına uğrayan insanlarla ilgili özel çalışmalar yaptık. Salgının yükselttiği dalganın devamını yaşıyoruz. Bir de savaşlar... Irak, Suriye ve Afganistan ve son dönemdeki Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş. Bunlar tüm emtia değerlerini etkiliyor. Bir konteyner getirecek bin dolar verdiği şeye 10 bin dolar vermek zorunda. Bir dengesizlik söz konusu. Tüm dünyada böyle. Bizim Gönül Çarşımız ve Gönül Kartımız var. İftarlar verdik, alışveriş destekleri verdik. Salgının devamında verilen destekler de arttı.
AK PARTİ BELEDİYECİLİĞİ
Duayen belediyecilik anlayışı, özelikle Cumhurbaşkanımızın İstanbul'da belediye başkanı olmasıyla, 'halka hizmetin Hakk'a hizmet' olduğu düsturuyla birlikte çok önemli bir birikim elde edildi. Tüm AK Partili başkanlar hizmet içi eğitimlerle, Özhaseki, bizi zaman zaman toplar ve tecrübe paylaşımlarımız olur, çalışırız. AK Parti Belediyeciliği marka belediyeciliktir.
BELEDİYECİLİĞİN ZORLUKLARI NELER?
Siyasete AK Parti ile başladım. 3 yıldır her gün gece gündüz çalışıyoruz. 19 kütüphane açtık, 5 gençlik merkezi yaptık. Hepsi insana dokunan şeyler. Çok zorlandığımız bir konu olmadı. Biz onun için buradayız. Siyasetçi söz vermesiyle sınanır. Mamak'a verdiğimiz sözleri tutmanın mutluluğu var bizde.
YEREL YÖNETİMLERİN VAATLERİ GERÇEKÇİ Mİ?
AK Parti Belediyeleri yapabileceği işin sözünü verir sadece. MHP Belediyeleri için de bunu söyleyebilirim. Sözümüzle uygulamamız bizim için örtüşmüştür. Biz asla yapamayacağımız şeyi söylemeyiz. Belediyecilik, doğumla başlıyor, ölüme kadar. Hatta doğumdan önce ve ölümden sonra da.. İnsana dair ne varsa hizmet vermeye çalışıyoruz. Ben evde bakımı da sosyal hizmete ekleyelim dedim. Tırnaklarını kesiyoruz, ev temizliği yapıyoruz. Onları sahipleniyoruz. Bundan dolayı da mutluluk duyuyoruz.
Eğer geleceğe dair başka planlarınız varsa ve insanlara vaatler sunarak bunları elde etmek istiyorsanız farklı olabiliyor. Belediyeler iş bulma kurumu değil ancak böyle de bir beklenti var. İnsanlara bir hayal anlatılıyor ve uygulamaya geçince yapılabiliyor mu? Bizim de zaten Ankara'da yaşadığımız şey bu.
BAŞKENTTE ULAŞTIRMA YATIRIMI YETERSİZ Mİ?
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı aday olduğunda 58 km metro yapacağını ve 9 ayda yapacağını ve 4 yılda da tamamını yapacağını ve öz kaynakla yapacağını söyledi. 3 yıl geçti, 1 km metro var mı ortada, proje var mı, 8 km'nin projesi yapıldı 3 yılda. Bizim Çubuk ilçemiz var. Oradaki konuşmasında, ben siteler üzerinden müstakil metro getireceğim diyor, bu projeler nerede? Bu 8 km'lik metro için bir kredi sözleşmesi yaptığını söylüyor. 6 milyar liralık bir kredi. Belediyenin kesin harcaması 6 milyar lira. Belediyenin ana hizmetlerinin bedeli kadar bu metronun yapılması.
Ortada proje yok. 3 yılda bir proje bile yapılmadı. Proje, toplam 1-2 milyon lira para. Ve ben 8 km'den değil 58 km'den bahsediyorum. Neresinden tutulacak. O yüzden siyasetçiler insanlara böyle hayal kurduran ve parantez içinde 'seçmeni kandıran' vaatler... Bunlar hayal kurmak değil iş yapmakla oluyor. Bütün metrolar beraber yapıldı. Burada siyasetçinin nasıl hayal sattığını söylüyoruz ya, 58 km'nin yapılma ihtimali yok.
BAŞKENTTE SEÇİM NEDEN KAYBEDİLDİ?
Ankara'da seçim çok büyük bir farkla kaybedilmedi. Bizim eksiklerimiz vardı. 25 yılda bozkır Ankara'dan yeşil Ankara'ya dönüştürdük. İnsanlar makamların getirdiklerinden daha çok şey bekliyor. Bir de 25 yıl aynı yönetim olunca merak ettiler. Daha güzel bir gelecek vaadi olan birisi var, dediler acaba buradan bir şey çıkar mı? Tam bir hayal kırıklığı içerisindeler. ABB bu ilişkileri yönetemedi, elim kırılsaydı da vermeseydim diyorlar. Teleferik için 27 milyon harcamışlar ama yine arızalı. Toplam 65 milyon civarı para harcanıyor. Maliyeti 51 milyondu. Bizim yaptığımız projeyi işletemiyor. Bırakın yeni bir proje yapmayı.
ABB, İYİ PARTİ VE CHP İLE YÖNETİLMİYOR, KABİLE İLE YÖNETİLİYOR
Her yıl bir gün faaliyet raporu görüşülür. 10 milyar bütçe harcanmıştı. Ne yaptınız diye sordum. Cevap yoktu. 20 milyarı sordum, bu yıl 30 milyarı sordum. Bu kadar vaat var ama ortada eser yok. Düşündük ve bir sonuca vurduk. Buradaki iktidar CHP ve İYİ Parti. Bunların bile ne olduğundan farkı yok. Paralel bir yapı kurulduğunun farkına vardık. Bizimle birlikte tüm meclis sunumlarını dinledik. Gayri nizami bir yapı olduğunu tespit ettik. Belediye, İYİ Parti ve CHP ile değil, kabileyle yönetiliyor. Buradaki para nasıl kullanılıyor, neden hizmet yok bunu tespit ettik. Burada üretim yok. İhalelerin öncesini planlıyorlar. Bugünlerde itirafçılar çıkmaya başladı. Bunların arasında sabıkalı olanlar da var. Yükselciler, servetçiler ve fırsatçılar belediyeyi yönetiyor.
MANSUR YAVAŞ'I NEDEN ELEŞTİRİYOR?
Buradaki mesele şu. İsim de verdik, sosyal medya belediyeciliği. Nasıl oluyor da Mansur Yavaş'la ilgili iyi bir algı var? Sosyal medya üzerinden. Bunu bir şekilde tutturdular. İşin içinde vatandaş yok, makamdan çıkmamış. Yavaş'ı Ankara halkı da tanımıyor. Köylülerimiz tanıyor ama. Köylerde asfalt atıldı ve hepsi attı. 'Tanırsan sevmezsin' dedik biz Mansur Yavaş'la ilgili. Mottomuz bu. Takdir Ankara halkınındır.
Burada şahıslar var. Hepsiyle ilgili kişi kartı yaptık. Bunu sosyal medyadan yayınladık. Bu yapı öyle bir yapı ki, paralel, gayri nizami bir yapı. Tuhaf olan bunların ilişki şekli. CHP'li bir meclis üyesini bu grup içinden birisi dövdürüyor. Sincan'dan boksör bulup getirip, kendi üyesini dövdürüyor. Bunu da Yavaş'a izlettiriyorlar. Bu normal bir şey mi? CHP Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu, bir genel müdürlük var. Bir yardımcı, gidiyor grup odasını adeta basıyor ve sayın Neslihanoğlu'nu darbediyor. Araya girenler olmasa belki de öyle bir olay olacak. İYİ Parti ve CHP üyeleri konuşamıyor bile, bir korku oluşmuş durumda. Danışmanı bir köşe yazısı yazıyor. Bir kahramandan söz ediyor. Ankara'da yolsuzluk var, kayırma var. Ama Yavaş'tan bir cevap yok.
ANKAPARK'IN AKIBETİ NE OLACAK?
Ankapark, gayri nizami yapı burayı bir anıt parka dönüştürmek istedi. Kötü yatırım oldu, yanlış yapıldı, diyerek burayı bir mezarlığa dönüştürdü. Harcamalarla ilgili yanlış hesaplamalar var. Söylenenin yarısı kadar bile değil. Diyelim ki harcanan para şu kadar, hukuki problemler olsun, yanlış yatırım olsun, burayı buna rağmen işletmeye açsalardı, bu çözüm üretmek demektir. Bu kabile çözüm üretmez. Altınpark diye bir yer var Ankara'da. 5 belediye başkanından sonra orası hizmete açılmıştır. Şimdi bir süreklilik vardır, burada ülkenin kaynağını işletmedi, çürüttü, heba etti. ABB Başkanı oranın Melih Gökçek'in bir ucube anıtı olarak kalmasını istedi.
3 yılda 3,1 milyar liralık kredi kullanılması için bize gelen talebe onay verdik. 25 yılda 3.25 milyar lira borç devrettik. Kasandaki paranı kullan dedik, biz bunu kullanacağız dedi. Geldiğimiz tarihten itibaren kredi taleplerinin tamamına onay verdik. 6 milyar liralık bir kredi talebinde bulunacak muhtemelen. Ankara'nın geleceğini ipotek altına alıyor. ABB bütçesinin yüzde 92'si hükümetten geliyor, engelleme olabilir mi? 2020 yılındaki harcamada yüzde 37 artış var, pandemiye rağmen. 3 yıldır gelen bütçeyi onaylıyoruz. 30 milyarı ne yaptın diye soruyoruz, harcamalarla ilgili tek yetkili ABB Başkanıdır. Başka kimse de yetki yoktur. yavaş, bilanço üzerinden bir tablo anlatıyor.
ABB'NİN BÜTÇESİ
Bizim 6,7 milyar olan bütçe 9, 3 milyar olmuş, pandeminin tam ortasında. Buradaki mesele, bizim 3 yıldaki ortalamamız 473 şimdi 279 ve ortada elle tutulur bir eser yok. Burada kene gibi yapışmış bir yapı var, dedim. Halen cevap yok. İsterim ki aslında sorularıma cevap versin. Cevap vermeyince bunları da kabul etmiş olmuyor mu? Siyasetçi yaptıklarının hesabını verir. Neredeyse bir yıldır belediye meclisine gelmiyor. Konuştukça açık veriyor, sizin bildiğiniz gibi değil. ANFA diye bir şirket var. Geçen yıl rüşvet almaktan soruşturma açıldı, açıklamaları yok. Mali tabloları sonucunda 60 milyon dolarlık zararda diyor. Ticari olarak devam edebilir durumda değil deniyor. Yavaş'a soruyorum bu kadar parayı nasıl harcadınız?
Şirketlerde şeffaf olacaktı ama bilanço vermiyor. Denetim kurulu raporları hazırlanır ve bunlar tespitlidir. Açık ihalesi yüzde 35'dir, geri kalanı davetlidir. 4 firma 7 yere kreş yapacak ama ortada ihale yok. İşte bu gayri nizami yapı ellerine yüzlerine bulaştırdı. Suç duyurusunda bulundum. Geçen faaliyet raporunda söyledim. Ama bir tane cevap yok.
BANA İFTİRA ATTILAR
Akrabalarımı belediyede işe almadım. Baştan sona yalan ve iftira. Onlarca proje yaptık. Beni eleştiremiyorlar, cevap veremiyorlar. İftira atıyorlar. Benim yeğenim dediği kişi benim yeğenim değil. Benim kayınpederimden bahsediyor, emekli olacak neredeyse baştan sona yalan. Biz her soruya cevap veririz ama ABB her soruya cevap veremiyor.
Önümüzdeki hafta meclis toplantısında tek tek her şeyi anlatacağım. Daire başkanına talimat verilip usulsüz iş isteniyor, başkan yapamam deyince istifa ettiriliyor. ABB'nin kaynağının nasıl israf edildiğini detaylıca anlatacağız. ABB'de geçen sene faaliyet raporu... Gayri nizami yapının unsurları ABB'yi bastı, fiili olarak meclis üyelerini tehdit edildi. Dava açıldı, önümüzdeki yıl ilk celse görülecek.
4 ay önce 2022 bütçe görüşmelerinde kabile üyelerinden biri kürsüden ağzına geleni söyledi. Meclis üyesinin üzerine yürüdü. ABB Başkanı kürsüde oturuyor. AK Partili meclis üyesinin üzerine saldırıyorlar. Başka bir üyenin üzerine de yürüyorlar.
YAVAŞ, TEKRAR ADAY OLSA AÇIK ARA KAYBEDER
Mansur Yavaş, tekrar aday olsa açık ara kaybeder. Çünkü Pandora'nın kutusu açıldı. 3 yılda 89 bin ağaç diktik. Yavaş'ın 18 bin. Nüfus artıyor ama yerine yeşil alan yapmıyor. Yeşil alanları taşa çeviriyor. 3 yılda 6,3 milyon tondur dökülen asfalt. Bakın çalışma kapasitesini görüyor musunuz? Buradaki kapasite bu. 3 yıl geçti bir tane gençlik merkezi, yüzme havuzu kütüphane yok. Nüfus artıyor ve beklenti vardır ama gerçekleşmedi. Ankara geriye gidiyor, taşralaşıyor. Mamak'ta yapılan yatırımlar kat kat daha fazla. Ankara, başkent olma özelliğini gitgide kaybediyor. 19 AK Parti, 3 MHP belediyesi var. Binden fazla eser ürettik. Mansur Yavaş'ın Ankara'yı kabile ile yönettiği görülecek. Gökçek'le 5 yıl çalıştım. O zaman yapılanlar binse şimdi birdir. Benim sorumluluğum bulunduğum yerdir.
Kaynak: Haber Global TV