Hastanelerde neden randevu alınamıyor? 'Ceviz suyu içtim baksana...'
Hastanelerden randevu almak oldukça zorlaştı. Uzmanlara göre tekrar tekrar randevu alan ve her başı ağrıdığında hastane yolu tutanlar sistemi tıkıyor. Peki çözüm ne?
Kamu hastanelerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle ‘Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ ve ‘Alo 182’ üzerinden randevu bulmak oldukça zor. Bazı polikliniklerde aylar sonrasına randevu verilebildiğini belirten vatandaşlar, durumdan şikayetçi.
Haberglobal.com.tr'ye konuşan uzmanlar, çok fazla mükerrer randevunun olduğunu belirterek sorunun üç basamaklı sevk sisteminin uygulanması ve sağlık okuryazarlığının öğretilmesiyle giderilebileceği görüşünde.
"GEREKSİZ MEŞGUL EDİLİYOR"
Hastanelerde 'gerçek hastalardan' çok 'gerçek olmayan hastaların' olduğunu belirten İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, "Randevular çok gereksiz yere meşgul ediliyor" diyor.
Sistem kurulurken hedeflenen sevk zincirinin hayata geçirilmediğini anlatan Saip, "Türkiye'de dünyanın hiçbir yerinde uygulaması olmayan, sevk zinciri olmadan vatandaşların istediği zaman, istediği hastanede, eş zamanlı olarak birçok hastanede muayene olması mümkün. Mükerrer ve gereksiz hastane randevuları çok fazla, gerçek hastalar hizmete ulaşmakta güçlük çekiyorlar" diye konuştu.
"HASTA TATMİN OLMUYOR"
Doktor başına düşen hasta sayısının çok fazla arttığının altını çizen Saip, "Randevu süreleri merkezi olarak 5 dakikada bir veriliyor. Kendisine 5 dakika ayrılan kişi gerekli tatmini bulamıyor. Çünkü bu sürede yeterince muayene edilmesi, hasta olup olmadığının anlatılması ve hastaysa da gerekli tanısının konması mümkün olmadığı için hastaların tekrar tekrar başvurmaları söz konusu" dedi.
Randevuların merkezi sistemden verildiğini söyleyen Saip, "Hastanelerin randevu sistemleri kendilerine ait olmalı" diyor. Saip'e göre, Ankara'dan verilen merkezi randevu sitemi doğru değil.
"SİSTEM TIKANIYOR"
Hastanelere bu konuda baskı yapılmaması, özgür bırakılması lazım gerektiğini belirten Saip, "Şu anda sistem çok karmaşıklaşmış durumda. Eş zamanlı, mükerrer randevular ve tetkikler maalesef sistemi tıkıyor" ifadelerini kullandı.
Yaşanan bu sorunun çözümünü ise Saip şöyle anlattı: "Sağlık sisteminde mutlaka birinci basamaktan ikinci ve üçüncü basamağa giderken sevk zincirinin kurulmuş olması lazım. Basamaklar arasında entegrasyon lazım. Gerçekten ihtiyacı olan hastaların hastanelere yönlendiriliyor olması gerekiyor."
"SAĞLIK OKURYAZARLIĞI ÖĞRENİLMELİ"
Yoğunluğun azalması için sevk zincirinin olmasını gerektiğini belirten Aile Hekimleri Dernekleri Fedarasyonu Başkanı Özlem Sezen, sadece sevk zincirinin yeterli olmayacağını aynı zamanda vatandaşların sağlık okuryazarlığı konusunda bilinçli olmasını gerektiğini söylüyor.
"Vatandaş, ne zaman hastaneye, ne zaman acile başvurması lazım ya da tetkik yaptırması gerekiyor bilmeli" diyen Sezen, "Bir kişi üç ayrı hastanede bir hafta arayla MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) çektirebiliyor. Aile hekimine gelip canının istediği tahlili yaptırmak istiyor. Bunun olmaması gerektiğini, ne zaman olması gerektiğini anlatıyoruz" şeklinde konuştu.
"CANI İSTEYEN BAŞVURUYOR"
Acile rutin şikayeti için gidenlerin olduğunu belirten Sezen, "Üç aydır devam eden bir şikayet için acile gidilmez" diyor. 'Ben kendi kendime ceviz suyu içtim kolesterolüm düştü mü bakalım' diye tahlil yaptırmak isteyenlerin olduğunu anlatan Sezen, "Bunlara hekim karar verir. Kişiler her canı istediğinde her kuruma rahatlıkla başvurduğunda hizmet alması gerektiğini düşünuyor. Böylece hem bir yığılım oluyor hem de iş yükü artıyor" ifadelerini kullandı.
HER YIL ARTIYOR
Hastanelerde randevu alma konusunda sıkıntılar yaşansa da yıllara göre kamu, üniversite ve özel hastanelerde yatak sayısı her yıl artış göstermekte. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, 2015 yılında Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 55 bin 786, üniversite hastnelerinde 18 bin 975, özel hastanelerde 31 bin 518 yatak kapasitesi varken 2019 yılında Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 90 bin 770, üniversite hastnelerinde 23 bin 790 , özel hastanelerde 33 bin 95 yatak sayısına ulaşıldı.
Kaynak: Web Özel