Fransa Senatosu Ermenistan'ın suçlarını görmezden geldi

Fransa, Azerbaycan ile Ermenistan arasında arabuluculuğa soyunduğu halde çok temel bir kiriter olan tarafsızlığını korumayı başaramıyor. Aksine sadece Ermenistan'ın çıkarlarını savunup Azerbaycan'a karşı ayrımcı, çifte standartçı ve hatta ırkçı tavrı benimsiyor. Başrolde Fransa Senatosu var.

Son Güncelleme:

Fransız politikacılar, Azerbaycanlılara karşı açık açık ırkçı tavır sergiliyor. İtiraf edemedikleri bu tutum, yapılan her açıklamada ya da sessiz kalınan her olayda kendini belli ediyor.

Örneğin ne Fransız bakanlar ne de milletvekilleri, 2. Karabağ savaşında Azerbaycan şehirleri füzeyle vurulurken tepki gösterdi. Azerbaycanlılar cephe hattından kilometrelerce uzaktaki Gence'de "uykularında" füzeyle öldürülürken onlar hep sessiz kaldı.

12'si çocuk 93 Azerbaycanlının Ermeni Silahlı Kuvvetleri'ne ait roket ve havan toplarıyla öldürüldüğünü görmediler ya da açıkça görmezden geldiler.

Aynı Fransa şimdi Azerbaycan'ı savaş suçu işlemekle itham ediyor. Fransız Senatosu'nda hazırlanan karar taslağında işte bu asılsız itham yer alıyor. Taslağın 20. paragrafındaki diğer ifadeler ikiyüzlü tutumun somut bir örneği.

Fransız senatörler, Azerbaycan'a yerlerinden edilmiş Ermenilere geri dönüş hakkı sağlaması çağrısında bulunuyor. Peki ya evlerinden vatandaşlarından edilen Azerbaycanlılar?

Fransız senatosu, 30 yıldır onların geri dönme hakkını savunmayı neden hiç düşünmedi? Oysa 1. Karabağ Savaşı'nda 1 milyondan fazla Azerbaycanlı, Ermeni Silahlı Kuvvetleri'nin saldırıları sonucu zorunlu göçmen konumuna düştü. Yıllarca evlerine dönme umuduyla gözleri yaşlı hayata tutunmaya çalıştılar.

Aynı karar taslağını incelemeye devam ettiğimizde 20. paragrafta "Azerbaycan, Ermeni kültürel ve dini mirasının korunmasını sağlamalıdır" ifadesi de dikkat çekiyor. Peki bu çağrıyı yapan Fransız senatörler, Azerbaycan'ın 30 yıl işgal altında tutulan öz topraklarında yapılan vandallığa neden tepki göstermiyor? Ermeniler, Karabağ'da onlarca köyü harabeye çevirdi, tarihi yapılara zarar verdi.

Sadece Şuşa şehrinde 215 tarihi ve kültürel eser hasar gördü. İşgal altındaki tüm topraklarda 67 camiden yalnızca 4'ü kısmen ayakta kaldı. Ermeniler yıkmadıkları o camileri de domuz ahırı olarak kullandı.

Azerbaycan defalarca uluslararası toplumun dikkatini bu konuya çekmek istediği halde sesini Fransa'ya duyuramadı. Çünkü söz konusu Ermenistan olunca, Fransa sadece tek tarafı duyuyor, tek tarafı koruyor ve tek tarafı savunuyor.

Aslında bu şaşırtıcı değil. Fransa'nın bu ırkçı politikasının tarihsel kökenleri derin. 1885'te Fransa Dışişleri Bakanı Jules Ferry, senatoya şu talimatı vermişti: "Bizim gibi üstün ırklar diğer ırklara medeniyet getirmekle yükümlü" demişti. Fransa'nın dış politikası, 1960'ları başına kadar işte bu anlayışla şekillendirildi. Sömürgeleştirdikleri Cezayir'de bağımsızlık için ayaklanan Müslüman nüfusu katlettiler. Bu vahşeti hatırlamamayı tercih eden Fransız senatörler Şimdi Azerbaycan'ı savaş suçu işlemekle suçluyor.

 

Kaynak: Haber Global TV

Hafta sonu İstanbul’da kar var mı? Dolandırıcıların e-Devlet oyunu! Süleyman Soylu Genel Kurul'da kahkahaya boğuldu HÜRJET'in ikinci prototipi yeni boyasıyla gökyüzünde Şehit Bebek ve Çocuk Oyuncak Kütüphanesi açıldı Malatya'da “torbacı” operasyonu: 6 tutuklama