Geçmişin izleri silindi gitti, kiralar arttıkça çehresi de değişti
Son yıllarda Taksim ve İstiklal Caddesi'nin sembol mekanları ekonomik nedenlerden dolayı birer birer kapanıyor. Kitapçılar, butikler ve sanat galerilerinin yerlerine kuruyemişçiler, tatlıcılar, kebapçılar açılıyor. Taksim ve çevresinin ticari çehresi talebe göre şekillenirken, İstiklal Caddesine kravatsız çıkanların ayıplandığı dönemden, mültecilerin cirit attığı döneme geçiş ise yaşanan büyük sosyal değişime ışık tutuyor.
İstanbul denilince akla gelen ilk yer olan Beyoğlu'nda son yıllarda köklü bir değişim yaşanıyor. Semtin simge mekanları bir bir kapanıyor, yerlerine de zincir mağazalar ya da tatlı, kuruyemiş dükkanları açılıyor. Bir zamanlar kravatsız çıkılmayan Beyoğlu'nun o naif dönemlerinin yerinde yeller esiyor. İstanbul'a göç, mülteci akını, Körfez'den gelen turistler ile son 10 yılda özellikle kültür sanat mekanları kapanırken, birçoğu da arka sokaklara taşınmak durumunda kaldı. Son yıllarda Beyoğlu'nda kapanan bazı yerler ise şöyle: Pandemi döneminde ise ekonomik gerekçelerle kapanan mekanlar olarak Denizler Kitabevi, kira bedelini karşılayamayan Robinson Crusoe Kitabevi dikkat çeken mekanlar arasında. 1944 yılında Serkildoryan binasında kurulan İnci Pastanesi de 2014 yılında kapandı. Sonraki süreçte yeniden açılsa da yeni restorasyonu beğenilmedi ve müdavimleri tarihi dokusunu kaybettiği düşüncesinde. Pandora Kitabevi de yakın zamanda kapanan dükkanlar arasında.
TALEP YOK
İstiklal Caddesi geçtiğimiz günlerde dünyanın en pahalı 40. caddesi seçilmesine rağmen, tarihi bölgede pek çok kiralık ve satılık dükkan yer alıyor. Caddede kiralar 250 bin TL'den başlayıp, bir milyon TL'ye çıkabiliyor. Gençlerin de caddeden giderek uzaklaştığı, Beşiktaş ve Kadıköy gibi merkezi tercih ettikleri biliniyor. Dr. Mimar Sinan Genim, caddedeki değişime dair, "Ticaret talebe cevap vermeye çalışır. Şu anda kitapçı, sanat galerisi talebi yok" sözleriyle özetledi. Genim, "Müşterisi olmadığı için kitapçılar çekildi, kitapçılar çekildi de müşteri açıkta kaldı diye bir durum yok. Hazzopulo içinde de eskiden kitapçılar vardı, şimdi yerlerini giyim mağazaları aldı" dedi.
TARİHSEL DEĞİŞİM
Sanat tarihçisi Doç. Dr. Zeynep Emel Ekim, İstiklal Caddesi'nin Tanzimat döneminde sinema, tiyatro, otelleri, hanları ile ihtişamlı bir cadde olduğunu anlattı. Avrupa'da açılan bazı mağazaların bu caddede de açıldığını anlatan Ekim, caddenin o dönem çok fazla yabancı dilin konuşulduğu levanten bir yer olduğunu kaydetti. Ekim, "Kültürel seviyesi yüksek insanlar, giderek caddeden uzaklaştı ve kültürel dokusu 1950li yıllardan itibaren değişmeye başladı. 1970'te Tepebaşı tiyatrosu yandı. 2007 yılında caddeye açılan alışveriş merkezi de aslında bu dokuyu bozan ilk yapılardan biri oldu. Bunlara rağmen Beyoğlu, kültürel kimliğini sürdürmeye çalışıyor" bilgisini paylaştı.
Ekim, "Caddede bizi üzen şey kitapçıların kapanarak yerlerine kültürel kimlik unsuru olmayan sıradan lokumcu, parfümcü, takıcıların açılması oldu. Yeni işlevler verilirken bunlara dikkat edilmeli, kentten kopuk işlevinden bağımsız yerlere izin verilmemeli, geçmişle bağ kurulmalı. Caddenin 90'larda trafiğe kapatılması da önemli bir adım" şeklinde konuştu.
ESKİ BEYOĞLU YOK
Şehir Plancısı Erhan Demirdizen, Taksim'in kültür turizmin merkezi olması gerektiğinin altını çizerken, şunları söyledi: "Taksim, İstanbul'un batıya dönük yüzü. Hiçbir mekanın bölgenin kimliği mutlak değil kentler çok dinamik. Kent değişiyor, dönüşüyor ancak bu dönüşümlerin kentlerin mimari hafızasıyla da uyumlu olması gerekiyor."
"Taksim'deki eski sinemaların ya da tarihi yapıların ayakta kalması piyasada giderek güçleşiyor. Bu nedenle yerel yönetimlerin teşvikleri şart. Bu teşvikler olmazsa, değişim ortamında gençliğimizdeki Beyoğlu'ndan eser kalmayacak. Yükselen kiralar da bunun nedenlerinden biri. Caddedeki tarihi yapıları piyasaya mahkum etmemek gerekiyor."
SİNEMALAR GİTTİ, AVM GELDİ
Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği Başkanı Nizam Hışım ise, Beyoğlu'na eskiden kravatsız çıkılmadığını, birisi elinde simit yese ayıplandığını hatırlatarak, "20'ye yakın sinema vardı, sonrasında Atlantik, Panpan gibi restoranlara gitme kültürü vardı. Sinemalar kapanınca o kitle alışveriş merkezlerine kaydı. İnsanlar değişirse caddede düzelir, insanları getirecek aktiviteler ve festivaller oluşturulmalı" diye konuştu.
Kaynak: Web Özel