Halep'te yeniden sahneye çıktı! Türkistan İslam Partisi
Suriye'de başkenti ele geçiren cihatçı gruplar mercek altında. Çoğunluğu oluşturan HTŞ ile birlikte Suriye dışından gelen pek çok Selefi örgüt de çatışmalara katıldı. Bunlar arasında "Türkistan İslam Partisi" özellikle dikkat çekiyor. Çoğunluğunu Uygurların oluşturduğu grup son dönemde Halep'te adından söz ettirirken, ülkenin yeniden yapılanma sürecinde yabancı Selefi savaşçıların durumu merak konusu oldu.
Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) ile birlikte pek çok cihatçı-selefi örgüt, İdlib'ten başlayan ve Şam'da tamamlanan yürüyüşte yer aldı. Türkiye'nin desteklediği ve BM tarafından "meşru muhalif güç" olarak kabul edilen Suriye Milli Ordusu ile birlikte pek çok Esad karşıtı örgüt Suriye muhalefetini oluşturuyor. Esad'ın devrilmesinin ardından Suriye muhalefetinin nasıl bir iktidar yapısında bir araya geleceği merak edilirken, Suriye dışından gelen cihatçı-selefi örgütlerin ülkedeki varlığı da ayrı bir tartışma konusu oldu. Bu örgütler arasında çoğunluğu Uygur Türklerinden oluşan "Türkistan İslam Partisi" ise, adı dolayısıyla özellikle dikkat çekiyor. Haber Global Web Özel'e değerlendirmelerde bulunan güvenlik ve uluslararası ilişkiler uzmanları 'Türk soylu cihatçılar'ın Suriye'deki durumunu anlattı.
5 BİNE KADAR ÇIKTI
Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı İsmail Cengiz, 2012 yılında "Şarki Türkistan İslam Partisi" adıyla ortaya çıkan grubun Suriye'de DEAŞ ve El Nusra ile birlikte hareket etmeye başladığını belirterek şu bilgileri verdi: "Bu gruplar arasında en önemlisi, en dikkat çekeni yaklaşık 8 bin kişiden oluşan “Uygur mücahitleri” grubu oldu. 2012’de başlayarak Temmuz 2015’e kadar 20 bin civarında Uygur Türkünün; toplamda 25 bin civarında Türkistanlının (Özbek, Kazak, Kırgız ve Türkmen dahil) Suriye’ye geçiş yaptığı tahmin ediliyor. Bunlardan yaklaşık 8 bin kişinin çatışmalarda öldüğü, 2.500 kişinin PYD/PKK’ya esir düştüğü biliniyor."
LAZKİYE'YE YAKINLAR
İsmail Cengiz "İdlip’in güneyinde ve merkezinde, İdlip Dağları ile Lazkiye kırsalının doğusunda, Sermed ve El Dana merkezleri ile Türkiye sınırına yakın Harem ilçesi yakınlarındaki kamplarda aileleri ile birlikte yaşayan Türkistan İslam Partisi mensupları, savaşçı ruha sahip kişiler olarak biliniyor" dedi. Cengiz örgütün tarihi ile ilgili de şu bilgileri verdi: "Hasan Mahsum tarafından kurulmuş, ayrılıkçı, radikal İslamcı, El-Kaide ideolojisine bağlı silahlı örgüt artan baskılar nedeniyle 1996’da Afganistan’ın Veziristan bölgesine taşındı. Savaşçı mücahitlerin bir kısmı 2012’den itibaren İran üzerinden Suriye’ye sevk edildi."
CIA BAĞLANTILI OLABİLİR
Örgütün uluslararası bağlantılarıyla ilgili de bilgi veren İsmail Cengiz şunları söyledi: "2002’de 'terör örgütü' olarak nitelendirilen Türkistan İslam Partisi’nin 2020’de terör örgütü listesinden çıkarılması, TİP yönetiminin de bu tavrından dolayı ABD Hükümeti’ne teşekkür mesajı yayınlaması, kamuoyunda TİP’in CIA’den destek aldığı intibaını ortaya koymuştur. Kaos ortamının hakim olduğu Suriye’de barınma ihtiyaçlarının temin edilmesi ve en önemlisi de uygulamalı, gerçek mermileri kullanabilecekleri askeri eğitim için uygun bir ortamın mevcut olması radikal grupların aileleriyle birlikte Suriye’yi tercih etmelerinde etken rol oynamıştır."
ASYA'YA TAŞINABİLİR
Güvenlik uzmanı Güngör Yavuzarslan da örgütün Suriye'deki misyonunun ardından yeniden Asya'ya taşınabileceğini belirterek şöyle konuştu:
"Örgütün Çin baskısı altındaki Doğu Türkistan'dan Suriye iç savaşına müdahil olması akıllarda derin bir soru işareti oluşturdu. Pasaport bile almakta zorlanan, baskıcı Çin rejimi altında yaşayan Uygurlar silahlanarak, aileleriyle iç savaşa katıldılar. İlk olarak El Nusra Cephesi ile güç savaşına giren örgüt, daha sonra HTŞ ile anlaşarak yeni bir duruma evrildi. Ben Türkistan İslam Partisi'nin rezerv bir örgüt olduğunu düşünüyorum. Suriye'de konsolide edildikten sonra Asya'da, Fergana bölgesindeki bazı operasyonlarda kullanılacağını tahmin ediyorum. Türk soylu olması nedeniyle Türkiye'nin ayrıca dikkat etmesi gerekiyor."
Kaynak: Web Özel