İstanbullu yılın 6 günü trafikte... 'Patlamaya hazır bomba...'
Motorinin fiyatının 20 TL'ye dayanmasının önceki zam dönemlerinde olduğu gibi İstanbul trafiğini nasıl etkileyeceği merak ediliyor. Peki yılda kaç saat trafikte geçiriyoruz? En yoğun saatler hangileri? Psikolojimiz nasıl etkileniyor?
16 milyonluk İstanbul'da kime sorsanız şehrin en büyük sorununu trafik olarak gösterir. İstanbul'da işe giderken, eve dönerken, bir randevuya veya iş görüşmesine giderken yol durumunu göz önüne almak, gerekirse saatler öncesinden yola çıkmak zorundasınız! Çünkü her an trafiğe yakalanabilirsiniz.
Uluslararası navigasyon şirketi Tomtom'un araştırması da bunu ortaya koyuyor. 6 kıtada 58 ülkede 404 şehri kapsayan 2021 Trafik Endeksi'ne göre İstanbul, trafikte bir yılda 142 saat zaman kaybıyla dünyada bu alanda ilk sırada yer alıyor. Yılda 140 saatle Moskova, 128 saatle de Kiev, ikinci ve üçüncü sırada İstanbul'u takip ediyor.
Veriler, İstanbul'da ortalama seyahat süresinin günde 6 dakika arttığını da gösteriyor. İstanbul'un trafik tıkanıklık seviyesi yüzde 62 civarında bulunuyor. İstanbul’da trafiğin sıkışık olmadığı bir senaryoda ortalama 30 dakika süren bir yolculuk, trafik sıkıştığı sırada yaklaşık 19 dakika daha uzun sürüyor...
Ayrıca rapora göre İstanbul'da 2021'in en kalabalık günü 28 Nisan 2021 Çarşamba oldu. Megakent'in en yoğun trafik saati ise Cuma akşam 18.00-19.00 arası. Cuma günü saat 19.00'dan sonra seyahat etmenin (30 dakikalık bir yolculuk için) yılda 5 saate kadar tasarruf sağlayabileceği belirtiliyor.
Peki Cuma günleri bu yoğun trafiğin sebebinde sadece iş çıkışı mı var, yoksa bunun başka özel bir sebebi de var mı? Son dönemde trafik ne zaman daha yoğundu? Ve bu sıkışıklık psikolojimizi nasıl etkiliyor?..
500 BİN ÖZEL ARAÇ YÜKÜ
İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, cuma trafiğini sayımlarda ortaya çıkan sonuçlara göre, özel araçların hafta sonu nedeniyle trafiğe biraz daha çıkmasına bağlıyor.
Prof. Dr. Ilıcalı, "Mesaiden çıkan insanlar özel araçlarıyla yakın yerlere gitmeyi genellikle düşünüyor. Özellikle yaz aylarında daha çok. Sadece Cuma günü değil, pazartesinin trafik pikinde de bir fark vardır. Ama şu son zamanlarda neredeyse bırakın günler arasını, saatler arasında bile fark olmuyor. Her saat yoğun" diyor.
Prof. Dr. Ilıcalı, geçtiğimiz yıllarda İstanbul'un trafik sıkışıklığında 9'uncu sırada yer aldığına dikkat çekerek, "Şu anda pandemiden dolayı özel araca aşırı bir ilgi oldu. 150 bin kişi ile yaptığımız araştırmada günde 500 bin ek özel aracın trafiğe çıktığı tespit edildi. Bu da ilave bir yük oldu. Geçen seneki rakamlarda hala pandeminin etkisi var. O ekstra 500 binin etkisi ve yollarda kapasitesinin yeterli olmaması uluslararası arenada İstanbul'u birinci yaptı" diye aktarıyor.
'BELİRLİ YERLERDE...'
Türkiye Sürücü Konfederasyonu Başkanı İsmail Yılmaz ise cuma gününün cumartesi ve pazar gününe de sirayet ettiğini dile getirerek, "Cuma akşamları belirli yerlerde trafik yoğun oluyor. Hafta sonu ise insanlar, şehrin her yerinde ya da civar şehirlerde hayatlarını ilgilendiren organizasyonlara gidiyor" diyor.
Bu durumun her şehirde aynı olduğunu söyleyen Yılmaz, "Cuma günleri akşam 17.00'den 20.00'ye kadar trafik çok yoğun oluyor. Pazar akşamı ile cuma günleri iş saati çıkışı, arasında bir bağlantı var. Cuma gününde olan mecburiyet. Cuma günü mecburen yola çıkma zorunluluğu var. Pazar günü ise 'Nasıl olsa tatil, daha makul bir zamanda çıkayım' düşüncesi hakim" diye konuştu.
'PATLAMAYA HAZIR BOMBA...'
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve 'trafikte insan' üzerine makaleleri bulunan Prof. Dr. Erol Özmen ise trafikte yaşanan sıkışıklık ve kural tanımazlıkların doğal olarak insanları etkilediğini aktarırken "Bir şey yapmak istediğinde ya da bir yere ulaşmaya çalıştığında bu isteği ve çabası engellenen her insan doğal olarak öfkelenir" ifadelerini kullanıyor.
Aynı zamanda trafikteki sıkışıklığı insanın yaşamından çalınan süre olarak yorumlayan Prof. Dr. Özmen, "Trafik yüzünden işe geç giden kişinin aldığı eleştiriler ve uyarılar söz konusu oluyorsa, kişi daha da fazla etkilenir. Bu nedenle oluşan kaygının etkisi ile daha çok strese girer ve patlamaya hazır bomba haline gelir" diyor ve şöyle devam ediyor:
"İşten eve giderken yaşanan sıkışıklıkta da aynı engellenme söz konusudur fakat buna işte, iş ortamından kalan psikolojik yük de eklendiğinde stres daha da artar. Stres yüklü olarak evine ulaşan kişilerin ise aile içinde çatışma yaşama olasılığı çok artar."
Kaynak: Web Özel