Karne paylaşımlarına dikkat, çocuğunuz hedef olabilir
Bugün, 19 milyon öğrenci için ders zili son kez çaldı. Uzmanlar, zayıf karne getiren öğrencilere ceza vermek yerine ailelerin kendisini sorgulamasını gerektiğini söylüyor. Sosyal medyada karneleri paylaşan velileri de uyaran uzmanlar, özel bilgilerin kötü niyetlilerin eline geçebileceğini söylüyor.
19 milyona yakın öğrenci için ders zili son kez çalacak ve 3 ay süren yaz tatili başlayacak. Hem öğrenciler hem de veliler büyük heyecan yaşarken, uzmanlardan önemli uyarılar da ardı ardına gelmeye başladı. Çocuklara baskı yapılmaması, suçlanmaması ve duygusal şiddetten uzak durulması gerekiyor. Velilerin sevinçle karne fotoğrafları paylaşırken çocuklarının T.C. kimlik numaralarını da gizlemesi önemli, kötü niyetli kişiler özellikle böyle günlerde çocukların verilerini ele geçirebiliyor.
T.C. KİMLİK DETAYI
Psikolog Özge Öztaşçı, bunun özel hayatın ihlali olduğunu belirterek, "Çocukların kişilik haklarına saygılı olmak gerekiyor. Ayrıca, T.C. kimlik numaraları kötü niyetli kişilerin de eline geçebilir. Aileler, biri benim fotoğrafımı paylaşsa ben nasıl hissederim düşüncesiyle çocuklarına davranmalı" diye konuştu. "Velilerin unutmaması gereken bir şey de hayatta çocukları her zaman başarılı olmayacak, başarısız olacakları durum ve olaylar da çıkabileceği gerçeğidir" ifadelerini kullanan Öztaşçı, velilerin çocuklarını baskı uygulamaması ve suçlayıcı tavırlarda bulunmaması gerektiğinin altını çizdi.
KARNE AİLELERİN YANSIMASI
Ailelerin, yaz tatilinde eğer çocukları zayıf karne getirdiyse bunu nasıl düzeltebileceklerine odaklanılması gerektiğine dikkat çeken Öztaşçı, "Bunu apar topar yapmak yerine önce çocuğu anlamaya çalışmak, neden böyle bir sonuç elde ettiğini kavramak daha sağlıklı bir yol olacaktır" ifadelerini kullandı. Uzmanlar, çocukların yoğun bir dönem geçirdiklerini ve biraz da dinlenmeye ihtiyaç duyduklarını söylüyor. Çocukların dinleneceği bir ortam yaratıldıktan sonra, eksiklerini kapatma odaklı ve sıkmayacak bir düzene girilmesi tavsiyelerinde bulunuluyor.
"Karneler ile veliler aslında kendilerini değerlendirmiş oluyorlar" uyarısını gündeme getiren Öztaşçı, "Zayıf notlar bir anda ortaya çıkmaz. Karne, 9 ay boyunca çocukların yaptığı davranışların ve notların yansıması. Veliler bu süreç içerisinde çocuklarıyla hiçbir şekilde ilgilenmedilerse bunu anlamış oluyoruz" diyor ve ekliyor: "Bugüne dek çocuğun gelişimi için hiçbir şey yapmayıp karnede düşük not görünce tepki göstermeleri dürüst ve kabul edilebilir davranış olmuyor. Bu sadece çocuğun notu değil ebeveynin de ilgi ve alakasının yansımasıdır diyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Öztaşçı, son olarak da çocukların bu tatilin bedenen ve zihnen bir dinlenme süreci olduğunu ve hobilere mutlaka zaman ayırılması gerektiğine dikkat çekerek, açıklamalarını noktaladı.
CEZA VERMEYİN
Eğitim Sosyoloğu Prof. Dr. Tunay Kamer, karnenin öğrencinin kişilik özelliğini, zihinsel kapasitesini, yeteneklerini tek başına gösteren bir araç olmadığına dikkat çekerek sözlerine başladı. Kamer, "Karnedeki zayıf notlar için öğrenci kesinlikle fiziksel, duygusal olarak cezalandırılmamalıdır. Ceza, hiçbir şekilde öğrenciye ders çalışmayı veya başarılı olmayı öğretemez. Hatta cezalar, ders çalışmamaya dolaylı olarak teşvik eder" şeklinde konuştu.
Çocuğun zayıf karnesinin sorumluluğunun tek başına onun omuzlarına yıkmak ise doğru bir davranış değil. Karnenin ailenin de kendisini değerlendirdiği bir geribildirim aracı olarak görülmesi gerektiğine dikkat çeken Kamer, ailecek çözüm üretebilmenin kıymetli olduğunun altını çizdi.
DİNLENMEK ONLARIN DA HAKKI
Çocuklara yaz tatili için kitap okumaları tavsiyesinde bulunan Kamer, ailecek birlikte vakit geçirmenin de çocuğun özgüvenine katkıda bulunacağı görüşünde. Çocukların hayalleri ve tatil planları noktasında da ailelerin destekleyici rolüne dikkat çeken Kamer, okula ısınma çalışmalarının da yeni döneme birkaç hafta kala başlanması gerektiğini anlattı.
Karne günü, sosyal medyadan sevinçle yapılan paylaşımlardaki güvenlik noktasına dikkat çeken Kamer, kötü niyetli kişilerin bunları depolayabilme ihtimaline değiniyor. Kamer, sözlerini, "Çocuklarımızın adı soyadı, fotoğrafı, TC kimlik numarası, okul ve sınıf bilgisi, notları, adresi aslında her biri kişisel veri olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla bu bilgileri herkese açık sosyal mecralarda herkese açık bir şekilde paylaşmamalıyız" diye konuştu.
Kaynak: Web Özel