Lozan Barış Antlaşması hakkındaki komplo teorileri neden bitmiyor?
Lozan Antlaşması'nın sözde gizli maddeleri veya antlaşmanın bir ömrü olduğuna ilişkin toplumun önemli bir kesiminde yaygın bir kanaat var. Devletin yalanladığı, tarihçilerin ciddiye bile almadığı bu iddiaların kaynağı ne?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusu niteliğinde olan ve 99 yıl önce İsviçre’nin Lozan kentinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması, Türkiye siyasi tarihinde hep tartışmaların konusu oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Lozan antlaşmasının yıl dönümü hasebiyle dün yayımladığı bir mesajda, “Türkiye 2023'e, Lozan Barış Antlaşması'nın ve Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına doğru emin adımlarla ilerlerken bölgesel ve küresel meselelerdeki etkin konumunu da pekiştirmektedir.
Lozan Barış Antlaşması'nın 99’uncu yıl dönümünde, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'i, silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizi saygı ve minnetle yad ediyorum" ifadelerini kullandı.
Lozan Antlaşması toplumda bazı komplo teorilerini de beraberinde getiriyor. Hiç azımsanmayacak bir insan grubu Lozan’da gizli maddeler olduğunu düşünüyor ve antlaşmanın 2023'te sona ereceğine inanıyor. Bu tip görüşlere sosyal medyada yaygın olarak karşımıza çıkan sokak röportajlarında da rastlamak mümkün.
CİMER: GİZLİ MADDE YOK
Bahtiyar Süha Keskin adlı bir vatandaş, Lozan konusundaki merakına yenilerek CİMER’e konu hakkında bir soru dahi yöneltmişti. CİMER’den vatandaşa Lozan'ın gizli maddeleri olup olmadığı sorusuna karşı şu yanıt verildi:
Lozan Barış Antlaşması’nda gizli maddeler bulunmamakta olup, maden çıkarmamıza engel teşkil eden bir madde yer almamaktadır.
Bu yanıttaki ‘maden çıkarmamıza engel teşkil eden bir madde yer almamaktadır’ ifadesi önemli çünkü komplo teorisyenleri Türkiye’de petrol ve kıymetli maden konusunda ciddi bir potansiyel olduğunu ancak Lozan Antlaşması sebebiyle ‘zamanı gelmediği için bu madenlerin çıkarılmadığını’ düşünüyor.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN SİTESİNDEN ULAŞILABİLİR
Bugün Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesindeki ‘Kurucu Antlaşmalar’ bölümünde Lozan Antlaşması’nın yazılı orijinal Fransızca metnine ulaşılabiliyor. TBMM Hükümeti Adına Lozan’ı İsmet İnönü, Dr. Rıza Nur ve Hasan Saka imzalamıştı. Görüşmeler bir kez tıkanmış ve konferansa ara verilmişti. Irak sınırı dışında günümüzde uygulanan bütün sınırlar kabul edildi.
Zeyrek isimli Yotube kanalı’nın “Lozan Antlaşması 2023’te bitiyor” dediğine pişman ettiler. İsimli sokak röportajında bir vatandaş, “İsmet İnönü 100 senelik Lozan Antlaşmasını neden yaptı? Karşılığında ne aldı?” sorusunu yöneltiyor. Aynı vatandaş konuşmasının devamında Lozan Antlaşması’nı araştırdığını ve ‘antlaşmada hiçbir şey yazmadığı’ sonucuna ulaştığını söylüyor.
'ANTLAŞMAYI GÖRMEDİM AMA 2023'TE BİTECEK'
Başka bir sokak röportajında ise bir vatandaş Türkiye’nin yoğun şekilde petrol çıkaracağını ancak 2023 yılında Lozan Barış Antlaşması’nın bitmesini beklediğini aktardı. Farklı bir sokak röportajında da vatandaş Lozan Antlaşması’nı derinlemesine araştırdığını aktararak, “Bunun 2023’te biteceğini biliyordum. Antlaşmayı görmedim” diyor. Aynı röportajın devamında bir ilk okul öğrencisi “Biz antlaşmayı 100 yıl diye biliyoruz” ifadelerini kullandı. Tarihçi İlber Ortaylı ise Lozan’ın 100 yıllık ömrü olduğu sorusuna “Yok canım öyle şeyler ya!” diyerek yanıt veriyor.
Bugün Youtube’a Lozan Antlaşması yazdığınız zaman internet sitesi arama sonucunuzu “Lozan Antlaşması bitince ne olacak?” diyerek tamamlıyor. Bu da pek çok insanın antlaşmanın ömrü olduğuna inandığı manasına geliyor.
Lozan’ın ömrü olduğu veya gizli maddelerinin bulunduğuna ilişkin parodi videolar da göze çarpıyor. Örneğin Efe Aydal isimli kullanıcının Gizli Lozan Antlaşması 2023’te Bitecek isimli komedi videosu yaklaşık 1 milyon izlenmiş.
'NARSİST İNSANLAR KOMPLO TEORİLERİNE YATKIN'
Lozan’ın gizli maddelerinin olmadığı, gerek devlet, gerekse de ünlü tarihçiler tarafından defalarca kez dile getirilse de buna inanmak isteyen insanlar olduğu açık. Bugün çıkan bir salgından sonra Bill Gates’in herkese aşı ile çip takacağına inananlar olduğu gibi Lozan’ın da ömrü olduğu düşünülüyor. Dünya Sağlık Örgütü, yanlış bilgilerin yaygınlığını infodemi olarak adlandırıyor.
İngiltere’deki Kent Üniversitesi’nde Sosyal Psikoloji alanında çalışan Karen Douglas ilişkilerinde sorunlar yaşayan, özel hayatındaki sorunları çok büyüten insanların komplo teorilerine inanmaya daha meyilli olduğu görüşünde. Farklı uzmanlara göre ise komplo teorilerine inanmak biraz da narsist kişilik belirtisi. Bu kişiler kendi bilgilerinin diğer insanlardan daha üstün olduğunu düşünüyor.
Kaynaklar: AA, Dışişleri Bakanlığı, Youtube, National Geographic
Kaynak: Web Özel