Eğitimde yeni dönem, karne korkusu bitiyor mu?

20 milyon öğrenci için, tatil zili 17 Ocak Cuma gününde çalacak. Bu sene Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, ilkokul birinci sınıflara karne dağıtmayacak bunun yerine öğrencinin öğrenme becerilerini de içerek 'gelişim raporu' verilecek. Uygulama, kademeli gerçekleşecek ve 4 yıl sonra ilkokulda karne dönemi tamamen son bulacak. 5 sayfadan oluşacak raporda, öğrencinin iyi ve kötü olduğu alanlar yazılı şekilde ifade edilecek. Matematiği 1 demek yerine, öğretmen bu dersteki gözlemlerini yazacak. Raporda, öğrencilerin kendini tanıma, düzenleme, iletişim, karar verme becerileri de yazılacak. Veliler için de özel bir alan yapılacak ve bu düzenleme ile öğrencilerin geçtikleri yol, somut şekilde gözlemlenebilecek. Sistemin hayata geçirilmesi, pek çok tartışmayı gündeme getirse de önümüzdeki yıllarda karneler mazide kalacak. Eğitim uzmanlarına göre, karne ve not baskısı bu sistemle hafifleyecek.

KARNE ANLAMINI YİTİRDİ

İlhan Sevin (Eğitim Uzmanı):

Karneye eskiden de karşıydım çünkü karne 21. yüzyılda anlamını yitirdi. Biz faturayı öğrenciye kesiyoruz ama aslında o karneler velinin, öğretmenin, eğitim sisteminin de bir karnesi. Aynı zamanda karnenin psikolojik boyutu da var. Eğer karneleri iyiyse sen değerlisin, başarılısın deniyor. Kötüyse de eleştiriyoruz ve aileler baskı kurabiliyor, kişilik karne ile özdeşleştiriliyor. Bu da travma sebebi ve öğrencileri kutuplaştırıyor. Bence ortaokullarda da karne kaldırılmalı. Gelişim raporu sayesinde öğrencilerin hangi becerileri geliştirdikleri, hangi konularda desteğe ihtiyaç duydukları belirleniyor.

İÇERİK GELİŞTİRİLMELİ

Turgay Polat (Eğitim Uzmanı):

Karne ile gelişim raporu arasında fark yok önemli olan eğitimin içeriği. İçerikte iyi bir şeyler yapmak yerine bu başarısızlığı karne ya da raporla belgelemenizin eğitimin kalitesi üzerinde bir etkisi yok. Bence yine de doğru bir uygulama. Çünkü belli yaşa kadar çocukların rakamlarla yarıştırılması, onların eğitimi sevmesi ve gelişimi açısından doğru değil. İlkokul 4'e kadar kazanım ve göstergeleri incelemek lazım. Ne kazandırmak istiyorduk ve sonuçları neler oldu bizim bu verilere ihtiyacımız var. Okuma yazma sonrası okuduğu kitabı ölçeceksek bunu nasıl yorumladığına da ihtiyacımız var. Bu tür simgesel ve kağıt üzerindeki uygulamalar eğitimde şeklen değişikliktir bunun yerine içerik ve kalite açısından uygulamalar da yapılmalı.

NOT SAHTEKARLIĞI 

Ali Baykal (Eğitim Uzmanı)

"Benim hatırladığım kadarıyla ilk 3 yılda öğrencilere olumsuz geri bildirim verilmiyordu. Özellikle 1. sınıfta yargılayıcı değerlendirmelerden kaçınılması bence olumlu. Sisteme yönelik çekincem, çocuklara hem karne vermeyip hem de başarısız olarak etiketlenme ihtimali. Başarı değerlendirmesi, eğitim sisteminin topluma vermek zorunda olduğu kalite güvencesidir. Şişirilmiş notlar kalite sahtekarlığıdır. Eğitimcilerin sorumluluğu başarısızlığı örtbas etmek değil başarısızlığı önleyecek ve olduğunda düzeltecek tasarımlar geliştirmektir."

AKTİF KATILIM SAĞLAR

Prof. Dr. Tunay Kamer (Eğitim Sosyoloğu)

"Bu sistem, geleneksel karne sisteminin oluşturduğu stresi ve rekabetçiliği azaltabilir ve öğrencilerin öğrenme sürecine daha olumlu yaklaşmalarına yardımcı olabilir. Diğer taraftan ebeveynlere çocuklarının gelişim süreçleri hakkında daha detaylı bilgi sağlayarak, onları çocuklarının eğitimine daha aktif ve bilinçli bir şekilde katılmaya teşvik eder. Çocukların başarılarının bir sembolü olarak görülen geleneksel karne sistemi uzun yıllardır kullanıldığından, bu değişikliğin bazı öğrenci, öğretmen ve ebeveynler tarafından ilk başta kabullenilmesi zor olabilir. 

Kaynak: Web Özel