İstanbul'da eşi tarafından katledilen anne ile 3 çocuğu, son yolculuğuna uğurlandı

İstanbul Beyoğlu'nda eşi tarafından öldürülen anne Sevilay Nayman ile çocukları Çınar Ali Nayman, Hezdar Alaz Nayman ile Özgür Buğra Nayman, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.

Son Güncelleme:

Bir kadın ve 3 çocuk, erkek vahşetinin kurbanı oldu.

Pazar akşamı Beyoğlu'nda aile içinde çıkan tartışma katliamla sonuçlanmış, Özgür Nayman yaşanan tartışmanın ardından eşi Sevilay Nayman (40) ile çocukları Çınar Ali Nayman, Hezdar Alaz Nayman ve Özgür Buğra Nayman'ı silahla vurarak öldürmüştü. Ardından intihar girişiminde bulunan Özgür Nayman, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılırken, eşi ve üç çocuğu olay yerinde hayatını kaybetmişti.

Hayatını kaybeden anne ve üç çocuğunun cenazesi bugün Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından getirildikleri Yenibosna Cem Evi'nde aile yakınlarına teslim edildi. Cenazeleri almaya gelen aile yakınları gözyaşlarıyla cenazeleri teslim alırken, bazı aile bireylerinin güçlükle ayakta durduğu görüldü.

Anne ve üç çocuğunun cenazelerinin Ayazağa Mezarlığı'nda toprağa verileceği öğrenildi. 

KANSER HASTASI ANNESİNİ DARP EDEN AĞABEYİNİ ÖLDÜREN LİSELİNİN BERAAT KARARI BOZULDU 

Samsun'da kanser hastası annesini darp eden ağabeyini 7 yerinden bıçaklayarak öldüren 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi çocuk yargılandığı mahkemece ilk duruşmasında, 'nefsi müdafaada bulunduğu' gerekçesiyle beraatına ve tahliyesine karar verilmişti. İstinaf Mahkemesi kararı bozdu ve lise öğrencisini 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Olay, Atakum ilçesinin İstiklal Mahallesi'nde 31 Ocak'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 17 yaşındaki T.S., evlerinde annesi Gülhatun S.'den (56) para ve sigara isteyen ağabeyi Ali Kenan S.'nin (31) "Bu kadını öldüreceğim" diye bağırdığını ve annesinin feryadını duyunca, eline bıçak alıp yardımına koştu. Bu sırada ağabeyinin annesini yumrukladığını gören lise son sınıf öğrencisi T.S., annesini kurtarmak için ağabeyine bıçakla saldırdı. 7 yerinden bıçaklanan Ali Kenan S., ambulansla özel bir hastaneye kaldırıldı. Ağır yaralanan Ali Kenan S., ameliyata alındı ancak yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Anne Gülhatun S. ise darp sonucu kafasından yaralandı.

T.S., polis tarafından gözaltına alınıp Samsun Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Çocuk Şube Müdürlüğündeki işlemleri tamamlanan T.S., 1 Şubat'ta çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Kavak Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderildi.

T.S. hakkında Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. 14 Mart'ta görülen davanın ilk duruşmasında kendini savunan T.S., "Olay sırasında odamdayken ağabeyimin 'bu kadını öldüreceğim' diye bağırdığını duydum. Annemin 'oğlum yetiş bu beni öldürecek' diye sesini duyunca yardımına koştum. Ağabeyime sarıldım ancak beni odadan itti.Annemi kurtarmak için ağabeyimin kolunu tutunca beni tekrar itti. Ben de ağabeyimin odasındaki dolaptan bıçağı aldım. Ağabeyime bıçağı göstererek annemi bırakmasını istedim. Bu sırada ağabeyim bana saldırdı. Gözlerimi kapatarak kendimi korumak için bıçağı rastgele sallamaya başladım. Annem, ağabeyimin yarasına tampon yaparken ben de ambulansı ve polisi arayıp yardım istedim. Ağabeyimi öldürmek gibi bir amacım yoktu. Ağabeyim uyuşturucu kullanınca ikinci bir kişiliğe geçiyordu. Başka bir kişiliğe sahip oluyordu. Öldürmek amacım yoktu, pişmanım" dedi.
Anne Gülhatun T. ise, "Çocuğum tamamen beni kurtarmak için hareket etti. Sesimi duyunca geldi. Oğlumdan şikayetçi değilim. Oğlumun cezalandırılmasını istemiyorum. Ne olur oğlumu kurtarın" diye konuştu.

Savcı mütalaasında sanığın, bıçak darbelerinden 3'ünün ölümcül bölgelerde olmasından dolayı meşru müdafaa sınırlarının yasal koşulların oluşmaması ve ağır haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan cezalandırılmasını talep etti.

T.S.'nin avukatı Giray Güneş ise, "T.S. annesini kurtarmak için hareket etmiş. Olay anında korku ve panik içinde sınır aşılmış olabilir. Müvekkil polis ve ambulansa haber vermiş. Annesini ile ağabeyinin yarasına tampon yapmış. Kesinlikle müvekkilimin öldürme kastı yoktur. Hakkında beraat kararı verilmesini ve tutuksuz yargılanmasını talep ederiz. Lise son sınıf okuyan ve üniversite sınavına girecek bir çocuktur. Beraatını ve tahliyesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

Mahkeme, T.S.'nin 'nefsi müdafaa şartları altında ağabeyini öldürdüğü' kanaatine vararak oy çokluğuyla beraatına ve tahliyesine karar verdi.

Duruşma savcısı dava dosyasını istinaf mahkemesine taşıdı ve mütalaası doğrultusunda lise öğrencisinin cezalandırılmasını istedi. Samsun Bölge Adliyesi 1. Ceza Dairesinde bugün davanın duruşması yapıldı. Tutuksuz bulunan T.S. ile avukatı Giray Güneş, anne ve kız kardeşi duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada ifade veren T.S., " Ben kasten birşey yapmadım. Panik halindeydim. Hala annemin 'beni kurtar' sözü kulaklarımda" şeklinde konuştu.

T.S.'nin avukatı Giray Güneş ise, " Müvekkilim öğrencidir. Annesinin 'oğlum beni kurtar, beni kesecek' çağlığıyla yardımına koşmuştur. Ağabeyinin annesinin kafasına yumrukla vurduğu esnada ağabeyini annesinin üzerinden alamayınca, zayıf, çelimsiz kanser hastası annesinin canını kurtarmak için hareket etti. Kesinlikle öldürme kastı yoktur. Olay sonrası ağabeyinin yarasını tampon yaptı. Ambulansa ve polise haber verdi. Toplumsal vicdan, toplumsal ahlak açısından yerel mahkemede verilen karar uygulansın. Yerel mahkemenin beraat kararından sonra sosyal medyada yapılan yorumlar dikkate alındığında verilecek ceza toplumsal vicdanı etkileyecektir. Adil karar olmayacaktır. Annesini son vurulacak bir darbeyle öldürmekten son anda kurtardığı, meşru müdafaadaki sınırı korkuyla panikle ancak ve ancak aşılabildiği. Cumhuriyet savcısının istinaf talebinin reddine ve beraat kararının onanmasına talip ederiz" dedi.

Samsun Bölge Adliyesi 1. Ceza Dairesi tahrik indirimlerini de uygulayarak T.S.'yi annesini öldürmek suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı ancak tutuklamadı.

Kaynak: DHA

Sonraki Haber