İhsan Aktaş: Erdoğan'ı yenmek için düşman saflarıyla ittifak kurup intihara teşebbüs ettiler
Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze programının bu haftaki konuğu araştırmacı ve yazar İhsan Aktaş oldu. 14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendiren Aktaş, muhalefeti eleştirerek, "Erdoğan'ı yenmek için düşman saflarıyla ittifak kurup intihara teşebbüs ettiler" dedi.
Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze programının bu haftaki konuğu araştırmacı ve yazar İhsan Aktaş oldu.
14 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan araştırmacı İhsan Aktaş, muhalefeti eleştirerek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yenmek için bütün düşman saflarıyla ittifak kurup intihara teşebbüs ettiler" dedi.
İhsan Aktaş'ın açıklamaları şu şekilde:
-Aslında her şey kamuoyunun gözü önünde gerçekleşti. İşini düzgün yapan insanlar, olumsuz süreçlerden olumlu etkilenir. Sektörle ilgili insanların kafasında bir soru işareti belirdi. Bir, seçimlik araştırma firmaları, seçim öncesi birkaç araştırma yapıp, reklam kapatırlar. Bir de kurumsal araştırmaları vardır.
-Saygın bir sektör, araştırmacılık ciddi bir iş. Topyekûn bir kadro yönetme başarınız olacak ve karlı bir sektör de değil bunu ayakta da tutmak lazım. 10'a yakın saygın firma vardı bugün en fazla 4 - 5 tane var diyebiliriz. Siyasi partiler firmaları kullanıyor, firmalar da kendilerini kullandırıyor diyebiliriz.
ANKETLERİN SEÇMEN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NE?
-Psikolojik etkileri oluyor araştırmaların ama devamında yıkım da getiriyor. Muhalefet partileri 1 yıldır kaybetme ihtimallerini hiç göz önünde bulunmadılar. Abartılı bir dil kullanıldığında da onlara inanan seçmende bir hayal kırıklığı yaşanıyor.
-Araştırmacılar ve medya doğru bilgi verse, biri der 50'ye yakın biri der 45'e yakın. Belki bilseler oylarını 50'ye yaklaştırmak için çalışacaklar. siyasi partilere inanan gençleri bu araştırma firmaları yanılttı. Onlara da yazık, travma yaşamak zorunda kaldılar.
-Bizden önce kurulmuş bir firma, önce İYİ Parti'yi 21'lerde gösterdi, AK Parti'yi 40'larda gösterdi. Herkesin saygınlık atfettiği kurum, kendi kendisini örseledi.
-AK Parti 20 yıldır iktidarda ve 5 yıllık bir sürece daha hazırlanıyor. Bir gazeteciye sordum, siz hiç kimseyi tehdit ettiniz mi, bunu ben nasıl yapabilirim dedi. Birisi en fazla gidip mahkemeye verebilir. CHP'liler bir tehditte bulunduğu zaman onu söyleyen için de karşısındaki için de bir karşılığı var. Hükümet konseri gibi vazife üstleniyorlar. Hala Kemal Bey'i destekliyor. 'Yargılayacağız' nedir?
-Demek ki ben sizin iktidar olduğunuz bir ülkeden emin olamayacağız. Erdoğan onların çarkına çomak soktuğu için anti demokratik Türkiye diyorlar. Kürt Kürdüm diyor, Alevi Aleviyim diyor. Erdoğan'ın döneminde. Düşünsenize yargılanacak ama bu adama Türkçe konuşma zorunluluğu getiriyorlar. Buradan ülkeyi alan bir adama diktatör diyorlar.
DEPREM BÖLGESİNİN TERCİHİ ERDOĞAN
-Deprem bölgesini tahmin etmiştik, araştırma yaptık ve sorularımız direkt depremle alakalıydı. Şimdi biz yaptığımız araştırmada AK Parti yüzde 32,5 o gün yüzde 42'ye çıktı. Belediyeler, partililer bu iş için seferber oldu. CHP'li belediyeler de yavaş davrandı. AK Parti bunun altında kalsın da belki biz de oy alırız diye düşündüler.
-Türkiye'deki bütün büyükşehirlerin ekipmanı kadar İstanbul'da ekipman var. Ama burada Konya kahramanlaştı. Siz orada kahramanlaşamadınız. Reklam üzerinden politika yapmak ile vatandaşın derdini görmek ayrı bir şey. O gün biz dedik, deprem, AK Parti'ye oy kaybettirmeyecek. Bugün konteyner kentte olmayan yersiz, yurtsuz ve erişim sıkıntısı yaşayan bir vatandaş yok, bu kapasite hiçbir yerde yok.
-Kocaeli depreminde Demirel diyor ki, düşünsenize buraya Bayındırlık Bakanı iki kez geldi, çok büyük bir işmiş gibi. Her bakanı bir yere atadı, yetmedi ikinci vali de gönderdi. İstanbul İl Başkanı Kabaktepe bizi büyük mekanlara verin dediler. Sosyal medya siyaseti ne yaptı, ile tırlar girmiyor, neden, kapasite çok. Afganlı geldi, kadının bileziklerini aldı, baraj patladı, sular altında kalacak.
ÖLÇÜMLERİMİZDE DEPREM BÖLGESİNDE KAYIP OLMADIĞINI GÖRDÜK
-Ben 1 hafta sonra gittim, ben zannediyordum ki laik çevreden dernekler var sandım. 10 tane muhafazakar vakıf varsa 10 tane de batı çevrelerinden var. Deprem bölgesinde bizim ölçümlerimizde kayıp olmayacağını gördük.
-Kocaeli ile bu deprem arasındaki farkı gördüm. Devlet, sivil toplumlar, kapasite ve iş insanları. Doğrudan yardıma koşan 300-400 firma vardı. Bu sosyal sermaye gelişme konusunda Türkiye Avrupalı hantal devletlerden daha ileride. Bu bir seçmen kurulu, bir Türkiye kapasitesinin ve Türk insanının kapasitesinin farkında değiller. Herkesi bir rüyaya davet ediyorlar ama gerçek böyle.
-HDP'nin İstanbul'da bu son seçime kadar yüzde 12 oyu vardı. AK Parti 40'lı bantlardaydı 36 buçuk aldı. MHP ve BBP'yi topladığınızda da yine AK Parti'yi oluşturuyor. Mansur Yavaş biraz milliyetçi seçmeni CHP yanında tutabiliyor. Mansur Bey biraz komik duruma da düştü. CHP HDP ile ittifak yaptı. Bu ittifak dolayısıyla HDP ve PKK'lılar öyle yüksek bir motivasyona kapıldılar ki, doz aşımına uğradılar.
-Rojova'da bir devlet kuruldu dediler, aynısı Türkiye'de de olabilir dedi. PKK/PYD devleti kuruluyor, aynısı Türkiye'de de olacak dediler. Yavaş da çıkıp diyor ki onlar da kendi tabanlarını motive etmek için söylüyor. Bir parti üniter devletten motivasyon için bundan söz etmez.
-Salıcı, ne dedi, Yavaş söyledi ama Kemal Bey'in dediklerine bakın, bitti. Yavaş'ın PKK karşıtı fedailiği de çok iş görmedi.
SEÇMENİN EN BÜYÜK SÜRPRİZİ NEYDİ?
-Seçimin en büyük sürprizi 20 yıl iktidardan sonra Erdoğan'ın yüzde 50'ye yakın oy olmasıdır. CHP'nin oyu yüzde 28'lere kadar çıkmıştı. Parlamento aritmetiğinde ciddi bir değişiklik olmayacağını öngörmüştük. İYİ Parti ve MHP'de iyi tahminlerde bulunduk. Bizim için sürpriz değil ama MHP'nin 7'den 10'a çıkması kamuoyu için sürpriz oldu.
-AK Parti'den YRP'ye geçiş var. Türk seçmeninin tamamı siyaset profesörü galiba. Her seçimde öyle güzel hareket ediyorlar ki, bir tehdit gördüler ve Erdoğan'la birlikte kazanımları gördü ve geldi oy verdi. Partinin de ufak tefek hataları var sen de onu düzelt dedi, çoğunluğu verdi ama MHP'ye oyunu artırdı. Kendini düzelt her koşulda da arkanızda değiliz dedi.
-Yüzde 1,5'luk parti yüzde 50'ye sempatik gelince yüzde 3'e çıktı oyu. Erbakan'ın İslam dünyasında bir karşılığı var, onlar Erdoğan'ın başta kalmasını bizden çok istiyorlar. Karşıtlar da bizimle birlikte bu heyecanı yaşadı. İngiltere çıktı dedi, Erdoğan gitmeli. Neymiş turuncu devrimler yeniden başlayacakmış. Kusura bakmayın sizin kainata ilham verme devriniz bitti.
-Sivas Kongresi'nde manda kabul edilemez deniliyor. Acaba Amerika mandacılığını mı kabul edelim yoksa bağımsızlık hareketi mi yapalım diyor. Atatürk, manda ve himaye kabul edilemez diyor. PKK tehdit ediyor, ülke bölünecek diyor kimseden ses çıkmıyor, küresel medya tehdit ediyor, idam edilebilir gibi şeylerden bahsediliyor bundan da bahseden yok. Türkiye'ye kim düşmanlık ediyorsa Ünal Çeviköz CHP adına direkt onların safhanı geçiyor.
-Azerbaycan yerine bizimkiler gidip Ermenistan yanında saf tutacaklar. Adam, Mavi Vatan diyor, kavramlar önemlidir, bütün insanımızın gönlünü fetheden söz için 'işgalciliktir' denildi. CHP başdanışmanı bir şey daha dedi, 'Kıbrıs'tan çekilebiliriz' bunlara bir insan deli saçması diyebilir. Küresel denklemde NATO Rusya ile çatışıyor ve Türkiye'nin tarafsızlığı hem büyük devlet olduğumuzu ortaya koydu ve ancak bunu büyük devlet ve Erdoğan gibi bir lider yapabilir.
-1960 ihtilalinde Türkiye'yi NATO'ya bağladılar, tam bağımsızlık kazandık ve Çeviköz beyefendi, Kılıçdaroğlu adına her yerde mandacılık beyanatı imzalıyor.
-Muharrem İnce ile bu akışkanlık başladı, Sinan Oğan'a oy veren kitle nereden çıktı diye bir araştırma yapabiliriz. Özdağ göçmen kitle bir hareket başlattığında gençleri yanına aldı, doz aşımı oldu ve hemen gençler oradan ayrıldı. Deprem bölgesinde CHP'nin yavaşlığı ve İnce'nin görünür olmasıyla genç kitle, hemen ona kaydı. Oğan aday oldu, ikisi de sahnede göründü. İnce CHP'liler tarafından aşağılandıkça kitle, daha milliyetçi bir dil kullanan Oğan'a yönlendi. PKK tehdidi ve Batı tehdidi, daha milliyetçi bir duygusallık oluşturdu.
SANATÇILARIN SİYASİ ÇIKIŞLARI
-İYİ Parti, HDP ile aynı ittifakta değil, demek yalan olur. Meral Hanım liderlik gerektiren bir hamle yaptı. Akşener'i 3 günde pes ettirdiler, İnce'yi çektiler. Erdoğan büyük lidermiş. Sırf bu hakaretlere katlandığı için bile öyleymiş. Bir sanatçı, bir de Akşener'e 'sifonu çek' gibi ifade kullandı. Bazı insanların çene ve el yeteneği birbirine karışıyor. 4 yıl yaşayacaksınız sonra seçim geldiğinde CHP komiserliği yaptı.
-Sevdiğim birisi gidip CHP'ye oy verdiği zaman ben de gidip vermek zorunda değilim. Sevdiğimiz şarkıcıların sinemacıların çoğu CHP'dir. Ama sen halk düşmanı olduğun zaman, toplumun derdinde olan insanların bunlarla bir hukuku yok. Halk, arkalarından gitmiyor. Her birinden 10 kişi gelseydi, Kılıçdaroğlu şu an 45'te kalmazdı.
-4 parti masaya oturmadan önce 7'e yakın bir etkileri vardı. Mahalleleri, Saadet Partisi İslamcı bir mahalle. Davutoğlu'nu destekleyenler AK Parti'yi destekleyenlere göre daha radikal. Babacan'ın ekibinin yüzde 80'i eski AK Partili. Seçime giderken toplam oyları yüzde 2 oldu. İttifaktan önce de söyledim, YRP'nin oyu ittifakın toplamı kadar.
-CHP içine girdiklerinde, sosyolojik doğası yüzde 22 kendi tabanı motive olunca yüzde 26 27 rahattı. 37 vekil karşılığında yüzde 2 oy alıp almadıklarına da emin değiliz.
-SP çok çabaladı, herhalde Erdoğan'ı devirdiklerinde küresel emperyalistlerden bir madalya alacaklardı. Bu seçimden sonra ittifak üyelerinin manevi bağı koptu. HDP'nin beklentisi olmadı, İYİ Parti'nin dediği olmadı, Kemal Bey aday olmasın dediler. Meral Hanım'ın doğru söylediği ortaya çıktı. Diğer partiler CHP'yi dolandırıp, esprili söylüyorum.
-Sorun nerede biliyor musunuz, entelektüel bir sınıf var, bir, daha çok bilgi ve kaynakları batıdan geliyor ve ülkelerine yabancılar. Gerçeklikten kopmuş bir medya var. Bir de elitler ve toplumdan kopmuş bir grup var. Demediler mi, biz İslamcıları alacağız bunlar da saf gidip CHP'ye oy verecekler.
-Sakallı adamı yanınıza koyunca millet oy verecek sandılar, sosyolojiden bihaberler. Sinema sektörü bir arkadaşımız, bizim camiada Erdoğan'ı destekliyorum demek, tartışma değil dayak yeme konusudur.
ERDOĞAN'A DESTEK VERENLERE YÖNELİK LİNÇ
-Ben sosyologların görmediğini Buket Aydın gördü, dedim. Ben insanların gelip mitinglere katıldığını gördüm. İnsanlar o kadar horlanmışlar ki diktatörlük nasıl oluyor. Baskıya uğrayan ve konuşturulmayan AK Partililer. İstediği zaman Erdoğan'a dilediğini söyleyecekler. Fransa'ya gidin hesap açmaya çalışın bir ay sürer. Bireysel haklar konusunda Türkiye daha demokratik onlar polis devleti olur.
-Pandemi dünyadaki en başarılı 2-3 ülkeden birisiydi, bu hizmetleri üstelik ücretsiz verdi. Deseniz ki şehir hastanesi diye, alkış tutarlar. Hesabını bir gün önce açmış, 5 tane takipçisi var, bir de PKK yanlısı bir kanal var, hemen benimle ilgili bir haber yapıp, kaç ihale aldı diyorlar. Burada yaşıyorum buradan alacağım zaten. Devletle yapılan her işin altında da bir pislik olduğunu düşünüyorlar. Arkadaşlarımız yurt dışına gitsin demiyoruz.
-Kararsız arkadaşlarım birbirinden oy devşirdi. Bu toplumsal sinerji, muhalefet partilerinde yok. Bir de doğru politika belirlendi, HDP bunu istiyor, PKK bunu istiyor. Millet tavrını Erdoğan'dan yana koydu. CHP ile İYİ Parti'yi birbirinden ayırdı. Meral Hanım'ın o masaya zorla oturtulduğunu seçmen biliyor.
-İYİ Parti, HDP ile ilgili bir pozisyon tuttu. Seçmen şunu diyecek, biz size yüzde 10 oy verdik. Kılıçdaroğlu, faşist, dinci bir Cumhur İttifakı bizi öldürüyor diyorlar, terör örgütü sadece tasfiye edilir. Ne bekliyorlardı, Kılıçdaroğlu gelince HDP'ye ne diyecekti? Libya'dan asker çekeceğiz diyorlar, asker babanın oğlu senin. Binlerce şehit var sen gelip çekil, orayı PKK'ya Suriye'yi de PYD'ye bırak diyecek, vatandaş gördü.
-İYİ Parti buradan dönmeseydi yüzde 15'i görürdü. Yüzde 19 hiç olmadılar. İYİ Parti kaçtaysa onu dedik. Kaybedip kazabilirler ama siyasi misyonlarını kaybettiklerinde hiçbir partinin misyon sorunu arkalarını bırakmayacak. Meral Hanım bir sürpriz çıkış yapabilir. Mesele, Erdoğan'ı düşürmek, bu bir misyon olabilir mi?
CHP İNTİHARA TEŞEBBÜS ETTİ
-CHP intihara teşebbüs etti. Başarısız savaş işgale de sebep olabilir. HDP'yi, küresel güçleri, FETÖ'yü yanına aldı. Bir jüri olsak, FETÖ'cüler Erdoğan'a düşman, CHP de destekliyor. Acaba FETÖ'cüler kimin yanında, doğrudan ittifaka destek verdiler. Hiçbirinin hiçbirine bir sözü olmadı. Erdoğan'ı yenmek nasıl bir takıntıysa bunun için bütün düşman saflarıyla ittifak kurup intihara kalkıştınız.
-CHP bundan sonra kendi toprağından yiyecek. Küreselcileri ve Atatürkçüleri terk etti. Dün Onursal Adıgüzel istifa etti. Tuncay Özkan'ın adı geçiyor şimdi de. CHP iktidarla çok uğraşmayın bir partidir ama yakın zamanda İmamoğlu için bir başkanlık tartışması başlar. CHP için her zaman içerideki bir mücadele, iktidarla tartışmaktan daha iştah kabartıcıdır.
KÜRTLERİN ORTALAMA DİNDARLIĞI TÜRKLERDEN DAHA FAZLADIR
-Oğan'ın, Cumhur İttifakı'nı desteklediğinde gerekçeleri daha kolay, Millet İttifakı'nı desteklediğinde kitleyi şöyle düşün, İnce'yi desteklemiş oradan Oğan'a gitmiş bir kitle var. HDP'nin ağır sorunu CHP ile, bunu küçümsememek lazım. TİP çıktı, üniter konusunda daha duyarlılar. Muhafazakar seçmen ve Şafiiliğin de etkisi var, Kürtler kendilerine yaşam hakkı verenlerle uzlaşır, onlar kimsenin boyunduruğu altına girmez. Kürtlerin ortalama dindarlığı Türklerden daha fazladır. Türkiye tarihine ve Erdoğan'ın tarihine bakalım, Erdoğan'ın yaptıklarını düşününce vicdan, Kürtlerin lehine gösteriyor.
-Bir grup sınıfsal olarak Erdoğan'ın ülkeyi yönetmesine karşılar. Bu ülkede Anadolu insanıyla ilgili kafalarına bir şeyler çakmışlar, tanımaz aşağılarlar, ötekileştirirler, her birisi de sanki lord çocuğu gibi davranırlar. Deprem bölgesine bir battaniye götüren adam lanet ederler mi onlara? İstanbul'da bir belediye başkanı var, Cumhurbaşkanı adayı olmak parti lideri olmak istiyor. Olsun. Göreve gelirken dedi ki ben 100 bin konut yapacağım. Bugüne kadar 2 3 bin konut yaptılar. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Bey'in yaptığı 10 bin dönüşümle 30 bin konut. Kılıçdaroğlu bedava konut diyor ama inanmıyor insanlar. Vatandaşlar Erdoğan'ın deprem konutlarını vereceğini söylüyorlar.
-CHP üç seçimdir, sistem çalışmadı, çöktü. Genel merkezde bir veri sistemi korumayan bir insan bu ülkeyi nasıl yönetemeyecek. Atatürk Havalimanı'nda da ABD'liler bir uzay üssü açacaklar. TEKNOFEST, birçok genci teknoloji üretebilirim heyecanını yaşattı. Bayraktar'ı küçümsediler, ABD'den şirket getirdiler, neden Konya'da kuracağım demiyorlar da, geliyorsun TEKNOFEST alanında yapacağım, diyorsun.
-İkinci turda Erdoğan, coşkuyla zafere gidecek. Gençleri kandırdılar. Bir ailenin çocuğu yabancı kurumda çalışıyor, İnce seçimi bitmiş ben de mülakat veriyorum, hiç mi kazanamayacağız dediler, dedim sen inandın mı ilk turda İnce'nin kazanacağına, inanmıştık, dedi. İşte seçmeni böyle kandırırsanız böyle travma yaşarlar.
Kaynak: Haber Global TV