Kosova'da asırlık Türk mührü
Kosova'da dinmek bilmeyen gerginliğin ardından Türkiye bölgeye özel komando taburu gönderdi. Sırp azınlıklar ile nüfusun geri kalanı arasındaki çatışmaların tarihsel kökleri 1389 yılında gerçekleşen I. Kosova Muharebesi'ne kadar uzanırken, Türk askeri asırlardır halkın can dostu konumunda.
Kosova'da Sırp azınlığın Nisan ayında yapılan seçimler sonrasında Arnavut asıllı belediye başkanlarının göreve başlamasını engelleme çalışmasıyla başlayan gerginlik tırmanarak devam ediyor. Türkiye gerilimin önüne geçmek ve istikrarı sağlamak adına ülkeye 500 kişilik özel eğitimli komando tugayını gönderirken ülkede konuşlu NATO öncülüğündeki KFOR gücünün komutasını da İtalya'dan devralmaya hazırlanıyor. Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze Türkiye-Kosova ilişkileri hakkında uluslararası çalışmalara imza atmış olan 29 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı, tarihçi Prof. Dr. Feridun Emecen gerginliğin köklerini ve Türkiye'nin bölgedeki varlığının geçmişini 'Haberglobal.com.tr'ye değerlendirdi.
BALKANLARDAKİ ANA TOPRAKLARDAN BİRİSİ HALİNE GELDİ
Prof. Dr. Feridun Emecen, ülkedeki çatışmanın temelinde 1389 yılında gerçekleşen ve Osmanlı Devleti'nin galibiyetiyle sonuçlanan I. Kosova Savaşı'nın yer aldığını ifade etti. Emecen muharebenin sonucunun 'bölgedeki gerginliğin kaynaklarından olan Sırp milliyetçiliğinin doğduğu an' olduğunu da ifade ederek şunları söyledi:
'Osmanlı İmpratorluğu'nun 1350'lerden itibaren Balkanlara geçişi başlamıştır. Osmanlılar bölgede büyük bir fetih hareketine girişmişlerdir ve bu hedef Kosova'ya kadar uzanmıştır. 1389 yılında Sultan I. Murad önderliğindeki Osmanlı ordusu ile Sırp kumandan Lazar Hrebelyanoviç komutasındaki çok uluslu Balkan ordusu arasında gerçekleşen I. Kosova Muharebesi'nin ardından bölgede Türk hakimiyeti başladı. Elbette savaştan önce Kosova'da yerli halklar vardı ancak zaman içinde Osmanlı'da bir devlet değil bölge olarak kabul edilen Kosova'ya Anadolu'dan Türk yerleşimleri de gelmeye başladı. Bu beraberinde yerli halkın da İslamlaşması yolunu açtı. Kosova bu sayede Osmanlı'nın Balkanlardaki ana topraklarından birisi haline geldi.'
SIRP MİLLİYETÇİLİĞİ KOSOVA'DA DOĞDU
Prof. Dr. Emecen muharebenin aynı zamanda Sırp milliyetçiliğinin doğduğu an olduğunu da dile getirerek şunları söyledi:
'I. Kosova Muharebesi'nde ölen Sırp Prensi Lazar Hrebelyanoviç Sırbistan'da kilise tarafından 'aziz' mertebesine yükseltildi ve zamanla Sırpların koruyucusu olarak kutsandı. Sırplar bu savaş ve Lazar dolayısıyla Kosova'ya özel bir ruhaniyet addederler. Sırp milliyetçiliğinin tarihte doğduğu nokta işte burasıdır. Sırbistan'da ve Kosova'daki Sırplar arasında bir 'Lazar kültü' oluştu. Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Savaşı'nın ardından tüm balkanlarda yükselen etnik milliyetçilik akımlarına sahne oldu. Her ne kadar Yugoslavya (1918-2003) devletinde Kosova tek devlet çatısı altında Sırbistan'la birleşse de Sırbistan nezdinde Kosova'nın bu özel yeri hiç değişmedi.'
Prof. Dr. Feridun Emecen, 14. Yüzyıldan itibaren bölgede varlığını ortaya koyan Osmanlı Devleti dolayısıyla Türkiye'nin yalnızca Kosova'da değil tüm Balkan ülkeleri üzerinde halen güçlü etkisi olduğunu ifade etti. Emecen Kosova'da halen Türk nüfusunun ve Türk yerleşim yerlerinin olduğuna dikkat çekerek "Türkiye geçmişten gelen bu etki ve hali hazırda bölgedeki Türk nüfus dolayısıyla ne Kosova'dan ne de Balkanlar'dan ilgisini uzaklaştıramaz" ifadesini kullandı.
İKİ ÜLKE 1998'DE SAVAŞTI
Geçtiğimiz günlerde yaşanan gerginlik Sırp nüfusun Kosova'daki ilk gerginliği değil. Dahası Kosova ile Sırbistan 1998-99 yılları arasında bir savaş yaşamış ve bu savaşın sonunda 10 bin kişi hayatını kaybetmiş, milyonlarca insan da evsiz kalmıştı. 2008 yılında Sırbistan'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Kosova'da bir daha böylesine bir savaşın yaşanmaması adına NATO bölgede sabit bir barış gücü (KFOR) konuşandırdı. Kosova nüfusunun büyük bölümünü oluşturan Arnavutların yanı sıra Sırp ve Türk nüfus da ülkede varlığını sürdürüyor ancak Sırp azınlık kendilerini Sırbistan'a ait hissediyor.
BALKAN TARİHİNİ DEĞİŞTİREN SAVAŞ
I. Kosova Muharebesi Balkanlarda özellikle Kosova ve Sırbistan'ın kimliklerinin oluşmasındaki etkisi, Osmanlı Devleti'nin Balkan Yarımadası'ndaki hakimiyetinin sağlaması gibi sebeplerden dolayı tarihteki önemli kırılma noktalarından birisi olarak kabul ediliyor. 28 Haziran 1389 tarihinde Sultan I. Murad önderliğindeki Osmanlı ordusu ile Sırp prens ve komutan Lazar Hrebelyanoviç komutasındaki çok uluslu Balkan ordusu arasında geçen ve iki tarafın da çok ağır kayıplar verdiği savaşta Balkan ordusu komutanı Lazar Hrebelyanoviç öldü. Osmanlı Devleti'nin üçüncü padişahı Sultan I. Murad ise muharebenin ardından savaş alanını gezerken Sırp soylusu Miloş Obiliç tarafından hançerlenmesi sonucunda hayatını kaybetti.
Sırp prens Lazar Hrebelyanoviç'in ölümü Sırbistan'da 'Lazar Kültü' adı verilen Sırp milliyetçiliğinin de doğuş anı kabul edilmekte. Sırbistan'ın ünlü tarihçilerinden Rade Mihalciç'in 'Sırbistan İmparatorluğu'nun Sonu' adlı kitabında detaylarıyla anlattığı üzere Prens Lazar, Sırbistan Ortodoks Kilisesi tarafından ülkede 'aziz' ve 'şehit' olarak kabul edildi.
Kaynak: Web Özel