Genelkurmay arşivinden çıktı! 'Adalar'a yığınak 100 yıldır sürüyor
Yunanistan'ın yasadışı olarak silahlandırdığı On iki Adalar'da 100 yıl önce de Rum eşkıyaların silahlı üsler kurduğu ortaya çıktı. Osmanlı kayıtlarını inceleyen tarihçi Talha Hızal, Rum çetelerin Ege sahillerine saldırdıktan sonra İtalya işgalindeki Ege adalarına nasıl kaçtığını belgelerle anlattı.
Lozan Anlaşması'nın 100. yıldönümü geride kalırken Yunanistan, tarihi anlaşmayla statüsü belirlenen On İki Adalar'da uluslararası hukuka aykırı bir şekilde silahlı varlığını sürdürüyor. Türkiye'nin ısrarlı çağrılarına kulaklarını tıkayan Yunanistan, Lozan Anlaşması'nın 13. maddesi ile On iki Adalar'ı İtalya'dan devralmasını sağlayan Paris Anlaşması'nın 14. maddesini açıkça ihlal ediyor. İki anlaşmanın söz konusu maddeleri Atina yönetiminin, On iki Adalar'da deniz üssü ve askeri istihkam kurmasını yasaklıyor. Ancak Yunanistan 1952 yılından bu yana adalara askeri yığınak yapıyor.
ADALAR SALDIRI ÜSSÜYDÜ
Tarihçi ve Osmanlıca eğitmeni Talha Hızal, 1912-1918 yılları arasındaki Osmanlı askeri kayıtları üzerinde yaptığı incelemelerde Batı Anadolu'daki Rum eşkıya çetelerinin Osmanlı güvenlik güçlerine ve Müslüman ahaliye saldırılar gerçekleştirdikten sonra; pek çoğunun o dönemde İtalya'nın işgalinde bulunan Yunan adalarına kaçtığını ortaya koydu. Yunan nüfusun yoğun olduğu adaların, Batı Anadolu'da hırsızlık, cinayet, casusluk gibi suçlara karışan Rum eşkıyalar için doğal bir üs haline geldiğini belirten Talha Hızal, Rum eşkıyaların bu suçları işledikten sonra Ege adalarına kaçtığını kaydetti.
İKİNCİ MAKEDONYA HEDEFİ
Adalardaki Rum eşkıya faaliyetlerinin Yunanistan tarafından desteklendiğini belirten Talha Hızal şunları söyledi: “On iki Ada’dan İtalyanlar çekildiği anda Yunanistan’ın işgaline
uğramasından çekinen Osmanlılar, İtalyanların geçici işgalinin devamını tercih etmiştir. 1912’deki işgalden itibaren Rum eşkıya çeteleri artık daha politik bir zeminde hareket etmeye
başlamıştır. Arşiv kayıtları bize bu tarihe kadar alışılagelen normal eşkıyalık faaliyetlerinde
bulunan Rum eşkıyaların, gerek adalarda, gerekse Anadolu sahillerinde Müslümanları
hedef aldığını gösteriyor.”
KALABALIK GRUPLARLA ÇIKARMA
Talha Hızal, şöyle devam etti: “Yunanistan’ın eşkıyalıkta mahir çok sayıda Rum çetesini Anadolu sahillerine saldırıda bulunmaları noktasında desteklediği ve başlarına çeşitli rütbelerden askerler atadığı dönemin Hariciye evraklarında belirtilmektedir. Yöntem olarak ise bu çeteler Sisam, Sömbeki, Meis gibi adalardan kayıkları ile kalabalık bir şekilde Anadolu sahillerine çıkarma yaparlar ve soygunlarını yaptıktan sonra geri dönerlerdi.”
MEİS ADASI KAÇAKÇILIK MERKEZİ
İtalya'nın işgali altında olmayan adalarda da Rum eşkıya faaliyetinin olduğunu belirten Hızal, “Birinci Dünya Savaşı'nda İtalyan işgalinde olmayan Meis adası dahi kaçakçılık merkezi olarak biliniyordu. Osmanlı kayıtlarına göre Meis, Girit’ten gelen Rum eşkıyanın elinde bulunuyor ve bu eşkıyaya bir Yunan yüzbaşı kumanda ediyordu” dedi.
RUMLAR CASUSLUK AĞI KURMUŞTU
Hızal, ayrıca ağırlıklı Rum eşkıyalardan oluşan büyük bir casusluk ağı olduğunu belirterek “Casusluk konusunda Rum nüfus çoğunluk olmakla birlikte bölgede yaşayan İtalyan,
Arnavut, Yahudi unsurlarda da casusluk faaliyetleri görülebiliyordu” dedi. Araştırmasında Ege kasabalarında eylemler yapan Rum eşkıyaların bir Fransız savaş gemisinin korumasında Ege adalarına kaçtığını ortaya koyan Hızal, “Çanakkale Harbi'nin başlamasıyla Ege ve Akdeniz’e gelen İtilaf donanmaları Rum eşkıyalar için kalkan olmaya başlamıştı” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Web Özel