Yeni modelde bütün detaylar! Evden çalışarak ayda 15 bin TL

Ev kadınları ve öğrenciler için yarı zamanlı ya da esnek çalışma ile gelir imkanı sağlayan "mini job" yani "minik iş" uygulaması yakında başlıyor. Çalışmanın detayları belli olurken; dünyada pek çok ülkede başarıyla uygulanan model için üniversiteler ve işveren örgütlerinin kapsamlı çalışmalar yaptıkları öğrenildi. İşte o çalışmalarda yer alan "mini job" uygulamaları.

Son Güncelleme:

Türkiye yeni bir istihdam modeliyle tanışmaya hazırlanıyor. Şubat ayında uygulamaya konması beklenen "mini job" adlı model ev kadınlarının, üniversite öğrencilerinin yarı zamanlı ya da esnek çalışma saatleri içerinde küçük gelirler elde etmesini sağlıyor. Kamuoyuna yansıyan ilk bilgilere göre öğrenciler, kendilerine uygun saatlerde "kütüphane", "ağaç dikimi", "yaşlı bakımı" gibi işlerde çalışarak aylık 15  bin TL kazanabilecek. Benzer şekilde ev kadınları ya da çocuk sahibi olduğu için işlerinden ayrılmak zorunda kalmış kadınlar da yarı zamanlı olarak evden çalışma imkanına kavuşacak. Ev kadınlarının da bu modelle ayda 15 bin TL kazanabileceği belirtiliyor.

Sıfır saatli, esnek mesai pek çok sektörü kapsıyor. 

İŞVERENLER HAZIRLADI

Yeni istihdam modeliyle ilgili işveren sendikalarının ve üniversitelerin çalışmaları bulunuyor. Türkiye İşveren Sendikaları'nın (TİSK) hazırladığı "Yeni Çalışma Modelleri" araştırmasında "mini job" ile ilgili kapsamlı bilgiler bulunuyor. Sendikanın çalışmasında söz konusu modellerle ilgili hem işsizler hem de işverenler arasında yapılan kamuoyu araştırmaları da yer alıyor.

TÜRKİYE'NİN POTANSİYELİ

TİSK'in hazırladığı çalışmada, "mini job" kavramının literatüre yerleşmesinin Covid-19 pandemisi döneminde başvurulan "evden çalışma" ile başladığı belirtiliyor. Her iş evden çalışmaya uygun olmasa da salgın döneminin bu potansiyeli görmek ve değerlendirmek adına önemli bir süreci beraberinde getirdiği vurgulanıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üye ülkeleri arasında uzaktan çalışma potansiyeli konusunda yapılan güncel bir analize göre Türkiye’de çalışan nüfusun yüzde 21’i için uzaktan çalışmanın mümkün olduğunun ortaya çıkmasının "mini job" olarak ifade edilen istihdam modeline zemin hazırladığı kaydediliyor.

MODEL GENİŞLEYEBİLİR

TİSK'in aktardığı araştırma verileri Türkiye'nin bu konudaki potansiyelini ortaya koyuyor. Flexjobs adlı kuruluşun Türkiye'yi de kapsayan araştırmasına göre katılımcıların yüzde 73’ü evden çalışma modeli sayesinde iş-özel hayat dengesini daha iyi kurabiliyor. Türkiye’de “esnek çalışma” konusuna ilk kez 1996 tarihli kalkınma programında yer verilirken; modelin daha sonra gündemden düştüğü belirtiliyor. Son olarak 20 Mayıs 2016 tarihli, 6715 sayılı İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yeni düzenlemeler getirildi. Geçici iş ilişkisi konusundaki yasal boşlukların doldurulması amacıyla yapılan düzenlemelerin yanında uzaktan çalışma modeli yasada ilk kez tanımlandı.

AVRUPA VE ABD BAŞARDI

TİSK'in çalışmasında "mini job" yasasının yürürlüğe girmesiyle Hollanda’da istihdam oranlarında artış saptandığı belirtilirken; uygulamanın en sık görüldüğü ikinci ülke olan Finlandiya'nın başarılı olduğu vurgulanıyor. ABD’de her 5 kadından 1’inin yarı zamanlı olarak istihdam edildiği bilgisi veriliyor. Avrupa'nın merkez ülkesi Almanya'nın modeli ise şöyle ifade ediliyor: "Marjinal kısmi süreli çalışmanın Almanya’daki versiyonu olan mini jobs için Almanya’da iki kriter esas alınmaktadır. Birincisi kazanılan ücret üzerinden olup, 450 Avro üst sınırını aşmayan kazançları olan işler mikro işler kapsamına girmektedir. İkincisi bir iş yılı içerisinde üst sınır 3 ay ya da 70 iş günü olmak üzere çalışılan işler yine mikro işler olarak tanımlanmaktadır."

Yeni istihdam modelinden öğrenciler de yararlanacak. 

İSTİHDAMI ARTIRABİLİR

Sakarya Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü'nden Doç. Dr. Elvan Yıldırım hükümetin hazırladığı modelde yer aldığı öğrenilen "sıfır saat sözleşmeler" modelini çalışma hukuku açısından şöyle değerlendiriyor: "Sıfır saat sözleşmeler, standart dışı istihdam biçimlerinin en esnek halidir. Bu sözleşme biçimi çalışan açısından güvencesizlik ve esnek çalışma, işveren açısından verimlilik ve maliyet kontrolü, devlet açısından ise işsizliğin düşürülmesi olarak görülmektedir. Sıfır saat çalışma düzenlemeleri işçileri aynı anda hem iyi hem de kötü etkileyebiliyor. Olumlu tarafı, sıfır saat çalışma düzenlemelerinde istihdamın öğrenciler, yaşlı çalışanlar ve bakım sorumlulukları olan kadınlar arasında bir esneklik tercihini yansıtması olarak görülebilir."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber