İşte Şam’ın kalbi: Emevi camii
İhtişamı, görkemi, gökyüzüne uzanan 3 minaresi ve Şam'ın sokaklarına açılan 4 kapısı... Kaderi, Ortadoğu'nun kaderi ile birlikte çizilmiş bir tarihi yapıt... Şam'ın kalbi, "Emevi Camii"
Önce pagan tapınağı, ardından kilise, şimdi ise cami.
Şam Ulu Camii, ya da bilinen adıyla Emevi Camii, İslam medeniyetinin en önemli eserlerinden biri. Suriye'nin başkenti Şam'da, eski şehir kısmında, dünyanın en eski ve en büyük sembol camilerinden biri olarak yer alıyor.
Bina, ilk olarak milattan önce 64 yılında inşa edildi. Roma döneminde, Jüpiter'e adanan bir pagan tapınağı olarak yapıldı.
Roma İmparatorluğu'nun Hristiyanlığı benimsemesiyle, 391 yılında 1. Theodosius döneminde kiliseye dönüştürüldü ve Aziz Yahya Kilisesi adını aldı.
634 yılında Şam'ın fethedilmesiyle birlikte Suriye toprakları, İslam devletinin kontrolüne geçti. Roma İmparatoru 1. Konstantin zamanından beri Vaftizci Yahya'ya adanmış Hristiyan bazilikası, 635 yılında camiye çevrildi.
635-705 yılları arasında 70 yıl boyunca tarihi Emevi Camii, hem kilise hem de cami olarak, iki semavi dinin ibadethanesi oldu. Zaman içerisinde tamamen camiye dönüştürüldü.
12 bin kişinin çalıştığı cami için 600 bin ile 1 milyon dinar harcandığı tahmin ediliyor.
Yapı, en büyük onarımını Selçuklu zamanında 1. Melikşah ve Osmanlı döneminde 2. Abdülhamit döneminde gördü. Yangınlardan sonra zarar gören yerler onarıldı, ihya edildi.
4 minberi ve 4 mihrabı bulunan cami, İslamiyet'teki 4 mezhebi simgeliyor. Cami üzerindeki 3 minareden biri, İsa Minaresi olarak biliniyor. Rivayete göre Hz. İsa yeryüzüne indiğinde bu minareye inecek. 1488 yılında Memlük Sultanı Kayıtbay tarafından onarılan ve kendi adını taşıyan minare, en süslü ve gösterişli minare olarak "Düğün ve Gelin Minaresi" olarak anılıyor.
Mimarisi itibariyle diğer camilerde Emevi Camii'inden esinlenilmiştir. Malatya Ulu Camii, Mardin'deki Deyrulzafaran Ulu Camii ve İzmir'deki Isa Bey Camii de Emevi Camii'inden esinlenerek yapılmıştır.
Cami, sadece mimari özellikleriyle değil, aynı zamanda cami içerisindeki ve çevresindeki mukaddes emanetlerle de dikkat çekiyor.