Karne kalp kırığına dönmesin, ceza travma nedeni

Milyonlarca öğrenci için ders zili son kez çaldı ve ara tatil başladı. Karnesinde zayıf olan öğrencilerin en büyük endişesi ebeveynlerinden azar işitmek. Uzmanlar, ailelerin de sınavdan geçtiğini belirtirken, ders notu zayıf çocuklara ceza verip, kıyaslama yapmanın travma yaratacağını söylüyor.

Son Güncelleme:

Öğrenciler için son ders zili çaldı. İki haftalık ara tatil, 5 Şubat'ta son bulacak. Uzmanlar, ise karnesinde zayıf olan öğrenci velilerinin, çocuklarına baskı uygulamaması tavsiyesinde bulunuyor. Karne konusunda çocuğun, kardeşleri de dahil kimseyle kıyaslanmaması gerektiğini söyleyen uzmanlar, zayıf not alan öğrenciye kızmanın travmaya yol açabileceğini belirtiyorlar. İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Nermin Çelen, her çocuğun öğrenme kapasitesi ve dikkat süresinin farklı olduğunun altını çizerken, "Eğer iki çocuğunuz varsa birbirinden farklı olduğunu görebilirsiniz. Elbette mükemmelliği arzu ettiğimiz için çocuklarımızın da karnesinin iyi olmasını bekliyoruz. Ancak zayıf getiren çocuğa yapılacak baskı psikolojik sorunlara yol açar” diyor.

Uzmanlar, çocukları kıyaslamamak gerektiğine dikkat çekiyor.

"CEZA YERİNE KONUŞUN"

Kötü karne getiren çocukların velilerine uyarıda bulunan Prof. Dr. Çelen, ceza yerine çocukla konuşulması gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu: "Gayet sakin bir şekilde sorunun kaynağının ne olduğunu anlamaya çalışarak… ‘Neden böyle oldu acaba? 'Nerede eksiğin var, birlikte çalışalım, birlikte gayret edelim ve açıkları kapatalım. Belki sana uzaktım el uzatamadım’ şeklinde bir yaklaşımla destek olmak gerekiyor, ceza asla… Kıyaslama da bir cezadır. Kıyaslama aşağılık duygusu oluşturur. Ceza hiçbir şekilde istenilen davranışı kazandırmaz. Çocuk, cezaya ters tepki verip, ‘Ben de çalışmıyorum o zaman’ diyebiliyor."

TEK GÖSTERGE DEĞİL

Eğitim Sosyoloğu Tunay Kamer ise karnenin öğrencinin kişilik özelliğini, zihinsel kapasitesini, yeteneklerini tek başına gösteren bir araç olmadığına dikkat çekiyor. Kamer, "Karnedeki zayıf notlar için öğrenci kesinlikle fiziksel, duygusal olarak cezalandırılmamalıdır. Ceza, hiçbir şekilde öğrenciye ders çalışmayı veya başarılı olmayı öğretemez. Hatta cezalar, ders çalışmamaya dolaylı olarak teşvik eder" ifadelerini kullanıyor. 

Eğitim Sosyoloğu Tunay Kamer, karnenin tek başına bir gösterge olmadığının altını çiziyor.

ÇOCUĞA YÜKLENİLMEMELİ 

Kamer, uyarılarının devamında ise şunları söylüyor:

"Karne ailenin de kendisini değerlendirdiği bir geribildirim aracı olarak görülmelidir. Hatanın neden kaynakladığı bulunacak ailecek bir çözüm üretebilmek önemli. Karne günü, sosyal medyadan sevinçle yapılan paylaşımlardaki güvenlik noktası da çok önemli. Kötü niyetli kişilerin bunları depolayabilir. Çocuklarımızın adı soyadı, fotoğrafı, TC kimlik numarası, okul ve sınıf bilgisi, notları, adresi aslında her biri kişisel veri olarak değerlendirilmektedir. Bu bilgileri herkese açık sosyal mecralarda herkese açık şekilde paylaşmamalıyız."

BENLİK ALGISI ZAYIFLAR

Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk da, karne notları sadece çocuğun bir dönem içerisinde öğrendiği bilgilerin yeterli olup olmadığının bir göstergesi olduğunun altını çizerken, "Kötü notlar karşısında sert, tehditkar, katı tutumlar veya tembel, başarısız gibi etiketlemeler çocuğun motivasyonunu olumsuz yönde etkileyebileceği gibi benlik algısının da zayıflamasına neden olabilir" dedi.

KOŞULLU SEVGİ OLMAZ!

Çocukları dinleyerek, onların duygu ve düşüncelerini paylaşarak problemi çözmeye yönelik neler yapılacağını konuşmanın önemine değinen Konuk, "Bir sonraki eğitim öğretim dönemine onları daha hazır hale getirecektir. Çocuğa aile içindeki değerinin sadece karne notuyla ölçülmediğini, sevginin herhangi bir koşula bağlı olmadığı hissettirilmelidir" açıklamasında bulundu.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber