İstanbul'la yaşıt, uğruna ferman çıkartılan kadim bir ağaç: Erguvan

Bizans döneminde soyluları temsil eden, 18. yüzyıla denk gelen Osmanlı döneminde Boğaziçi'nde çoğaltılması için ferman çıkartılan erguvanlar çiçek açtı. Salgın nedeniyle tam kapanmaya denk gelindiği için bu güzellikleri kaçırdık. Bu kadim çiçeğin İstanbul için önemi ne? Gelin birlikte öğrenelim...

Son Güncelleme:

Erguvan, İstanbul bir şehir olarak var olduğundan beri olan kadim bir ağaç. Bizans'ta soyluları temsil ederken, Osmanlı'ya gelindiğinde ise Boğaziçi'nde çoğaltılması için uğruna fermanlar çıkartılmış. 

Nisanın sonu, mayısın başı gibi İstanbul'u mora çalan pembeye boyayan bu ağacın şehre kattığı güzellik, bu yıl da pandemiye denk geldi. Eğer tam kapanma döneminde çalışanlardan değilseniz, dışarıda kaçırdığınız bir güzellik var: Asırlık erguvan ağaçları ve ona eşlik eden mor salkımlar...

Haberglobal.com.tr okurları için erguvanların İstanbul kültür tarihi için önemini iki ayrı uzmana sorduk.

Erguvanlar İstanbul'da özellikle Boğaz sırtlarında kendini gösteriyor.

Araştırmacı ve yayıncı Cengiz Özdemir, "Adalar için mimoza neyse, Boğaziçi için de erguvan odur. Baharın geldiğinin işaretidir" diyor.

Mor salkımlar bir sarmaşık türü. Büyüyebilmek için binaların cephelerine tırmanıyorlar. İstanbul'da en az 100 yıllık bir geçmişlerinin olduğu belirtiliyor. Halide Edip Adıvar da çocukluk günlerinden başlayarak anılarını anlattığı "Mor Salkımlı Ev" adlı bir kitap yazmıştı.

BİZANS'TA SOYLULUĞUN SİMGESİYDİ

İstanbul kültür tarihi üzerine araştırmalar yapan Cengiz Özdemir, erguvanın Bizans döneminde 'soylu rengi' olduğunun düşünüldüğünü söylüyor. O dönem mor rengin çok zor elde edilebilen bir renk olduğunu belirten Özdemir, "Birçok deniz kabuğu karıştırılarak ve kırılarak elde edilen bir renk. Pahalı olduğu için sadece saray çevresindeki soylular kullanabiliyor" diyor.

Hatta, Bizans'ta sıradan insanların erguvan rengi giysi giymelerinin yasaklandığını da anlatıyor Özdemir.

Araştırmacı, Yayıncı Cengiz Özdemir Bizans imparatorlarının kendilerini "erguvan kanlı" olarak tanıtttığını; imparatorların çocuklarının da erguvan renkli odalarda doğduğu bilgisini verdi.

AYASOFYA'NIN SÜTUNLARINDAN NURİOSMANİYE'YE...

Cengiz Özdemir ayrıca, erguvanın İstanbul için öneminin yalnızca ağaç ile sınırlı kalmadığını; anlamı erguvan kökenli bir kelimeden gelen Porfir adlı mermerin de kentteki önemli tarihi yapıların inşasında kullanıldığının bilgisini veriyor. Kırmızımsı, mora çalan bir mermer çeşidi olan Porfir, Ayasofya'nın sütunlarını da oluşturuyor.

Bu mermere İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ndeki bir lahitte rastlamak da mümkün; Süleymaniye ve Nuriosmaniye'nin girişlerinde de... ?

İstanbul Arkeoloji Müzesileri'nin bahçesinde, porfir mermerli bir lahit. Porfira, Helence'de erguvan rengi anlamına geliyor. Dünyada yalnızca Mısır'da bulunuyor.

UĞRUNA FERMAN ÇIKARTILMIŞ...

Cengiz Özdemir, erguvanın Bizans'tan sonra Osmanlı'da da değer verilen bir ağaç olduğunu şu sözlerle anlatıyor: "14. yüzyılda, Yıldırım Bayezit'in damadı Emir Sultan tarafından başlatılan erguvan şenliklerinin 19. yüzyıla kadar sürdüğü biliniyor. 18. yy'da ise Boğaziçi'nde erguvan ağaçlarının çoğaltılması için fermanlar yazıldığını biliyoruz."

Erguvan İstanbul Gönüllüleri'nin Başkanı Hüseyin Emiroğlu bu ağacın Türk edebiyatında da sıklıklıkla kullanıldığına işaret ediyor: "Kimisi sevgilinin utangaç, mahcup yanağına benzetmiş, kimisi de gözyaşındaki kan benzetmesi yapmıştır."

Erguvan İstanbul Gönüllüleri'nin Başkanı Hüseyin Emiroğlu.

SULTANAHMET'TEKİ YAŞLI ERGUVANIN SON HALİ...

Hüseyin Emiroğlu, pandemi sürecinde Sultanahmet'teki yaşlı bir erguvan ağacının kesilmesinden duyduğu üzüntüyü de dile getiriyor: "Sadece ben 40 senedir biliyorum bu ağacı. Konumundan dolayı çok da rağbet gören bir ağaçtı. Ancak kesmişler, kökü kalmış. Oysa ki tedavi etmiştik."

Sultanahmet'te kesilerek kökü bırakılan yaşlı erguvan, çöp yuvası oldu... (Fotoğraf: Hüseyin Emiroğlu)

Öte yandan, Beşiktaş Vişnezade mahalesindeki 134 yaşında, 18.5 metre boyundaki bir erguvan ağacı da, geçtiğimiz günlerde mahallelinin sahip çıkması sonrası son anda kesilmekten kurtulmuştu.

İstanbul'da bu yaş ve boyda başka bir erguvan ağacının olmadığı belirtiliyor: ?

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber