Kaynaklar tükenmek üzere, İstanbul'da yağmursuz sonbahar

Son 10 yılın en kötü kuraklık tablosunun yaşandığı İstanbul'da barajlar neredeyse tamamen kurudu. Kasım ayında Avrupa Yakası'nda su kesintilerinin kaçınılmaz olduğu gündeme gelirken, uzmanlar, atık suların ileri arıtmadan geçirilip, oto yıkama, sanayi ve benzeri yerlerde kullanılmasını önerdi.

Son Güncelleme:

İstanbul'daki barajların doluluk oranı yüzde 20'nin altına düşerken, hava sıcaklıklarının da mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi endişeleri arttırmış durumda. Önümüzdeki bir haftalık süreçte hava sıcaklıklarının 22 derece civarında seyredeceği İstanbul'da son 10 yılın en kötü kuraklık tablosu oluştu. Beklenen yağışlar da bir türlü gerçekleşmezken, özellikle Avrupa Yakası'nda barajlarda ise sadece ölü hacim denilen dip suyu kalmış durumda.

HOYRATLIK BİTMİYOR 

Ortaya çıkan vahim tablo kuraklık analizlerine de yansımış durumda. Eylül ayı yağış ortalamasını 41.7 mm olması gereken İstanbul ve çevresinde bu oran 22.2 mm seviyesine gerilerken, sonbahar yağışlarındaki azalma ise ortalama yüzde 47 olarak saptanmış durumda. 'Su krizinin' kapıyı çaldığını DSİ eski yöneticisi Dursun Yıldız ise tablonun vahim olduğunu yinelerken, "İstanbul'da kayıp, kaçak oranı yüzde 19 seviyesinde. Bu oranın yüzde 10'e düşürülmeli. Biz söylemekten yorulduk ama belediyeler 3 ay süreyle oto yıkama, bahçe sulama, kapalı havuz kullanımı, halı yıkama gibi su tüketimine yönelik ne tür uygulama varsa yasaklamalı. Ancak suyu hoyratça tüketmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Avrupa Yakasındaki barajların neredeyse tamamı kuruma noktasına gelmiş durumda.

AVRUPA YAKASI SUSUZ KALABİLİR

Eylül ve Ekim aylarında yağışlar yine ortalamanın altında kaldığını belirten Yıldız ise "Kasım ayı sonunda Avrupa yakasının tümüne su temin edilemeyecektir. Bu durumda İstanbul’un Avrupa yakasının su sorunu kronik bir boyut kazanacak. Ancak daha vahimi kuraklığın devam etmesi durumunda 2024'de su felaketini yaşayacağız. Melen Barajı’nın gövdesindeki çatlaklar nedeniyle işletmeye alınamaması İstanbul’un su temini planını tamamen bozdu. Ayrıca Melen sistemindeki Cumhuriyet arıtma tesisinin kapasitesinin yetersiz kalması da Avrupa ‘ya gönderilen su miktarını kısıtladı" uyarısında bulundu.

SON ÇARE KUYULAR 

Avrupa Yakası’nda Terkos Gölü batısı ve güney batısında açılmış İSKİ’ye ait kuyular olduğunu da dile getiren Yıldız, "Ayrıca Fatih, Bakırköy, Esenyurt, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çatalca ve Silivri’yi de içine alan Marmara Denizi’nin kıyı şeridinde yoğun bir şekilde yeraltı suyu kullanımı yapılması gündeme gelirse, aşırı çekim nedeniyle buradaki su seviyesi ve su kalitesi de hızla düşer" diye konuştu.

 ATIK SU SANAYİDE KULLANILMALI

Öte yandan ortaya çıkan son durumun su felaketine evrildiğini söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk de şebeke suyunun çok iyi arıtılması gerektiğine dikkat çekerken, "Dip suyu saman ve ot benzeri kokuya neden olabilir" dedi.

İstanbul'un yanı sıra turizm beldesi Bodrum'a içme suyu sağlayan iki barajın da kuruduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, şu uyarıları sıraladı: "Doluluk oranı yüzde 20'ye geriledi. Atık su ileri kademe arıtılıp park-bahçe, oto yıkama, sanayi ve benzeri yerlerde kullanılmalı. İstanbul barajlarında 170 milyon metreküp su kaldı. Melen ve Yeşilçay regülatörlerinden alınan su miktarı 613 milyon 40 bin ton rekor seviyeye ulaştı. Büyükçekmece, Sazlıdere ve Pabuşdere kuruma noktasında; buradan su temini çok riskli."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber