Kılıçdaroğlu: İsterseniz Çin Seddi'ni getirin!

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında konuşuyor.

Son Güncelleme:

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

Onlar gibi bir yönetim anlayışım yok, halkla birlikte, sivil toplum kuruluşlarıyla yönetmek istiyorum, ben herkesin oyuna talibim. Türkiye'nin bütün sorunları CHP ailesi olarak çözmeye kararlıyım. Bize kumpas kurmaya çalışıyorlar, isterseniz Çin Seddi'ni getirin, yıkıp geçeceğiz. Niye geri adım atalım ya, haklıyız.

Çıkarsın kanala, gelir oturursun, ben yalnız başıma çıkacağım dedim üstelik, sen yanına istediğini alabilirsin. Bir ordu olarak gel, tek başıma çıkacağım söz veriyorum. 

Dedikoduyla siyaset yapmak doğru değil, memleketin dünya kadar sorunu var, sen o sorunu çözeceğine CHP ile uğraşıyorsun. Sen kim oluyorsun da CHP'yi ağzına aşıyorsun. CHP dünyanın en eski, en köklü partilerinden biridir. 

Kadın bir grup vekilini başörtüsü mü, aklı mı temsil ediyor? Hala bunu anlama yeteneğine sahip değil, beni üzen bu. Kadın kadındır, hepimiz saygı duyacağız kadınlara. O kadının çocuğu işsizse, şiddete maruz kalıyorsa, çocuğu işsizse benim derdim ayrıdır. Kavgaysa bunun kavgasını etmek lazım.

Sinemamızın ve tiyatromuzun en önemli oyuncularından Haluk Bilginer Emmy Ödülleri'ni aldı Şahsiyet dizisiyle, çok mutluyum, tebrik ediyorum. Bu dizinin çekimine katkı veren herkesi yürekten tebrik ediyorum.  

"O DA GÖRÜYOR Kİ, ABBAS YOLCU"

Emeklilikte yaşa takılanları yürekten kutluyorum. Erdoğan diyor ki, "seçimi kaybetsek de ben bu işte yokum." İskandinav ülkelerinin hepsi erken emeklilik sistemiyle battı. Onun dünyası saray. Sen oluyorsun 46 yaşında emekli. EYT'liler benim de emekli olmam lazım, iş sahibi olmam lazım diyor. Erdoğan gözlerinden öpüyorum, hiç merak etme zaten kaybedeceksin. Düne kadar bu kelimeyi ağzına bile almazdı. O da görüyor ki, Abbas yolcu. Zaten ne kadar çok çalışır, prim öderseniz o kadar az emeklilik maaşı alır, reforma bakın Allah aşkına. Allah akıl fikir versin. Çözeceğim, hiç endişe etmeyin, bu taahhüdümü yazın bir yere. 

"SEVGİYİ, GÖZYAŞINI KADINDAN ÖĞRENİRİZ"

Elmanın kestiğinizde iki yarısı vardır, bir yarısı erkek, bir yarısı kadındır. 'Kadına el kalkmaz' diye bir örfümüz vardır, kadına şiddeti asla kabul etmiyoruz. Dilimizi anneden öğrenir, 'ana dili' deriz, sevgiyi, gözyaşını, acıyı kadından öğreniriz. Şiddete uğrayan, çocuğunu nasıl doyuracağını düşünen, akşam pazarlarında bir şeyler bulabilir miyim diye yiyecek arayan kadınlar var. Neden bunu yapıyorlar? Bir fedakarlık için yapıyorlar. Kadın, dünyanın her yerinde saygı duyulan varlıklardır. 299 kadın İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 15 Kasım'dan bu yana şiddetle hayatını kaybetti. Kadına şiddet, erkeğin eğitimiyle önlenebilir. Çocukluğundan itibaren eşitlik kavramı anlatılarak engellenebilir. Kadına yönelik şiddetin boyutunu arttırırsanız, buna yüreğinde insan sevgisi olan herkesin karşı çıkması lazım. Bütün kadınlar meydanlara karşı çıktılar bunu duyurmak için, kadın zaten şiddeti bilmez. Taksim Meydanı'ndan geliyor kadınlar ellerinde pankartlarla, plastik mermiler, biber gazlarıyla dağıtılıyor kadınlar. Kadınlara yönelik polise bu talimatı kim verdiyse neden görevden alınmıyorlar Erdoğan'a soruyorum. 

Sonra gelip "Eyy Kemal Türkiye'yi dünyaya kötülüyorsun" diyorsun, sen böyle davranarak kötülüyorsun Türkiye'yi tüm dünyaya. 

"ALMANYA'DA ÖĞRETMENİN ALDIĞI MAAŞIN YÜZDE 35 AZINI VERİYORUZ"

Bir ülkeyi yıkmak istiyorsan, eğitim sistemini bozacaksın. Osmanlı Devleti'nin batışı da böyle olmuştur. Öğretmenlerin önce aylıkların başlayalım. Bütün enerji ve çabasını öğrenciye veriyorsa, mükemmel bir öğretmendir. Öğretmen, aybaşını nasıl getireceğim diye düşünmemeli. Almanya'da öğretmenin aldığı maaşın yüzde 35'ini veriyoruz kendi öğretmenimize, Hollanda'dan yüzde 38 daha az para veriyoruz. Eşit işi yapıyorsak eşit ücret almalıyız. Bir kadrolu öğretmenler var 757 bin civarı... Bir de sözleşmeli öğretmenler var, 1 yıllık sözleşme yapılıyor, iş güvenceleri yok. Sayıları 103 bin civarında... Bir de ücretli öğretmenler var. Bunlar en garibanları. Kadrolu veya sözleşmeli öğretmen bir yere gittiyse, ders başı 16 lira 32 kuruş verilerek o öğretmenlerin yerine getirilir. 90 bin civarı da ücretli öğretmen var. Bir de ataması yapılamayan öğretmenler var sayıları AK Parti geldiğinde 60 bin civarıydı, şimdi 700 bin... Bütün uygar toplumlar öğretmenleri ayrı bir yerde tutar. Öğretmenler için meslek kanunu çıkaracağız ayrı ve bağımsız. Öğretmenler 'bizim hak ve hukumuzu koruyan ayrı bir yasamız var' diyecek. 

82 milyondan kim olursa olsun bir Allah'ın kulu 'öğretmene para vermeyeceksiniz' diyemez. Sözleşmeli, kadrolu, ücretli öğretmen diye bir şey yok, öğretmen öğretmendir, bunu yapacağız. Okullarda öğretmen açığı var. Üç alanda devlet açık kabul etmez, bir eğitim, iki güvenlik, üç sağlık. Üç alan kadro varsa dolu olmak zorundadır. 

Taşımalı eğitime son vereceğiz. Baba sırtına almış çocuğu götürüyor. Nerede çocuk varsa orada okul, öğretmen olacak, bu kadar basit. Öğretmen Türkiye coğrafyasına ne kadar dağılırsa, aydınlanma da o kadar hızlı olur. Bir meşaleyle toplumu aydınlatan kişiye öğretmen diyoruz biz. Astronomik bir rakam da veremeyiz elbette öyle bir imkanımız yok ama yoksulluk sınırında olamazlar. 

Kalkmış bana diyor ki, "sen buğdayı ne bileceksin." Kardeşim sen buğdayı çoktan unuttun, badem unuyla besleniyorsun. Senin dünyadan haberin yok. 2018'de 20 milyon dekar buğday daha az ekliyor. Tarım şurasında vatandaşlara doğru bilgi vermiyor. 

Sonraki Haber