İstanbul'un tarihi sahipsiz kaldı

İstanbul'un tarihi sahipsiz kaldı, çeşmelerden su akmıyor

İstanbul'un tarihi yarımadasında özellikle sarnıçların ve çeşmelerin hali içler acısı. Çoğu çeşmeden su akmıyor. Bizans döneminden kalan sarnıçların üzerinde binalar dikilirken, bazıları da metruk yapılar haline gelmiş durumda.

Son Güncelleme:

İstanbul'un tarihi pek çok noktası bulunuyor bunlardan en önemlisi ise tarihi yarımada. Özellikle Fatih'te bulunan sarnıçların ve çeşmelerin ise hali içler acısı. Çoğu döneminin önemli yapıtlarından olan bu sarnıçlardan bazıların üzerine binalar yapılırken bazıları ise metruk halde. Yetkililer tarafından garaj kapısını andıran demirlerle kapatılmış ve metruk bir hale dönmüş durumda. Tarihi su sebilleri büfe olarak kullanılırken, çeşmeler ise ya çalınmış halde ya da su akmıyor.

1500 yıllık sarnıcın son hali böyle görüntülendi.

1500 YILLIK TARİH

Fatih'te Erken Bizans Dönemi'nden kalan 1500 yıllık su sarnıcı da bunlardan birisi. Fatih'te Fodlacı Sokak üzerinde yer alan bu yapı, su sarnıcı olarak inşa edildi. Geçen zamanda ise çevresine pek çok yapı inşa edildi. Şu an demirlerle örtülen sarnıcı görenler şaşkınlıklarını gizleyemezken görüştüğümüz mahalle sakinleri bu sarnıçlardan İstanbul'un içine giden tüneller olduğu iddiasında da bulundu. Metruk bir hale dönen yapı, çevrede yaşayanların da korkulu rüyası haline geldi. Sarnıcın üst sokaklarında bulunan market sahibi Ali H. ise çocuklarının geçerken tedirgin olduğunu belirterek, "Ya tamamen kapatsınlar ya da turizme açsınlar. İçerisinde bazen lağım şeklinde ağır kokular geliyor içerisine bir çocuk girecek kaybolacak diye endişeliyiz" dedi. 

İstanbul'un en turistik hattı olan Sirkeci tramvay güzergahında bulunan tarihi sebil

TARİHİ SEBİL BÜFE OLDU

Fatih bölgesinde Gülhane'ye doğru çıkarken de tam köşe başında tarihi Muradiye Sebili bulunuyor ve burasının ticari amaçlı kullanılması tepki çekiyor. Bu sebilin Mirmiran Mehmet Paşa'nın 5. Murat için yaptırdığı biliniyor. Sebilde kalem işi süslemelerin yanı sıra dekoratif kurnaları da onu diğer sebillerden ayırıyor. İstanbul'da bulunan günümüze ulaşabilmiş 11 sebilden 8'inin ticari amaçlı kullanıldığı biliniyor. Bu sebillerden Osmanlı zamanında sokaktan geçenlere ücretsiz su dağıtıldığı dayanışma kültüründen günümüzdeki ticari boyutuna nasıl ulaştığını ise anlamak oldukça güç.

İstanbul'un çeşmeleri çalınmış ya da su akmaması görenleri üzüyor.

SU AKMAYAN ÇEŞMELER

İstanbul'un fethinin ardından kentin su ihtiyacını karşılamak için yapılan çeşmeler zamana dirense de hırsızların hedefi olmaktan kurtulamadı. Muslukları çalınan çeşmelerin yanı sıra, muslukları olsa da akmayan çeşmelerin olduğu İstanbul'a bu görüntüler yakışmıyor. Çoğu çeşme ise zamanla kentleşmenin de etkisi ile ya kot altında kaldı ya da yıkılarak kayboldu.

BİLİNÇLENME ŞART

Tarihi eserlerin korunmasına dair yapılması gerekenleri anlatan Yüksek Mimar ve Restorasyon Uzmanı Feyhan İnkaya Takaoğlu ise  küçük yaşlardan itibaren bilinçlenmenin önemine dikkat çekiyor. Bu durumun yasalar ile korunmasına gerektiğinin altını çizen Takaoğlu, "Yetkililerin el birliği ile bunları çözmesi lazım, kurallar getirilmeli" dedi. Mimar Eren Bali Gürsoy, tarihi çeşmelerdeki vandallıklar ile ilgili de, "Bugün restore ediyorsunuz ama 2 gün sonra yeniden muslukları sökülüyor, üstüne yazılar yazılıyor, çöp atılıyor. Kültür bilincini arttıracak faaliyetlerin anlatılması şart" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Web Özel