"Kendi kendine konuşana deli derler" sözünü çürüten araştırma! Uzmanlar: Kendi kendine konuşmak yüksek zeka belirtisi

Günlük yaşantımızda kendi kendimize konuşma alışkanlığı genellikle sıra dışı olarak algılanır. Ve hatta bazen "Deli misin?" sorusuyla bile karşı karşıya kalıyor olabiliriz. Ancak araştırmaların ortaya koyduğu uzmanların da destek verdiği bir sonuç var: Kendi kendine konuşmak yüksek zeka belirtisi

Son Güncelleme:

Wisconsin Üniversitesi'nden Psikoloji Doçenti Gary Lupyan kendi sesimizi duymanın hafızamız üzerindeki etkilerini araştırdı. Çalışmaları, bu alanda referans olarak gösterilen Lupyan deneklerinden verdiği örneklerle kendi kendine konuşmanın zeka belirtisi olduğunu ifade etti.

Psikolog yazar Anne Wilson Schaef da kendi kendine konuşmayı teşvik edenlerden. Bu sayede insanların hafızasının güçlendiğine ve kendileriyle ilgili düşüncelerinin değiştiğine inanıyor. Örneğin bir hastası öfkeli ise bunu sesli dile getirdikten sonra öfkesinin geçtiğini söylüyor.

Günlük yaşamımızda kendi kendimize konuşma alışkanlığı genellikle sıra dışı bir davranış olarak algılanıyor olsa da psikologlar bu durumun tersi olduğunu olduğunu söylüyor. Yaşam Koçu Psikoterapist Aysel Taşdemir kendi kendine konuşmanın etkilerini ve araştırmaların sonucunu haberglobal.com.tr'den Şifa Kaymak'a değerlendirdi.

"STRESLE BAŞA ÇIKMADA BİREBİR YÖNTEM"

Wisconsin Üniversitesi'ndeki araştırma sonuçlarını destekleyen Yaşam Koçu Psikoterapist Aysel Taşdemir yaptığı açıklamada "Psikolojik danışmanlık süreçlerinde, bireylerin içsel diyaloglarını anlamaları ve bilinçli bir şekilde yönlendirmeleri, duygusal denge ve problem çözme becerilerini güçlendirebilir. Danışanlarımla yaptığım çalışmalarda, kendi içsel konuşmalarının potansiyelini keşfeden bireylerin, stresle başa çıkmada ve duygusal refahlarını artırmada önemli ilerlemeler kaydettiğini gözlemledim." dedi.

"KENDİNE KENDİNE KONUŞMAK ZİHİNSEL SAĞLIĞI GÜÇLENDİRİYOR"

Taşdemir danışanıyla ilgili örnek vererek Örneğin, bir danışanımla yaşadığı stresli bir durumu değerlendirirken, içsel konuşmalar yaparak nasıl daha sakin ve odaklanmış hissedebileceğini keşfettik. Bu süreç, sadece mevcut sorunları anlamasına yardımcı olmakla kalmadı, aynı zamanda duygusal bir denge kurma ve olumlu bir bakış açısı geliştirme konusunda da etkili oldu. Ancak içsel konuşmaların dengeli bir şekilde kullanılması önemlidir. Bu noktada, danışanlara bu alışkanlığı sağlıklı bir şekilde yönetmeleri ve aşırıya kaçmamaları konusunda rehberlik ediyorum. İçsel diyalogun gücünü keşfetmek, bireylerin kendi düşünce süreçlerini derinleştirmelerine ve zihinsel sağlıklarını güçlendirmelerine yardımcı olabilir." ifadesini kullandı.

Yaşam Koçu Psikoterapist Aysel Taşdemir

Taşdemir sözlerine şöyle devam etti: 

GÜÇLENDİRMENİN ÖTESİNDE: İÇSEL DİYALOGUN SOSYAL VE YARATICI YÖNLERİ

İçsel diyaloglar sadece bireyin iç dünyasını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda sosyal ilişkiler ve yaratıcılık üzerinde de olumlu etkiler yaratabilir. Araştırmalar, içsel konuşmaların kişinin başkalarıyla daha empatik iletişim kurmasına ve problem çözme becerilerini geliştirmesine yardımcı olduğunu gösteriyor. Bu, bireylerin çeşitli sosyal ortamlarda daha etkili iletişim kurmalarına olanak tanır.

Ayrıca, kendi içsel düşüncelerini seslendiren bireylerin, yaratıcı problemlere karşı daha esnek ve yaratıcı olduklarına dair araştırmalar da mevcut. İçsel diyalog, bireyin zihinsel kapasitesini genişleterek, farklı bakış açıları kazanmasına ve yenilikçi çözümler bulmasına olanak tanır. Bu da sadece bireyin kişisel gelişimi için değil, aynı zamanda çevresine de olumlu katkılarda bulunması açısından önemlidir.

GÜÇLENDİREN İÇSEL DİYALOG, DAHA DERİN VE BİLİNÇLİ DÜŞÜNCE SÜREÇLERİ

İçsel diyalogun güçlendirici etkileri sadece duygusal ve sosyal alanlarda değil, aynı zamanda bireyin düşünce süreçleri üzerinde de belirgin olabilir. İçsel konuşmaların bilinçli bir şekilde kullanılması, bireyin daha derinlemesine düşünmesine ve kararlarını daha bilinçli bir şekilde almalarına olanak tanır.

Bu bağlamda, içsel diyalog, bireyin kendi değerlerini ve hedeflerini daha iyi anlamasına yardımcı olabilir. Danışanlarımla yaptığım seanslarda, içsel diyalogun bu yönünü vurgulayarak, bireylerin kendi iç dünyalarında daha sağlam temellere sahip olmalarını destekliyorum. Bu, bireyin hayatındaki çeşitli alanlarda daha tutarlı ve bilinçli kararlar almasına katkı sağlar.
Sonuç olarak, içsel diyaloglar, zihinsel gücümüzü artırabilen ve bireyin daha bilinçli bir yaşam sürmesine yardımcı olabilen önemli bir araçtır. İçsel konuşmaların gücünü anlamak ve bu potansiyeli etkili bir şekilde kullanmak, bireyin içsel denge, sosyal etkileşim ve düşünsel derinlik açısından daha zengin bir yaşam sürmesine olanak tanır.

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber