Fonksiyonel beslenme ile hastalıklardan ve fazla kilodan kurtulmak mümkün

Uzm. Dyt. ve Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Başak Satar, Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için kişiye özel bir beslenme düzeni ve sporun günlük yaşama dahil edilmesini kapsayan fonksiyonel yaşam ve fonksiyonel beslenme hakkında merak edilenleri anlattı.

Son Güncelleme:

Sağlıkta gelişen teknolojilerin yanı sıra tamamlayıcı ve alternatif yöntemler de son dönemlerde büyük ilgi çekiyor. Sağlıklı beslenmenin ve hareketli bir yaşamın insan ömrünü uzattığı yapılan araştırmalarla desteklenirken, sağlığı korumak ve bozulan sağlığı geri kazanmak için tıp biliminin yanında dengeli beslenme, kilo kontrolü ve stressiz bir yaşam oldukça önem arz ediyor. Gökçeada’da hayata geçirilen fonksiyonel yaşam merkezinde kişinin yaşına, kilosuna ve hastalığına göre hazırlanan özel beslenme listesi ile iyileşme ve kilo kaybı hedefleniyor. Fonksiyonel beslenmenin temel unsurlarından biri glütensiz ve kazeinsiz bir beslenme olarak kabul ediliyor. Glüten tüketiminin bağırsak sağlığı üzerinde doğrudan etkisi olduğunu söyleyen Uzman Diyetisyen Başak Satar, fonksiyonel beslenmede kazein ve glüten içeriklerinin kesinlikle kullanılmadığını vurguladı.

FONKSİYONEL BESLENME NEDİR?

Hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde kullanılan bir beslenme şekli olan fonksiyonel beslenme, vücutta inflamasyona sebep olan veya inflamasyonu arttıran besinlerin günlük beslenmeden çıkarıldığı süreci kapsıyor. Fonksiyonel beslenme rutininden glüten, kazein ve bazen lektin içeren besinler en az 6-8 haftalık periyotta çıkarılıyor. Daha sonrasında ekleme dönemine geçilerek hangi besinin vücuda hangi etkileri yaptığı inceleniyor. Eliminasyon diyeti süresince beslenme düzenine fonksiyonel besinleri ekleyerek aynı zamanda vücut sağlığı iyileştiriliyor.

"FONKSİYONEL YAŞAMDA BÜTÜNSEL YAKLAŞIM ÖNEMLİ"

Feride Fonksiyonel Yaşam Merkezi Koordinatörü Uzm. Dyt. ve Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Başak Satar, “Hastalıklara göre kurubaklagilleri, meyveleri hatta bazı sebzeleri bile beslenme programından çıkarmaktayız. Haşimato, fibromiyalji, R.artrit, sibo, IBS, PCOS, diyabet, kalp hastalıkları üzerine çalıştığımız başlıca hastalıkların arasında bulunmaktadır. Fakat hastalıklar aynı olsa bile kişinin beslenme şekli yine de farklılık gösterebilmektedir. Kan parametrelerinize göre eksik değerlerinizi tamamlayıp vitamin ve mineral desteği ile devam ediyoruz. Aromaterapi desteğini de kullanıyoruz. Kısacası bütünsel yaklaşıyoruz. Nefes egzersizleri ise programımızın olmazsa olmazı arasında bulunuyor.” açıklamasında bulundu.

“FONKSİYONEL YAŞAM SADECE BESLENME OLARAK DÜŞÜNÜLMEMELİ”

Fonksiyonel yaşamın sadece beslenme olarak düşünülmemesini belirten Uzm. Dyt. Satar, “Kas, iskelet ile eklem sağlığımız için egzersiz ve sporunda hayatımızda aktif bir şekilde olması gerekmektedir. Hareketsiz yaşam kas ve eklem ağrılarıyla beraber aslında sindiririm sistemimizi de oldukça etkilemektedir. Sindirim sistemimizin kötü etkilenmesi de bütün sağlık sistemimizi olumsuz olarak etkilemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Sonraki Haber