İstanbul'un en yaşlı binalarının olduğu semtlerde son durum ne? 'Binayı yıktırdık ama...'
İstanbul'un en eski semtlerinde emlak piyasası son depremlerin ardından durgunlaştı. Vatandaşlar, evlerinin yenilenmesi için kentsel dönüşüme başvurmak istediklerini söylüyor. Kimisi de evlerinin ahşap olmasına güveniyor. Bazı eski semt sakinleri ise, zeminlerinin sağlamlığından emin.
Kandilli Rasathanesi ve İBB'nin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, İstanbul'da 1980 öncesi yapıların en yoğun bulunduğu ilçe Fatih. Bu ilçeyi Beyoğlu ve Beykoz takip ediyor. Araştırmaya göre, İstanbul'da 1980-2000 yılları arasında 554 bin 674 bina, 1980 öncesinde de toplamda 263 bin 655 bina inşa edilmiş.
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından İstanbul emlak piyasası yeniden hareketlendi. Pek çok vatandaş evinin depreme karşı durumunu merak ediyor. Binaların en yaşlı olduğu ilçelerde ise piyasa şimdilik durgun, bazı vatandaşlar ise zeminlerinin, 'sağlamlığına' güvendiklerini söylüyor.
'İNSANLAR DAHA GENÇ BİNALARA TAŞINMAK İSTİYOR'
Fatih Kocamustafapaşa'da emlakçılık yapan İbrahim Şahin, ikinci derece deprem bölgesi olmasına rağmen zeminin sağlam olduğunu ileri sürüyor. Şahin, “Depremden sonra insanlar daha genç binalara taşınmak istiyor. Evlerinin, kentsel dönüşüme girmesini isteyen vatandaşlar çok sayıda" diyor.
'EVİMİN OLDUĞU BİNA 90 YILLIK'
Beyoğlu Cihangir'de emlakçılık yapan Yalçın Bayazıtlı'nın evinin olduğu bina ise 90 yıllık. Bayazıtlı, “Binamızda, 5 tane ateş tuğlanın olduğu çaprazlama çıkan bir sistem var. Yeniden yıkılıp yapılsa bu kadar sağlam olur mu?” diyerek, depreme karşı güvende hissettiğini belirtiyor.
'YENİ DAİRELERİ GÜNDE 15-20 KİŞİYE GÖSTERİYORUM'
Fatih'te emlakçılık yapan Mehmet Keklik, bölgede arsa bulmanın çok zor olduğunu anlatarak, müteahhitlerin eski binaları yıkarak yerine yenisini yaptığını anlatıyor. Keklik, “Depremden sonra, eski binaları kimse sormuyor. Elimde 3-4 yıllık yeni binalardan kiralık ve satılık daireler var. İnanın günde 15-20 kişiye gösteriyorum” diye konuşuyor.
İnsanların depremden sonra korkarak ev aldıklarını anlatan emlakçı Songül Avcı Yeşiltaş, müşterilerinin 1999 depremi sonrası yapılmış ya da 4-5 yıllık yeni bina talebinde bulunduklarını aktarıyor.
'KİRACI OLDUĞUM İÇİN BİR ŞEY DİYEMEM'
Fatih Kocamustafapaşa'da çocukları ile gezmeye çıkan bir kişi, 'Binanızı güçlendirmek için bir şey yaptınız mı?' şeklindeki sorumuzu, “Kiracı olduğum için herhangi bir şey diyemem” diye yanıtlıyor.
Konuştuğumuz başka bir semt sakini ise, “Oturduğum bina 40 yaş üstü. Belediyeye başvurduk sağlamlığının kontrol edilmesi için. Şu anda oturduğum bina için kentsel dönüşüm gözükmüyor. Yenilemek için de bütün bina sakinlerini toparlayıp bu işe girmek istiyoruz ama fahiş fiyatlar isteniyor” diyor.
'BİNAYI YIKTIRDIK AMA...'
Fatih'in sur bölgesinde binaları hasarlı olduğu için 2 yıl önce kentsel dönüşüme giren bir ev sahibi de yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Binamızı 2 yıl önce yıktırdık. Devlete yük olmak istemiyoruz ama burada bize bir kolaylık sağlanırsa biz kendimiz yapmak istiyoruz. İndirimli kredi alabilirsek evimizi yaptırırız. 450 bin liraya yaptıracaktık ancak rakam şimdi 2 milyona çıktı. Yerimizi de kaybetmek istemiyoruz."
'ESKİ YAPILARA BİR ŞEY OLMAZ'
1960 yılından beri Balat'ta yaşayan ve 100 yıllık bir binada fırın işleten bir vatandaş, binaların sağlam olduğunu anlatıyor. Vatandaş, “Yeni yapılan evler yıkılıyor, eski yapılara bir şey olmuyor. Allah'a şükür, biz yapımıza güveniyoruz” diyor.
Balat'ın yerlisi bir diğer vatandaş ise evlerinin yüz yıllık olduğunu belirterek, “Yıkılsa da tahta, binaya güveniyoruz ama bakımlarını da yaptırıyoruz. İstanbul her yere yetişiyor ama bütün Türkiye İstanbul'a yetişemez” ifadelerini kullanıyor.
'EVİM AHŞAP, GÜVENİYORUM'
Balat'ta yaşayan bir semt sakini ise binaların 35 senelik ve depreme dayanıksız olduğunu anlatarak, “Ben kiracıyım, binayı güçlendirmek için bir şey yapamam, yapmalarını isterim ama şu anda kiralar da pahalı, çıkmak da istemem” diyor.
Diğer bir vatandaş ise binasının ahşap olduğunu ve şimdiki beton binalardan daha güvenli olduğunu ileri sürüyor. Balat'taki binaların yüzde 60'ı kentsel dönüşüme giremiyor çünkü tarihi eser sayılıyor. Vatandaşlar, evlerine çivi bile çakılamadığını söylüyor.
Binasını kendisinin yaptığını anlatan başka bir kişi ise, "İçinden en azından canlı çıkabilirim” diyor. Cihangir'de yaşayan bir vatandaş ise, binayı kontrol etmeye gerek olmadığını kaya sistemi ve eski tuğlalar üzerine Horasan sıvası yapıldığını belirtiyor.
Kaynak: Web Özel