Kılıçdaroğlu: Yüzde 100 doğruları anlatmak için geldim

Aksaray Muhtarlar Buluşması'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şu anda seçim yok ama ben şimdi sizin ayağınıza geldim. Birini kötülemek, propaganda yapmak için değil yüzde 100 doğruları anlatmak için geldim" dedi.

Son Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aksaray’da düzenlenen Muhtarlar Buluşması’nda konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

Demokrasilerde herkes kendi düşüncesini ifade eder, kimse düşüncesinden dolayı suçlanamaz. İnsanların düşüncelerinden dolayı insanları suçlamamamız lazım. Farklı fikirler yoksa o toplum gelişemez. Biri aykırı bir şey söyleyebilir, ona karşı da çıkabiliriz ama aykırı bir şey söyledi diye onu vuramayız. Onu eleştirebiliriz ama demokratik temeller üzerinden eleştirebiliriz. 

Demokrasi aynı zamanda insanların düşüncelerini özgürce ifade ettiği bir rejimin adıdır. Demokrasi aynı zamanda milletin iradesiyle gelenlerin rejimi elinde tuttuğu bir rejimdir. Bu süreç içinde muhtarlarla ilgili birçok güzel şey söylenmiştir. Dünyanın bütün güzel lafları edilmiştir çünkü oy kaygısı yaşanıyor. 

Şu anda seçim yok ama ben şimdi sizin ayağınıza geldim. Birini kötülemek, propaganda yapmak için değil yüzde 100 doğruları anlatmak için geldim. Artık eski siyaseti bir kenara bırakmamız lazım. Biz her zaman doğruları söyledik demiyorum. Bizim de eksiğimiz, yanlışımız oldu. 

Kabahat vatandaşın ayağına gitmeyen siyasetçide. O nedenle kendimizi gayet rahat eleştiriyorum. Kadının başörtüsünü Türkiye’nin bir numaralı sorun bu hale getirdik. Sana ne kardeşim. Başka dertlerimiz var. Fakirlik var yoksulluk var bunları unuttuk. Vay efendim, kadın, başörtüsü taksın mı takmasın mı. Bunlar da yanlış…

"VARSA SORUNUNUZ BİRLİKTE ÇÖZERİZ"

Son yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Türkiye'de nerede bir dert varsa gidiyoruz. Oy verir ya da vermez önemli değil. Bu ülkede yaşıyorsak ve onun bir derdi varsa gidip sormamız gerekir.

Bizim buradan milletvekilimiz yok, oyumuz da düşük ama bu bizim oturup konuşmamıza engel olmamalıdır. Varsa sorunumuz birlikte çözeceğiz. Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır. Bu topraklarda yapılan ilk seçim 1833 yılında Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde yapılan bir muhtarlık seçimidir.

Muhtarlar çok güçlü. 50 bin 157 muhtarımız var. O kadar milletvekilimiz, bakanımız, belediye başkanımız yok. Sizler kendi sorunlarınızı çözemiyorsunuz, çünkü siyaset kurumunun üzerine yeterince baskı kuramıyorsunuz. Oysa birlikten kuvvet doğar, beraber olursanız hangi siyasi parti olursa olsun sizin sorunlarınızı çözer.

Öncelikle bir muhtarlık temel kanununa ihtiyacımız var. 82 maddeyi bir araya getiren bir kanuna ihtiyacımız var. Bu kanunu biz teklif olarak hazırladık, muhtar derneklerine danıştık.

Milletvekilleri seçilirken birleşik oy pusulası var. Neden muhtarların yok. Niye çözmüyorlar, sizin için neden birleşik oy pusulası olmasın?

Her muhtarın mutlaka bir büro görevlisinin olması lazım. Bu aynı zamanda istihdam da yaratacak. Bize bağlı belediyelerde biz muhtarlara bir büro görevlisi tahsis ediyor. Ama bu tahsisin yasal olması lazım böylelikle siz yeri geldiğinde çıkar belediye başkanını eleştirirsiniz.

Mahalledeki yoksulu en iyi mahallenin muhtarı ve bakkalı bilir. Muhtar yoksulu biliyorsa, fakiri biliyorsa sosyal yardımı neden muhtarlar aracılığıyla yapmıyorsunuz? Muhtarların siyasi kimliği yok. Siz sosyal yardımı yaparken parti ayrımını asla yapmaz. Kamunun yapacağı sosyal yardımlar mutlaka muhtarlarla yapılmalı.

Muhtarların da bir bütçesinin olması lazım. Fakir geldi, çocuklar evde aç eğer muhtarın bütçesi olsa, o bütçeden halleder. Belediyeye ödenen emlak vergisinden yüzde 1 muhtarlara verilse ne olur? Bu bütçenin de denetlenmesi lazım. Eğer bir bütçe tahsis edilmişse, amacına uygun harcanması lazım.

ISRARLA DİLE GETİRDİK, MUHTARLARA AYLIK BAĞLANDI

Bazen belediye meclisi bir karar alıyor ama sizin haberiniz yok. Sizin mahallenizle ilgili bir toplantı olursa, ona sizin katılmanız gerekiyor. Oy hakkına ve söz hakkına sahip olmanız gerekiyor. Bu demokrasinin güçlenmesi demektir. Muhtarlık kamu kuruluşu sayılmıyor, o nedenle belediyeler muhtarlıklarla beraber çalışamaz, kanunen yasak. Muhtar bir proje geliştirse, kanunen belediyeyle iş birliği yapamaz. Niye Türkiye Muhtarlar Birliği yok? Siz o birlik olmadığı için her biriniz parçalanmış durumdasınız. Bir sürü dernek var.

Gücünüzün farkına vardığınız andan itibaren, Türkiye'ye en büyük demokratik katkıyı yapmış olacaksınız. Israrla dile getirdik, sonunda muhtarlara aylık bağlandı. Diğer sorunları da ısrarla dile getirmeye devam edeceğiz.

Türkiye'de muhtarın yeri yok. Önceki muhtar seçilmezse alıyor tası tarağı gidiyor. Yeni gelen muhtarın hiçbir şeyi kalmıyor. Muhtarlık kurumu çok dağınık bir yapı olduğundan, dillendirdiğiniz sorunlar Ankara'ya ulaşmıyor.

ESAD'LA GÖRÜŞME ÇAĞRISI

Bizim dış politikayı barış eksenli yapmamız lazım. Suriye müdahalesini eleştirdiğimde çok tepki çektim. 40 milyar dolar harcadık. 6 milyon 300 bin insan var. Bu resmi rakam, göçmen sayısı çok fazla. Dünyanın her tarafından geliyorlar, fırsat bulsalar başka bir yere gidecekler. Ben aynı şeyi söylüyorum Suriye'de Beşşar Esad'la görüşeceksin, şartlarını masaya koyacaksın. 

Nüfus yapımız değişti, Libya konusunda da düşüncelerimi söyledim. Asker göndermek yanlış. Egemen güçler, ateşi elleriyle tutmazlar maşa kullanırlar. Esad'a kızdılar, bizi maşa olarak kullandılar. Şimdi Libya'da bizim ateşi tutmamızı istiyorlar.

"PUTİN GELDİ, DEDİĞİNİ YAPTILAR"

Birleşmiş Milletler Barış Gücü var. Türkiye'ye kimse düşman değildi, söyleyeceğimiz sözün bölgede bir ağırlığı vardı. Şimdi biz taraf olduk. Barış gücü olsun dedim, kızdılar. Hafter'i BM tanımıyormuş, tanır ya da tanımaz sen davet et. Ortadoğu'da Müslüman kanı akıyor arkadaşlar.

Silahı verenler ABD ve Rusya. Niye Müslüman kanı akıyor. Tarafları buluştur dedik, kıyamet kopardılar. Sonra Putin geldi, onun dediğini yaptılar.

Türkiye'nin sorunlarını çözmesi lazım. Mısır'da Sisi darbe yaptı karşı çıktık. 2 eski büyükelçiyi Mısır'a gönderdim. Siyasi idamdan vazgeçin dedik. Bunu yapması gereken hükümet ama biz yaptık.

Sonraki Haber