İmamoğlu'dan Kanal İstanbul ÇED raporuna itiraz dilekçesi

Kanal İstanbul'un ÇED raporuna İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu itiraz ederek Kanal İstanbul projesi için ÇED olumsuz raporu talep etti

Son Güncelleme:

Kanal İstanbul için hazırlanan ÇED raporuna askıda itiraz süreci devam ederken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, itiraz dilekçesini vererek ÇED olumsuz kararı alınması talebinde bulundu.

İşte İmamoğlu'nun ÇED  raporuna itiraz dilekçesinde yer alan ifadeler:

Konu: İstanbul ile Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy, Başakşehir ilçesinde T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Kanal İstanbul (Kıyı yapıları - Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezler - Denizden Alana Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralleri dahil) projesi ile ilgili olarak hazırlanan son şekli verilen ÇED Raporu'na ilişkin itirazlarımın sunulması, ÇED olumsuz görüş verilmesi talebidir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve İstanbul'da ikamet eden bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak;

İstanbul ili Küçükçekmece gölü - Sazlıdere Barajı - Terkos Gölü doğusunu takip eden güzergahta yaklaşık 45 km uzunlukta, 20,75 m derinlikte ve 275 m genişlikte bir Kanal açılması için hazırlanan projeye ilişkin hazırlanan ÇED raporuna itiraz ediyorum.

Kanal İstanbul'un tümüyle ortadan kaldıracağı tarım alanları, mera alanları, orman alanları, su havzaları, yeraltı suları, gölet alanları, denizi, flora ve fauna, kıyı alanları, sit alanları ortada iken, söz konusu rapor; bu denli büyük bir çevresel tahribat yaratacak projeye ilişkin yeterli bir değerlendirme, etki analizi ve koruma programı sunmamakta, sunması da mümkün gözükmemektedir. ÇED Raporu, projenin olumsuz çevresel etkilerini bertaraf edecek değerlendirmeler içermekte ve bilimsel yeterliliği konusunda şüphe uyandırmaktadır.

İstanbul'u son derece yaşanmaz hale getirecek bu proje ile milyarlarca liralık kamu kaynağının; istihdam oluşturmak, devletin vatandaşa sunması gereken sağlık ve eğitim gibi temel hizmetleri geliştirmek, depreme karşı İstanbul'u hazır hale getirmek gibi halkın öncelikli ihtiyaçlarına aktarılmak yerine plansız ve programsız bir biçimde harcanmasının önü açılmıştır.

Kanal İstanbul Projesi'ne yönelik hazırlanan ÇED Raporu'na ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı başta olmak üzere, birçok kurum ve kuruluş, bilim insanı, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımız haklı itirazlarını Bakanlığın ilgili makamlarına sunmuşlardır. Bilimin ortaya koymuş olduğu gerçekler, ulusal mevzuatımız, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak altına imza atmış olduğumuz uluslararası sözleşmelerle bağdaşmayan ve tüm bunlarla birlikte yurttaşlarımızın daha mutlu, daha yaşanabilir, geleceğe umutla bakan bir İstanbul'da yaşama taleplerini ortadan kaldıran bir projenin hayata geçirilmesine, bu kadim şehrin Belediye Başkanı olarak sessiz kalmam mümkün görülemez.

Anayasa'nın 56. maddesine göre "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir." Kanal İstanbul projesi, doğal çevreyi değiştirerek olumsuz etkileyecek, bir başka deyişle çevre ve halk sağlığını bozacak bir proje olduğundan 16 milyon İstanbullunun "sağlıklı çevrede yaşama hakkı"nın ihlal edilmesini kabul etmiyorum.

Özü itibariyle; Kanal İstanbul projesi ile İstanbul'un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacaktır. Doğal yaşam alanları ve ekosistem bozulacaktır. Doğal ve arkeolojik sit alanları, tabiat parkları, milli parklar vb. koruma alanları yok olacaktır. Sadece İstanbul'da değil, Trakya'ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanları yok edileceği için bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecektir. Karadeniz'in kıyı alanları yok olacaktır. Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıracaktır. Ulaşım sistemi içinden çıkılamaz bir hal alacak, kentsel yaşam maliyetleri misliyle artacaktır.

Sonuç olarak; Anayasal yetkilerimi kullanarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 4. fıkrası çerçevesinde ÇED raporuna itiraz ediyor, proje için ÇED Olumsuz Kararı verilmesini talep ediyorum.

Ekrem İmamoğlu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı  

Sonraki Haber