İçişleri Bakanı Soylu'dan AYM Başkanı Arslan'ın "Anlamadan eleştirme" sözlerine yanıt

"AYM Başkanı'nın aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini FETÖ'den ihraç ettim" diyen İçişleri Bakanı Soylu, AYM Başkanı Arslan'ın "Herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak gerekir" sözlerine de cevap verdi.

Son Güncelleme:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, moderatörlüğünü Cem Küçük'ün üstlendiği, Yücel Koç ve Süleyman Özışık'ın da katıldığı "Gündem Özel" programında soruları yanıtladı. 

"ELEŞTİRME HAKKI HER ZAMAN VAR"

Soylu, yaşanan AYM polemiğine ilişkin şunları söyledi:

Bir AYM üyesinin bisikletini gösterip, Anayasa'nın 130. maddesini ortaya koyup, sadece PR üzerinden tweet atması son derece sakil bir davranıştır. Ben görünce, bir reaksiyon ortaya koymuşum, eleştirme hakkı her zaman var. AYM içerisinde bulunan arkadaşlar, üyeler karşı oy yazmıyorlar mı? Öyle bir hava oluşturuluyor ki, biz buna müdahale etmişiz de, bir şey söylemişiz de, bu da Anayasa'sa aykırı gelmiş.

"AYM ÜYESİNİN BİSİKLETİNİ GÖSTERİP TWEET ATMASI SAKİL BİR DÜŞÜNCE"

Bizim Anayasa Mahkemesiyle kişisel bir sorunumuzun olması mümkün değil. Elbette ki devletin tepesinde böyle bir sorunu kabul edebilmesi doğru değil. Hepimiz ülke için çalışıyoruz. Karşı karşıya kaldığımız noktayı ifade etmeliyiz. Ben de kendi üslubumla bunu ifade etmeye çalıştım. Benim dilim düşünceyi saklamaz. Ne varsa onu ifade etmeye çalışır. Şimdi Anayasa Mahkemesi ne zaman kuruldu. İlk üyelerinin içinde kimler var. Adnan Menderes'i asanlar. Türkiye'de birçok tartışmalar oldu. Türkiye'de başörtüsü kaç sene tartışıldı? Sınavda bir hoca geldi sınıfımızdaki kız arkadaşımızın başörtüsünü çıkarmaya çalıştı. İzin vermedik. AYM ne yaptı? Siyaset yol açmaya çalıştı, AYM iptal etti. Bu bir şey demek; İstediğimiz kadar özgürlük veririz, istediğimiz kadar kısıtlarız. 17-25 Aralık nasıl geldi bu ülkeye ya? Birisi ifade etsin. Peki bunlardan sonra derdiniz ne ya? Bugün ne oluyor da bisiklet tartışması başlattınız. Dönüp AYM üyesinin bisikletini gösterip, pr üzerinden tweet atması sakil bir düşüncedir.

Bu ülkede çukur, barikat hendek olayları oldu mu olmadı mı? Yüzlerce evladımız şehit olmadı mı? Ne istediler. Dediler ki: Ey devlet senin yapını kaldırıyorum, yerine burada yenisini yapıyorum. Bütün bu hakların tamamını kim engelledi? PKK. Devletin görevi kamu düzenini sağlamaktır. Vatanseverlik herkesin görevidir. AYM ne yaptı? Şöyle bir karar verdi: Bir bildiri imzaladılar. Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız.

"Bu kasıtlı ve planlı kıyım." Siz kabul eder misiniz böyle bir cümleyi? "Devlet katliam yaptı" diyorlar. Kimse kusura bakmasın. Onlarca yüzlerce evlat şehit oldular, gazi oldular. Bu memleket kolay mı kurtarıldı? Müzakere koşullarından tutun, rezil bir bildiri bu. Bir terör örgütü, bir PKK bildirisi bu. AYM bu bildiriye düşünce özgürlüğü diyor. Şimdi biz bu ülkenin varlığı için kendini feda edenlere ne anlatacağız? Ağzımda 3 kelam varsa bunu söylerim.

"BİLEREK ALDIĞINI SÖYLEMİYORUM"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın Polis Akademisi Başkanı olarak görev yaptığını dile getiren Bakan Soylu, "FETÖ'cü üyelerin 2 yıldan fazla ceza almalarını engellediler. Madur olan kim? Bir paşa. Şimdi nerede, dağlardan mücadele ediyor. Bizim okuma yazmamız yok doğru, biz çiftçiyiz zaten, biz bilmeyiz. Burada ifade etmem gerekir, ben bugün bu konulara hiç girmeyecektim. AYM Başkanı'nın bir akrabası vefat etti. Bugün başka bir deklarasyon çıktı. Polis kime bağlı, İçişleri Bakanlığı'na. Bugün yapılan işlerden ben sorumlu muyum? Sorumluyum. AYM Başkanı'mız Polis Akademisi Başkanı'ydı. Aldığı öğrencilerin yüzde 41'ini ben uzaklaştırdım, ben ihraç ettim. Ben bilerek aldı şöyle yaptı, böyle yaptı demiyorum, bir şeyi iptal ederken 50 yıllık geçmişine bakmana gerek yok. Başka bir şey daha var, esas itibariyle Erzurum Üniversitesi'yle yapılan bir protokol var, birtakım polis memurlarının amirliğe terfi etmesini sağlayacak. Bunları bu ülke yaşadı ya. Bu milletin başına bir daha bu felaketi nasıl getirebiliriz? Bu nesil, yani 30-70 arasındaki nesil bu ülkede her şeyi gördü. Yokluk, anarşi, terör, ABD'nin bize parmak sallamalarını gördük mü? Bizden sonraki nesiller niye böyle şeyler görsünler? Bu tecrübeleri bir araya getirmek varken, ilmin kibrine kapılmamak varken" dedi.

CÜBBELİ AHMET'İN 'SİLAHLANMA' AÇIKLAMASI 

Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün “Selefi dernekler ayaklanma için silahlanıyor” iddialarıyla ilgili konuşan Soylu, şunları söyledi:

''Bizim ortak söylemimiz vardır; Biz her söylenen bilgiyi ciddiye alırız. Biz bilgiye açız. Bize ne bilgi verilirse onu analiz etmek ve ondan bir şey çıkarmaktır. 2016'dan 2020'ye kadar bunlara mensup 5 bin kişiyi gözaltına aldık. En son Bursa'da Uzi yakalandı. İstanbul'da Ayasofya ve derneklere bir hareketlilik vardı o yakalandı. DEAŞ'la ilgili bir hareketlilik olduğu zaman ben kamuoyuna söylüyorum. Neticede kanadı bulduk. Başarılı operasyon yaptık. Adamın aynı zamanda emiri olduğunu öğrendik. Türkiye, Selefilerle yıllardır mücadele ediyor. Selefi örgütle ilgili 47 yapılanma var. Yaklaşık 28 tane dernek ve vakfa gözaltı yapmışız. Türkiye'de bu mücadele devam ediyor. Bizim bilgiye her zaman ihtiyacımız var. 1-2 gün içerisinde Cübbeli Ahmet Hoca bildiğini anlatacak.

Kaynak: AA

Sonraki Haber