Cumhurbaşkanı kararıyla kazı statüsüne alınan, Afyonkarahisar Müze Müdürlüğü koordinasyonundaki Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Koçak'ın bilimsel danışmanlığında yürütülen Üçhöyük'deki çalışmalar, geniş bir bilim heyetiyle 2020'den bu yana devam ediyor. Afyonkarahisar Valiliği, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü, Bolvadin Kaymakamlığı ve belediyenin desteğiyle süren kazıda, bugüne kadar ticari mühür, tekstil ürünleri, seramik kalıntılar ve bir kısım duvarlar bulundu. Üçhöyük'te Japon bilim insanların da katıldığı bu yılki kazı çalışmalarında, pitoslarının (saklama küpü) büyük bölümü tahrip olmuş bir tahıl silosu ile biri çift başlı kartal olan iki farklı mühür damgasına rastlandı. "İlk defa ziraat ve üretimle ilgili kanıtlarla karşılaşmış olduk" Prof. Dr. Koçak, AA muhabirine, Üçhöyük'ün Kuzeytepe olarak adlandırdıkları alanında sürdürdükleri kazı çalışmalarında güzel buluntularla karşılaştıklarını söyledi. Burada elips şeklinde bir silo alanına ulaştıklarını vurgulayan Koçak, şöyle konuştu: "Burada büyük küplerle karşılaştık. İlk defa ziraat ve üretimle ilgili kanıtlarla karşılaşmış olduk. Buluntular, bizdeki, bu alanın kamusal bir yer olduğu düşüncemizi de güçlendirdi. Önceki yıllarda da üretimle ilgili buluntularımız vardı. Belki üretimle ilgili başka alanlar da bulacağız. Bu silo, toprağa açılmış geniş bir çukur. Yaklaşık 5-6 metre uzunluğunda, 3-4 metre de genişliğinde. Buraya yerleştirilmiş 5-6 pitos olmasını bekliyoruz. Tam belirleyemedik, hala üzerinde çalışıyoruz. Bu küplere de muhtemelen tahılla ilgili malzemeler konuldu. Erzaklarla ilgili buluntular ele geçmesini bekliyoruz. Bunlarla ilgili de tarihlemeler yapacağız." Bulunanlar, buranın idari bir merkez olduğunu kanıtlar niteliğinde Koçak, kazıda bulunan silo ile mühürler ve damga mühür baskılarının Üçhöyük yerleşiminin idari bir merkez olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu dile getirdi. Mühürler ile silindir ve damga baskılı seramik parçaların kazının özel buluntuları olduğuna dikkati çeken Koçak, "Bu buluntular, Üçhöyük yerleşmesinin gücünü, durumunu ve pozisyonu gösteriyor. Milattan önce 1600 -1700'lü yıllarda Anadolu'da büyük bir kent olduğunu gösteriyor. Bulduğumuz damga mühür baskısı örneği, pitosun çevresinde veya kapanmasında kullanılmış. Bu ilginç bir örnek. Üzerinde çift başlı kartal motifi var. Yine, silindir mühür baskıları ve başka malzemeler de bulduk." diye konuştu. Koçak, bu yıl Üçhöyük kazısında birlikte çalışma yaptıkları Japon bilim insanlarının proje kapsamında 2025'te öğrencileriyle Bolvadin'e gelip bölgede uzun süreli bir çalışma yapmayı planladıklarını kaydetti. "Bu küplerin içerisinden kumlaşmış topraklar çıkıyor" İl Kültür ve Turizm Müdürü Yusuf Altın da Afyonkarahisar'da keşfedilmeyi bekleyen pek çok ören yeri ve höyüğün bulunduğunu söyledi.Üçhöyük'te bu yılki çalışmalarda gün yüzüne çıkarılan buluntulara değinen Altın, "Bu küplerin içerisinde kumlaşmış topraklar çıkıyor. Üzerlerinde bilimsel çalışmalar devam ediyor. Tarihe akışa bakıldığında Üçhöyük'deki kazıdan yazılı bir belge veya tablet gelirse, buranın Puruşhanda Krallığı olabileceği yönünde bilimsel değerlendirmeler yapılacaktır. Bu verilere ulaşırsak, Afyonkarahisar'ın dünyada büyük bir ses getireceğine inanıyoruz." ifadesini kullandı.