İnşaat mühendisi skandalı fark etti! Tüm inşaat yıkıldı

Karataş yaptığı açıklamada, bu yapıyla ilgili bilirkişi raporlarında kendi firması ile ilgili herhangi bir kusuru olmadığını ifade ederek, “Santralin gönderdiği çürük betonlar, laboratuvarın verdiği sahte evraklar ve üzerimize oynanan oyunlardan, hırsızlıklardan bahsetmiştim. Şu görüntü her şeyi anlatıyor. Beton santrali şirketi kapattı. Yeni bir şirket açtı. Üzerindeki bütün araçları, arazileri yeni şirketine aktardı. Suçlu olduğunu bildiği için bunu yaptı. Laboratuvar firması kapatıldı. Şirketi boşaltılar. O da suçlu olduğunu bildiği için bunu yaptı. Herşeyi satıp kapısına kilit vurup gittiler. Bu o kadar kolay değil 18 daireyi elimden alarak çocuklarımın rızkına musallat oldular. İsim değiştirmekle, kapıyı kilitlemek ile bu işten sıyrılabileceklerini zannetmesinler. Bunun bedelini ödesinler. Er yada geç bir bedel ödenecek. Bize gösterilen raporlar betonun ne kadar sağlam olduğunu gösterse de bizim yaptığımız tespitlerde buranın depreme dayanıklı bir yapı olmadığını tespit ettik. Bu aşamada gerekli başvurularımızı yaptık. Çevre Şehirciliğe de bildirdik, ilgili belediyeye de bildirdik. Onlarda buraya gelip gerekli tespitleri yaptıktan sonra gerçekten bizim haklı olduğumuz ortaya çıktı. Yıldız Teknik Üniversitesinde de aldığımız raporda üretim aşamasında betonun içerisine konulması gereken çimento miktarının çok düşük olduğu, içerisine konulan agreganın dayanımının çok zayıf olduğu, ve agregaların homojen bir şekilde dağılmadığına yönelik raporlar verildi. Mücadelemizin sonucunda en azından yıkım kararını çıkarmış olduk. Burayı bize ‘Yıkmayın devam edin' şeklinde çok öneriler geldi. Ama ortada bir deprem gerçeği varken, sadece kendi çıkarlarımızı düşünerek maddi menfaatimizi düşünerek devam edemezdik. Neticede yıkım kararını çıkardık ve inşaatlarımızı yıktık” dedi.

Kaynak: İHA